12 Aralık 2022 16:57

Gemi söküm direnişi: İş durdurma tek firmada başladı, tüm bölgeye yayıldı

Tek firmada başlayan iş durdurma eylemi tüm gemi sökümde işçilerin hak arama mücadelesine dönüştü.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Aliağa Gemi söküm işçileri 10-21 Şubat 2022 tarihleri arasında 11 gün boyunca haklı taleplerini elde etmek için üretimden gelen gücünü kullanarak yani fiili bir grevle, önemli bir mücadeleye imza attı. Böylesi bir birleşik mücadele kuşkusuz ki bir günlük tepkinin ardından ortaya çıkmadı.

İşçilerin çalışma koşulları ve ücretleri tek yanlı olarak patronlar tarafından belirlenirken, sırtından devasa kârlar elde edilen işçilere sefalet ücreti layık görüldü. İş ekipmanlarını dahi işçilerin kendileri almak zorunda kalırken, gemi söküm patronları için daha fazla kâr elde etmenin yolu dev gemilerin ve platformların işçilerin yoğun çalışmasıyla gerektiğinden hızlı bir şekilde parçalanmasından işçi sağlığı ve güvenliğinin yok sayılmasından geçiyordu.

Bugün de hâlâ yürürlükte olan bu koşullara karşı işçiler zaman zaman tepki ve mücadele örnekleri gösterseler de tek tek işyerleriyle sınırlı kalan bu eylemler, birleşik ve örgütlü bir mücadeleye dönüştürülemediği için kısa sürede sonlanıyordu.

2022 yılında tüm gemi söküm tesislerinde işçiler patronların yapacağı ücret zammını beklerken, Temurtaşlar Firması’ndaki işçiler kendi aralarında birleşerek istedikleri ücret zammını işveren temsilcilerine ilettiler ve gemi-saha ve çırakların ücretlerinin talep ettikleri oranda arttırılmasını sağladı. Bu zam oranlarının diğer firmalarda duyulması ve bu firmalarda çalışan işçilerin de aynı zammı talep ederek kısmi iş durdurma eylemleri gerçekleştirmesi üzerine ise Temurtaşlar işvereni diğer patronların baskısı ile yaptığı zamları geri çekti ve işletmenin kapısını kapatarak çalışmayı durdurdu.

PATRONLARIN DÜŞÜK ÜCRET DAYATMASINA KARŞI İŞÇİLER BİRLEŞTİ

22 firmanın patronlarının işçilerin birleşebileceğine ihtimal vermeyerek giriştikleri düşük ücret dayatmasına karşı işçiler, daha önce örneği görülmemiş bir şekilde bir araya gelip taleplerini birlikte mücadele ederek elde etme kararı aldı. Tek firmada başlayan iş durdurma eylemi tüm gemi sökümde işçilerin hak arama mücadelesine dönüştü. Gemi söküm tesislerinin girişinde bir araya gelen 22 firmadan işçiler, ücretler arttırılsın, sigorta primleri alınan ücretler üzerinden yatırılsın, iş ekipmanları işverenler tarafından karşılansın, iş güvenliği önlemleri alınsın gibi taleplerle fiili bir grev başlattı.

11 gün boyunca süren eylemlerde işçiler işyerlerinden kendilerinin belirlediği temsilcilerle kararlarını almaya çalıştı. Aliağa’da ve İzmir’de demokratik kitle örgütleri, sendikalar, siyasi partiler işçilerin mücadelesine çeşitli şekillerde destek oldular.

Eylemlerin ilerleyen günlerinde Temurtaşlar firmasında çalışan işçiler kendi aralarında aldıkları kararla Liman-İş sendikasına üye oldular ve çoğunluğu sağladılar. Eylem alanında gerçekleşen sendikalara üye olma tutumu, gerek işçilerin hiçbir sendikal örgütlenme deneyiminin olmaması ve sendikalara duyulan güvensizlik, gerekse de kimi grupların sendikalara duyulan güvensizliği bahane ederek işçilere dernek gibi daha geri örgütlenme biçimlerini dayatarak kafa karışıklığını arttırması gibi nedenlerle yaygınlaşıp genelleşemedi.

Sonuç olarak örgütlülükten yoksun ve tecrübe zayıflığı olan gemi söküm işçileri, eylemlerinin bir iki gün içerisinde sonuç vereceğini de düşünerek mücadelelerine yön verecek bir plan içerisinde bulunamadı. Gerek gemi söküm patronlarının tek bir ağızdan zam talebini reddetmesi gerek aynı patronların işçilerin hemşericilik bağlarını devreye sokarak işe geri dönmeleri yönünde baskı yapması, gerekse de işçilerin kendi içlerinden yükselen farklı sesleri tek bir ses haline dönüştürememesi gibi gelişmeler bu direnişin, gün geçtikçe işyerlerine parça parça dönülmesi şeklinde sonlanmasına neden oldu.

Direnişin, işçiler açısından önemli bir deneyim bırakmakla birlikte başarısızlıkla sonuçlanması patronların elini güçlendirdi. Direnişin ardından görüştüğümüz işçiler, “Biz birliğimizi sürdüremedik ama patronlar bizim karşımızda birleşti” diyerek, eylem sonrası örgütlenememelerinin sonuçlarını vurguluyor. Önemli bir adım atarak Liman-İş Sendikasında örgütlenen işçiler de işverenin yetki itirazı sonrasında sendikanın yasal süreci takip etmekle sınırlı kalan kararının ardından örgütlülüklerini arttıracak araçlardan yoksun kaldı.Sendikalaşma sürecine önderlik eden kimi işçilerin işten çıkarılmasıyla da birlikte “Konuşanı, öne çıkanı işten çıkarıyorlar” korkusu işçiler arasında geçerlilik kazandı. Ocak ayı zamlarını bu tedirginlikle karşılayan işçiler yeniden eyleme çıkabilecek gücün birliklerinde olduğunu biliyor ancak kimin işverenden yana kimin mücadeleden yana olduğunu seçmekte ve bir araya gelmekte zorlanıyor.

İşçiler doğal birliklerinin olduğu işyerlerinden başlayarak, kendi iradeleri etrafında birleşerek ve talepleri uğruna mücadeleye atılarak bu süreci tersine çevirebilirler. Anlık bir patlamayla değil ama Ocak zamlarını da gözeterek şimdiden işverenlerin bütün oyunlarını boşa çıkaracak bir biçimde örgütlenerek, iş yavaşlatma gibi uyarı eylemlerinden başlayarak, işverenlerin ciddiye almak zorunda kalacakları bir gücü ortaya koyabilirler. (İzmir/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Müzeyyen'i katleden erkek, ifadesinde "sinirlenince ateş ettim" dedi

SONRAKİ HABER

Asgari ücret için grev yapmak mümkün

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa