Boğaziçi direşinin 705’inci günü: Hak mücadelemizde iki önemli kazanım elde ettik
Boğaziçi direnişinin 705’inci gününde açıklama yapan Boğaziçili akademisyenler; “hukuksuz ve usul dışı uygulamalara karşı sürdürdüğümüz hak mücadelesinde iki önemli kazanım elde ettik” dedi.
Fotoğraf: Çiğdem Kafescioğlu CC BY 4.0
Boğaziçi direnişinin 705’inci gününde açıklama yapan Boğaziçili akademisyenler bu hafta kayyım yönetiminin gerçekleştirdiği hukuksuz ve usul dışı uygulamalara karşı sürdürdükleri hak mücadelesinde iki önemli kazanım elde ettiklerini belirterek; “Aralık 2021’de kayyım yönetiminin talebiyle çalışma izni iptal edilen ve görevine son verilen Matematik Bölümü öğretim üyesi Mohan Ravichandran’ın bu karara karşı yaptığı itiraz, mahkeme tarafından kabul edildi. İstanbul 4. İdare Mahkemesi, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğünün aldığı ve YÖK Yürütme Kurulunun onayladığı görevden alma kararını somut verilere dayanmadığı ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti. Mahkeme Ravichandran’ın dava süresince oluşan mali kayıplarının tazmin edilmesi şartıyla görevine iadesini oy birliğiyle karara bağladı. Hukuki sürecin hakkaniyetli bir şekilde sonuçlanmasını ve sevgili Mohan Hocamızın bir an önce aramıza, derslerine ve öğrencilerine geri dönmesini bekliyoruz” dedi.
“KAYYIM İDARESİNİN HUKUKİ YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMESİNİ BEKLİYORUZ”
Hukuksuzluklara karşı yürütülen mücadeleye dair bir diğer olumlu gelişmenin de kurumun iradesi hiçe sayılarak bir gecede kurulan, kayyım Naci İnci’nin vekâleten dekanlığını yürüttüğü Hukuk Fakültesi ile ilgili olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Temmuz 2021’de gayrimeşru Hukuk Fakültesi için resmî gazetede yayımlanan, 1 doçent, 3 doktor öğretim üyesi ve 3 araştırma görevlisini içeren kadro ilanı Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerince dava edilmiş, 20 Ekim 2022 tarihinde de doçent ve doktor öğretim üyelerini içeren bolumu birinci derece mahkeme tarafından isterlerin “objektif, bilimsel ve denetlenebilir” olmadıkları nedeniyle iptal edilmişti. Bu hafta, Bölge İdare Mahkemesi, Rektörlüğün birinci derece mahkemenin iptal kararının yürütmesinin durdurulmasına dair itirazıyla ilgili bir ara karar vererek, Naci İnci yönetiminin yaptığı yürütmeyi durdurma talebini oy birliğiyle reddetti. Bu aşamada, usulsüzlüğün sorumlusu olan kayyım idaresinin hukuki yükümlülüklerini yerine getirmesini bekliyoruz. Tepeden inme kararlarla kurulmuş Hukuk Fakültesi’ne hukuksuzca yerleştirmiş olan 1 doçent, 3 doktor öğretim üyesi kadrosu geri çekilmeli ve bu kadrolara yapılan atamalar gecikmeksizin iptal edilmelidir. Gayrimeşru yönetimin tüm kadrolaşma çabalarının telafi edilemez bir kamu zararına neden olduğu açık. Yapılan tüm hukuk ihlallerinin durdurulması, sorumluların tespit edilerek cezalandırılması ve kuruma verilen zararların daha fazla büyümeden sona erdirilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
“TUNA TUĞCU HOCAMIZIN YANINDAYIZ”
Kayyım yönetiminin, Boğaziçi Üniversitesi Bilgi İşlem Merkezinde yaşanan veri güvenliği skandalını ortaya çıkarttığı için Bilgi Teknolojileri Kurulu Başkanı ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Tuna Tuğcu hakkında mesnetsiz gerekçelerle disiplin soruşturmaları açtığı, hukuksuz bir şekilde uzaklaştırma kararı aldığı hatırlatılan açıklamada; “Hocamızın altı aydır üniversiteye, derslerine, laboratuvarına, öğrencilerine erişimi engelleniyor. Dahası bu hafta kayyım rektörün YÖK’e şikâyette bulunarak Tuna Tuğcu’nun “kamu hizmetinden çıkartılmasını” talep ettiğini öğrendik. Bir skandal niteliği taşıyan bu talep, olsa olsa yönetimin örtbas etmeye çalıştığı usulsüzlüklerin ölçeğine dair bir fikir veriyor. Tuna Tuğcu sadece sorumluluklarını yerine getirmiş, tüm kurum çalışanlarının, öğrencilerin ve mezunların dijital güvenliğinin sağlanması için özveriyle mücadele etmiştir. Tuğcu’ya isnat edilen suçlamaları kabul etmiyoruz. Meslektaşımızın yanındayız” denildi.
