H.K.G. davası: Sahte kemik testi iddiasına soruşturma
H.K.G.'ye cinsel istismar davasında savcılık sahte olduğu iddia edilen kemik testine ilişkin soruşturma başlattı. 3 sanığın tutuklanıp tutuklanmayacağı konusunda mağdurun ruh sağlığı raporu bekleniyor
Fotoğraf: Şehlem Kaçar/csgorselarsiv.org
H.K.G.'nın İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nda altı yaşındayken dini nikâh adı altında "evlendirilerek" yıllarca cinsel istismara uğradığı iddialarını soruşturan savcılık kaynakları, DW Türkçe’den Alican Uludağ’a konuştu. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileri, H.K.G'ye yönelik cinsel istismar davasının üç sanığının tutuklanıp tutuklanmayacağı konusunda mahkemenin "mağdurenin ruh sağlığına ilişkin raporun sonucunu beklediklerini" söyledi. Diğer yandan 14 yaşındayken kemik testine gönderilen H.K.G'nin yerine başkasının sokularak 21 yaşında olduğuna yönelik verilen sahte rapora ilişkin de ayrı bir soruşturma başlatıldı. Ancak savcılık kaynakları, İsmailağa Cemaati'yle ilgili ise ayrı bir soruşturma yürütülmediğini belirterek benzer bir cinsel istismar olayına ilişkin kendilerine gelen şikâyet olmadığını bildirdi.
SANIKLARIN TUTUKLANMASI İÇİN RUH SAĞLIĞI RAPORU BEKLENİYOR
Davanın bir numaralı sanığı olan tarikat üyesi Kadir İstekli hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından 68 yıla kadar hapis cezası istenirken, mağdurenin babası Yuzuf Ziya Gümüşel ve annesi Fatma Gümüşel hakkında ise 48 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Ancak buna rağmen sanıkların tutuksuz yargılanması eleştiriliyor.
Soruşturma kaynakları, sanıkların neden tutuklanmadığı sorusu üzerine "2020'de yeni savcımız, sanıkları tutuklanması için sulh ceza hâkimliğine sevk ediyor. Ancak sulh ceza hâkimliği, olayın üzerinden uzun zaman geçmesi, sağlıklı delil olmadığı iddiasıyla tutuklama kararı vermiyor. Haftada iki gün imza ve yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol kararı veriyor. Adli kontrol kararı bugüne kadar uygulanıyor. Yine pandemi süreci, mağdurenin başka ilde yaşaması da soruşturma sürecini uzatıyor. Soruşturma sonucunda bütün deliller toplanınca savcımız dava açıyor. Mahkeme, tensiple birlikte tutuklama kararı verebilirdi. Ancak sulh ceza hâkimliğinde iki kez tutuklama kararı çıkmayınca mahkeme de bu kararı vermedi" yanıtını verdi.
Duruşma savcısının yargılama aşamasında sanıkların tutuklanmasını mahkemeden isteme yetkisi bulunuyor. Peki, savcılık mahkemeden bu yönde bir talepte bulunacak mı? Soruşturma kaynakları, buna şimdilik net bir açıklama yapmaktan kaçınıyor. Mahkemenin, H.K.G'nin beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti amacıyla Adli Tıp'a sevk edilerek bu yönde rapor alınmasına karar verdiğini belirten kaynaklar, yine ifadesinin yaşadığı kentte görevli ağır ceza mahkemesi tarafından talimatla alınacağını anımsattı. Bu işlemlerin gelecek ocak ayında yapılacağını ve raporun mahkemeye ulaşmasını beklediklerini dile getiren kaynaklar kaynaklar, "Mağdurenin gelecek ifadesi ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin raporun sonucu önemli olacak. Raporun ardından tutuklama talep edip etmeyeceğimize karar vereceğiz. Ayrıca mahkeme de bu sürecin sonunda resen tutuklama kararı verebilir" dedi.
“KEMİK YAŞI TESPİTİNE SORUŞTURMA”
Öte yandan olayla ilgili davanın yanı sıra iki ayrı soruşturma sürüyor. İlki, Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun 2013'de takipsizlik kararı veren soruşturma savcısı hakkında başlattığı soruşturma oldu. Bu kapsamda HSK Başmüfettişi, İstanbul Anadolu Adliyesi'ne giderek soruşturma işlemlerine başladı.
Diğer yandan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da H.K.G'nin 14 yaşındayken kemik yaşı tespiti için gönderildiği hastanede röntgen sırasında yerine başkasının sokularak sahte rapor düzenlenmesi ve yaşının 21 olarak gösterilmesine yönelik soruşturma başlattı. Bu kapsamda hem ana davanın sanıklarının hem de 21 yaşında olduğuna ilişkin sahte rapor veren hastane doktorları ile personelinin şüpheli olduğu öğrenildi. (HABER MERKEZİ)