10 Aralık 2022 14:08
/
Güncelleme: 14:12

Işıklı panolar asgari yaşamlar

Genç işçilerin önemli bölümü asgari ücretle çalışıyorken biz de İzmir İstinye Park AVM’de çalışan genç işçiler ile asgari ücrete yapılacak olan zammı konuştuk.

Işıklı panolar asgari yaşamlar

Fotoğraf: Evrensel

Barış ÖZSOY

İzmir

Ülkemizde çok geniş bir işçi kitlesini ilgilendiren bir sürecin, asgari ücretin belirlenme sürecinin içerisindeyiz. Özellikle asgari ücret ya da biraz üstü ücretler ile çalışanların önemli bir kısmını da genç işçiler oluşturuyor. Biz de İzmir İstinye Park AVM’de çalışan genç işçiler ile asgari ücrete yapılacak olan zammı konuşmak istedik.

MOLANIN DAKİKASI 1 LİRA!

Öncesinde size kısaca AVM hakkında bilgi verelim. Her gün binlerce insanın ziyaret ettiği, kimilerinin sıcak ya da soğuk hava koşullarından kurtulmak için girdiği, kimilerinin de gerçekten yüz binleri bir defa da harcayıp çıktığı bir yer burası. Çalışanların havalı kıyafetleri, mağazaların temizliği, “satış temsilcisi” arkadaşların güler yüzü alışveriş merkezini havalı bir yer gibi gösterse de merdivenlerde evden getirdikleri ekmek arasını yiyenleri ya da yağmur altında korunaksız bir şekilde sigara için AVM işçilerini görünce görünenin altında başka gerçekler olduğunu anlıyoruz. Mesela AVM’nin terasında sigara içmek yasaklanmış durumda,15 dakikalık molada en üst kattan zemin veya eksi kata inip sigara içip dinlenmek ya da bir bardak çayın 15 lira olduğu kafelerde oturmak gibi seçeneklere mecbur bırakılıyorlar. Kısacası molanın dakikası 1 liraya mal oluyor.

Belki ayırt edici diyebileceğimiz bir diğer gerçek ise pek çok çalışanın 2 ve 4 yıllık okul mezunu olmaları. Yüksek lisansını tamamlamış kasiyerler, doktorasını vermiş mağaza girişinde duran karşılama hostesleri… İzmir’in en büyük akademik camiası desek abartmış ama tartışmaya açmış oluruz belki. Bunlar bütün AVM çalışanlarının ortak sorunu diyebileceğimiz şeyler. 

İlk görüştüğümüz arkadaşımız iki üniversite mezunu. Kendi alanında iş bulamadığı ve ailesine daha fazla yük olmak istemediği için işe girdiğini söylüyor. “Yaklaşık 7000 lira maaş alıyorum, 1700 de yemek kartına yüklüyorlar. Bu arada AVM’de en ucuz doyurucu yemek 80 lira, yani benim yemek param en fazla 20 gün yetiyor. Geri kalan günlerde evden ya ekmek arası ya da akşamdan kalan yemekleri getirip merdivenlerde ya da işyerinin deposunda tabure üzerinde yiyoruz. Aldığımız maaş nereye gidiyor derseniz eğer, askerliği bedelli yapmak için başvurdum. Her ay 6000 lira kredi ödemem var. Telefon aldım kendime, onun da borcunu ödüyorum 2000 lira. Ailemle kaldığım için başka da giderim yok, yani hala onlara yükolmaya devam ediyorum. Maaş, prim, yol parasını verdikten sonra ailemden destek almadan dışarı çıkamıyorum bile. Şu an asgari ücretin 12.000 lira olması lazım ki kendimiz için bir şeyler düşünebilelim. Ama o koşullarda dahi fiyatların sabit kalması lazım’’ diyor.