“YÜKSEKÖĞRETİM ALANININ ÖZGÜRLÜKLER TEMELİNDE YENİDEN YAPILANDIRILMASI GEREKİYOR”
Aralarında Boğaziçi Üniversitesinin de yer aldığı on üç üniversiteden elliye yakın öğretim elemanının katılımı ile temmuz ayı başında gerçekleştirilen “Türkiye Yükseköğretim Alanının Yeniden Yapılandırılması Çalıştayı”nın Sonuç Raporu’nun açıklandığı ifade edilen açıklamada şöyle denildi; “Raporda, Türkiye yükseköğretim alanının bir kriz içinde olduğu, akademik özgürlük ve üniversite özerkliği temelinde yeniden yapılandırılması gerektiği, bunun için de yeni bir çerçeve yasaya ihtiyaç olduğu vurgulanıyor. Rapor, yeni çerçeve yasanın temel ilke ve hedeflerini tanımlıyor; yasa yapıcılara yol gösterici olması amacıyla da bu ilkeler üzerinden kurgulanmış somut önerilere yer veriyor. Çalıştay sonuç raporu, 1 Aralık 2022’de TBMM’de grubu olan ve seçimlere girme hakkı elde etmiş siyasi partilere gönderildi. Gelen davet üzerine 5 Aralık’ta altı siyasi partinin ortak yükseköğretim komisyonuna sunuldu ve görüş alındı. Bugün kamuoyuyla paylaşılan bu rapor, önümüzdeki haftadan itibaren bir web sitesi üzerinden yayımlanarak öğretim elemanları ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının görüşüne sunulacak. Tekrar hatırlatmak isteriz ki verdiğimiz mücadelenin nihai hedefi Türkiye’deki tüm üniversiteleri kapsayan, çağdaş, özgürlükçü ve demokratik temellere dayalı bir akademik düzenin oluşmasıdır.”
“ÜNİVERSİTEDEKİ GAYRİMEŞRU UYGULAMALAR BİR AN ÖNCE SONA ERMELİ”
Üniversitedeki gayrimeşru uygulamaların bir an önce sona ermesi gerektiği vurgulanan açıklamada şu taleplere yer verildi
- “Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları, enstitü müdürleri ve yüksek okul müdürü seçimle göreve gelmeli ve seçilmiş kurullarla denetlenebilmelidir.
- Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz ve haksızca işlerine son verilen dekanlarımız ve enstitü müdürümüz bir an önce görevlerine iade edilmelidir.
- Atama ve yükseltme kriterleri hiçe sayılarak, bölüm, fakülte ve enstitülerin onayı alınmadan, tepeden inme kararlarla yapılan tüm atamalar gayrimeşrudur, geri alınmalıdır.
- İşlevsizleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi ve Cinsel Tacizi Önleme Koordinatörlüğü işinin ehli çalışanlarıyla birlikte bir an önce tekrar faal hâle getirilmelidir.
- Gayrimeşru yönetim tarafından gerekçesiz şekilde el konulan İstanbul Matematiksel Bilimler Merkezi binası eski işlevine kavuşturulmalı, yeniden araştırmacıların kullanımına sunulmalıdır.
- Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz.
- Fakülte ve bölüm kararları yok sayılarak işine son verilen ve dersleri iptal edilen meslektaşlarımızın haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerini, ayrıca öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz hakkında mesnetsiz gerekçelerle açılmış tüm disiplin soruşturmalarının geri alınmasını bir kez daha talep ediyoruz.” (HABER MERKEZİ)