Asgari ücret için grev yapmak mümkün

Ford Otosan işçisi
Kocaeli

Merhabalar Evrensel okurları...

Aylardan aralık, 2022 senesini bitirmemize de günler kaldı. Bir seneyi daha geçirdik; çalışarak, üreterek ama karşılığını alamadan, bir lokma ekmeğe tamah ederek. Bir seneyi daha bitiriyoruz biz işçiler, kaybederek. Her sene aralık ayında her işçinin emekçinin gözü kulağı asgari ücret masasında olur. Bu sene de yine öyle oluyor. Ki bu sene asgari ücrete yaz ayında da zam almamıza rağmen yine de açlık sınırının 2 bin liradan fazla altında kalır duruma geldik. Nasıl kaybettiğimizi, hayatımızdan neleri çaldıklarını anlatsak sayfalara sığmayacak kadar hikayemiz var hepimizin.

Gözümüz kulağımız masada dedim. Öyle de olmalı, çünkü biz o masayı yakından takip etmek zorundayız. Etmezsek yine kapılar ardında sesimizi duyuramadan bizim adımıza kararlar verilecek. Daha birkaç gün önce asgari ücret masasında işçiyi temsil eden Pevrul Kavlak, istedikleri bir rakamda uzlaşılmaması halinde ne yapılacağı sorusu üzerine Türk-İş’in asgari ücrette imza atmamak dışında yapabileceği bir şey olmadığını söyledi. Düşünüyorum da her yerde sendikasında 250 binden fazla işçi olmasının havasını atan bir başkanın elinden nasıl daha fazlası gelmiyor? Ki bu sadece Türk Metal için böyle Türk-İş’e bağlı işçi sayısı çok daha fazla.

BİZİM GÜCÜMÜZ VAR

Kongrelerde konuşurken sözleşme zamanlarında kazanım diye bahsettikleri şeylerin kayba dönüştüğünü kendisinin de gördüğünü söylüyor. Bundan sonra kaybetmeyeceklerine, kazanacaklarına dair umutlar verip güzel konuşmalar yapıyor. Akıl alır gibi değil, istese bu ülkeyi yerinden oynatacak işçi gücüne sahip ama diyor ki yapabileceğimiz tek şey imza atmamak. Diğer bir taraftan istedikleri rakam nedir, nerede nasıl uzlaşıyorlar? Öncesinde Türk-İş Başkanı Ergün Atalay da açlık sınırını açıkladı bıraktı öyle. Bir masaya açlık sınırında oturursan ne kadar yükseğini alabilirsin ki? Bu işler en yüksekten teklif verilip aşağı düşürüldü, hep böyle oldu. Masaya açlık sınırıyla oturmak akıl kârı bir iş midir? Şimdi eğer asgari ücret istedikleri ücret olmayacaksa dediği yer herhalde açlık sınırının da iyice altında bir ücret diye düşünüyorum. Bize bunu reva görecekler, bizim için masaya oturanlar da “Ay ben buna imza atamam” mı diyecek?

Bu ülke grevlerin, direnişlerin yabancısı bir ülke değil. Biz işçiler bu yolları bilmiyor değiliz. Ama masaya bizi temsil etsin diye oturttukları adam sanki asla böyle şeyler olamayacakmış gibi işçinin hiçbir gücü yokmuş gibi sadece bir imzadan bahsediyor. Asgari ücret biz işçilerin en önemli gündem maddelerinden biridir. Ama görüyoruz ki onlar için öyle değil. Bizim ise o masaya sözümüzün, sesimizin ulaşması gerek. Neler yaşadığımızı, neler kaybettiğimizi elimizden gelen her alanda dile getirip duyurmamız gerek.