KAHVEDE ORALET, OKEY; PARKTA KOLA, ÇİĞDEM 

Görüştüğümüz diğer bir AVM çalışanı garsonluk yapıyor. “Dokuz Eylül Üniversitesindeişletme okuyordum. İlk başta işe harçlık çıkartayım diye girmiştim ama sonra okul bitince ne olacak dedim. Muhtemelen üniversite mezunu olarak garsonluk yapmaya devam edeceğim deyip okulu bıraktım. Aileme yük olmadığım gibi yardım da ediyorum. Evin faturaları bende.Annem mahallede parça başı işler yapıyor, pazar parası oradan çıkıyor. Babam belediyede taşeron işçi. Evin diğer masraflarını, kardeşlerimin eğitim harcamalarını da oradan hallediyoruz işte. Burada çalışanların çoğu üniversite mezunu. Mezun olup yine buralarda çalışacağıma bir adım öndeyim diye düşünüyorum. Kendim için aldığım maaşla iki ayakkabı alabildim, 2000 lira gitti üstelik şu “gümrük malı” denilenlerden. ‘Bunu da yapamayacaksam niye çalışıyorum ki?​’ dedim kendime” diyen AVM işçisi, sosyalleşme imkanlarına dair ise“Sosyal hayat falan hikâye. İşe girip maaş alınca Alsancak’a gittik arkadaşlarla, 500 lira bir akşamda gitti. Ayın ortasında aç kaldım, bir daha tövbe dedim. Şimdi parkta kola çiğdeme devam yani sosyal hayatımız bu işte: Kahvede oralet, okey; parkta kola, çiğdem” diyor.

YÜKSEK LİSANSIN SONU: ASGARİ ÜCRET

Görüştüğümüz başka bir AVM çalışanı ise kasiyerlik yapıyor. O da pek çok çalışan gibi dörtyıllık üniversite bitirmiş, üstüne yüksek lisansını yapmış. Doktora yapıp yapmama konusunda kararsız kaldığını söylüyor. “Başka şehirde zaten yapamam, maddi gücüm buna elvermez. Desem ki çalışıp doktora yapayım okula gereken emeği veremem” diyor. Asgari ücret konusunu konuştuğumuzdaysa “En azından bir ailenin geçimini sağlayacak bir seviyede olmalı diye düşünüyorum. Halbuki o kadar düşük ki okulum bitmiş olmasına rağmen ben hala öğrenci gibi yaşayarak hayatta kalabiliyorum. Tek başına ev tutmak falan imkânsız yani, hala akşamları makarna yiyorum mesela. Bir evin geçinmesi için o eve en az üç asgari ücretgirmeli. Bir şey alacağım zaman ‘Abi öğrenciyiz’ demeye devam ediyorum.”

Üniversite mezunlarının AVM’lerde çalışmasına dair ise “Okulu bitirdiğimizde iş bulacağımıza inanırlardı, biz de inanırdık ama işte şimdi durum ortada, hepimiz asgari ücretle alanımızın çok dışında işlerde hayatta kalmak için çalışıyoruz” derken asgari ücrete dair “Beni 10.000 lira memnun eder. Bu tek başıma, öğrenci gibi yaşadığım hayatta benim ihtiyaçlarımı ancak karşılar. Sosyalleşmeme yetmez ama istediğim dergiyi alabilirim, sanat işleri ile uğraşabilirim belki” diyerek bitiriyor sözlerini.

Son konuştuğumuz AVM çalışanı genç de üniversite mezunu. “Aldığım paranın zaten neredeyse 1000 lirası yola gidiyor” diyen genç arkadaşımız, “Sabah gelirken bir gevrek ya da poğaça alıyorum. Kahvaltımız da o, verilen yemek kartı en fazla 20 gün dayanıyor. Geri kalan günler cepten harcamaya devam zaten” diye ekliyor. Asgari ücrete dair görüşlerini sorduğumuzda ise “Maaşımla ne yapıyorum dersen haftada bir kahve içmeye çıkabilirsem ne âlâ, o bile lüks oldu. Bizim için internetten indirim kovalayıp bir iki parça elbise falan aldık mı tamam zaten bütün maaş bitiyor. Çok defasında annemden babamdan para almak zorunda kalıyorum. O yüzden 12.000 liradan aşağı olmamalı ki biz gençler olarak ihtiyaçlarımızı giderebilelim. Üstümüze mont ayağımıza ayakkabı almak, ya da sinemaya gitmek belki köşeye bin lira koymak ya da İngilizce kursuna gitmek için” diyor.

Kısacası AVM’lerin yekpare camları, girişteki devasa yılbaşı ağaçları ve binlercesi aynı anda parlayan ışıkları bile sömürüyü gizleyemiyor. Asgari ücret ile çalışılan, süslenmiş, makyaj yapılmış fabrika olmaktan öteye geçmiyor çalışanlar için.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Tüm memleket parsel parsel

Tüm memleket parsel parsel

Ülkenin başkentindeki Çayırhan Madeni ve Termik Santrali, dün haraç mezat satıldı. Maden sahaları, termik santral ve neredeyse Nallıhan’ın tamamı büyüklüğünde bir toprak, santralin tek yıllık geliri olan 20 milyar TL’ye gitti. Aynı gün Resmi Gazete’de Erdoğan imzasıyla 300 bin metrekareden fazla kamu arazisi bedelsiz olarak sermayeye tahsis edildi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sefer Selvi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü çizdi

Evrensel'i Takip Et