İşten atılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri: Sendikalaşanı işten at, tacizciyi kolla

Sendikalaştıkları için işten atılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri hastane önünde oturma eylemi başlattı. İşçiler, işlerine iade edilmeyi, sendikal haklarının tanınmasını istiyor.

09 Aralık 2022 14:11
Paylaş

Murat UYSAL
İstanbul

DİSK'e bağlı Dev Sağlık-İş'e üye olduktan sonra işten atılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri hastane önünde oturma eylemi başlattı. Her gün 14.00 ile 18.00 arası hastane önünde olan işçiler, işlerine iade edilmeyi, sendikal haklarının tanınmasını, tacizci müdür hakkında işlem yapılmasını istiyor.

Koç Üniversitesi Hastanesinde 300’ün üzerinde taşerona bağlı çalışan temizlik işçisi var. Bu işçiler Euroserve adlı taşeron şirkete bağlı çalışıyorlar. Kadrolu işçiler ile aralarında ciddi hak ve ücret farkı olan işçilerin sendikalaşması da tacize ses çıkarması da yasak. Kasım ayı içerisinde sendikalaştıkları için işten atılan ardından yaptıkları basın açıklamasıyla işe iadelerini talep eden işçilerin bu talepleri karşılanmadı. Hastane önünde oturma eylemi başlatan Dev Sağlık-İş üyesi işten atılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri talepleri kabul edilene kadar eylemlere devam edeceklerini söylüyor. Yaklaşık 6 yıldır Koç Üniversitesi Hastanesinde çalışan işten atılan işçi Suna, “Biz taşerona bağlıyız taşeronda çalışıyoruz ama bizim asıl işverenimiz Koç" diyor. Hastanede ciddi sorunlar olduğunu baskı ve mobbinge maruz kaldıklarını anlatan Suna, “Su içmek nedir ya su bile içemiyoruz, sürekli koşturmamız isteniyor. Bir günde 6 defa düşer mi insan? Öyle bir koşturmaca var ki yetişmeye çalışıyorsun ayağın kayıyor düşüyorsun bir günde 6 defa yere kapaklandım. Nefes almadan çalışmamız isteniyor” ifadelerini kullanıyor.

“SENDİKALI OLDUĞUM, TACİZCİYE TACİZCİ DEDİĞİM İÇİN İŞTEN ATILDIM”

Yaşadıkları sorunları hastane yönetimine bildirmelerine rağmen düzeltilmeyince sendikalı olduklarından bahseden Suna, “Yemek molalarımızdan bile fedakârlık ederek sendikalaşma çalışması yürütüyorduk. Sırf arkadaşlarımıza ulaşalım diye molalarımızı kullanmıyorduk, en sonunda bu faaliyetimiz yönetimin kulağına gitti” diyor. Hastanede çalışan kadın işçiler olarak en çok canlarını sıkan meselenin taciz olduğunu söyleyen Suna, “Saçımıza, makyajımıza, eteğimize karışan bir müdür var burada. Bu müdür Koç’a bağlı taşeron ile Koç arasındaki bağı sağlıyor. Kendisini Koç’un sağ kolu olarak tanıtıyor. Her yere girebiliyor her şeye yetkisi var. Hasta odalarına dahi girebiliyor. Özellikle toplantılarda temizlik personeline, ‘Ben sizin babanızım, ben sizin kocanızım’ gibi laflar kullanıyor. Hiçbir kadının babası kocası değilsin. Bizim babaya da kocaya da ihtiyacımız yok. ‘Eteğiniz güzelmiş, üstünüz güzelmiş, saçınızın dip boyası gelmiş boya yapın’ bunu kabul etmiyorum. Sendikalı olduğum ve tacizciye tacizci dediğim için işten atıldım. Başhekimlik de tacizi kabul etti. Daha öncede böyle şikayetlerin olduğunu birkaç olaya denk geldiklerini söylediler. Madem bu adamın bu suçunu kabul ediyorsunuz, nasıl bu adamı burada tutabiliyorsunuz? Tacizle karşılaştığımızda bize, ‘Tutanak tutun’ diyorlar, tutanak nedir? Bu adamın uyarılması değil işten atılması gerekir” diye anlatıyor.

“KÂRINIZDA PAYIMIZ VAR, PAYIMIZI İSTİYORUZ”

Koç Üniversitesi Hastanesinde 11 aydır çalışan Kenan Güngördü ise çalıştığı süre boyunca taşeron işçilere yapılan baskıya şahit olduğunu ve itiraz etmeye başladıklarını anlatarak, “İtiraz edince baskıların daha da arttığını gördük. Bunun üzerine sendikalaşmak istedik. Dev Sağlık-İş’te örgütlendik. Ben sendikanın işyeri temsilcisiydim. Sendikalı işçi sayısı artınca baskılar da arttı. Birçok işçi çeşitli bahanelerle işten atıldı” diyor. Kadrolu işçiler ile taşeron işçiler arasında ciddi farklar olduğunu söyleyen Güngördü, “Taşeronun iki dudağı arasında çalışıyorduk. Hastalansak çalıştığımız hastaneyi kullanmaya aciline dahi gitmeye hakkımız yok. Bu koşulların düzeltilmesini istedik, bunları istedik diye hiçbir haklı gerekçe gösterilmeden işten atıldık. Biz işten atıldıktan sonra içerideki sendikalı işçileri de tehdit etmeye başladılar ancak buna rağmen işçiler sendikalı olmaya devam ediyor. Örgütlü gücümüzden korktukları için bizi işten attılar. Yüzde 350 civarında kar açıklayan Koç işçilerine işten atmayı, mobbingi, angarya çalışmayı uygun gördü. Bizim de o kârınızda payımız var, payımızı istiyoruz” diye konuşuyor.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Şahintepeliler 'rantsal dönüşümü' yargıya taşıdı

SONRAKİ HABER

"Peru’da asıl darbe halka vuruldu"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa