13 Aralık 2022 16:03

“Mücadele ve müzakere araçlarımızı doğru kullanmak zorundayız”

Petrol-İş Aliağa Şubesi 2022 hak arama süreçlerini değerlendiren Şube Başkanı Hasan Toptak, işverenlerin saldırılara devam ettiği sürece mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.

Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel 

Paylaş

Eren SARAN
İzmir

2022 yılında Aliağa'da hak arama mücadelelerinin seyrini görüştüğümüz Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı Hasan Toptan, kurumsal şirketlerde örgütlü oldukları için sözleşmeye tabi olduklarını belirtti. Sözleşme harici hak almanın zorluklarına değinen Toprak, “Diyalogla süreci yürütüyoruz. Ravago’da yaptığımız görüşmelerle ek zam aldık. SOCAR grubunda altı aylık zam alındığı için ek zam alamadık ancak ek ödemelerle süreci yürüttük. TÜPRAŞ’ta dört rafineri olması nedeniyle bizi de aşan süreçler yaşanıyor ancak işverenle hâlâ görüşme halindeyiz” diye konuştu.

İşten atmalara karşı verilen mücadeleye değinen Toptan, “Aliağa Petrol-İş’in en önemli özelliği ‘müzakere bittiği yerde mücadele’ anlayışına sahip olması. Göreve geldiğimiz süreçte biz PETKİM’de bir dayatma ile karşılaştık. Örneğin, biz bir hafta mesaj veren ve masaya çağıran eylemler gerçekleştirdik ve işvereni müzakere masasına çektik. Çalışma koşullarında yaşanan sıkıntılar, sosyal haklara yönelik saldırılara karşı eylem yaparız. İşten atmalara karşı ise zaten tartışma ve müzakere söz konusu bile olamaz” dedi.

“İŞVERENLERİN SALDIRILARINA KARŞI MÜCADELEYE DEVAM”

Grev yasaklı işletmeler olarak eylem pratiklerinin de buna göre şekillendiğini belirten Toptan, “Kart basmama, yemek yememe, yürüyüş eylemleri, işe bir saat geç başlama gibi eylemler işyerlerinde yaşadığımız sıkıntılara dair geliştirdiğimiz pratikler. Sözleşme dönemlerinde ise herkesin ortak payesi olan ve katılım ve ortak ruhun daha belirgin olduğu eylemler oluyor” diye konuştu.

İşverenlerin saldırılara devam ettiği sürece mücadele etmeye devam edeceklerini de ekleyen Toptan, “Aliağa’nın geçmişten gelen mücadele kültürünü, sendikal anlayışını terk etmeyi düşünmüyoruz. Belki iyi sonuçlanmadı ama nasıl TÜPRAŞ’ta işten çıkarmalara karşı bir mücadele örüp, ‘işten atmaların pazarlığı olmaz’ dediysek, saldırı varsa biz de artık defans içeren bir mücadele demiyoruz. İş güvencesi bizim için son kaledir” dedi.

TÜPRAŞ eylemlerine ilişkin de eleştiri getiren Toptan, “Herkes Aliağa Şubenin baktığı gözle baksaydı belki de sonuç farklı olabilirdi. Herkes kendini eleştirmek zorunda. Biz işçinin emeği için verilen bir mücadelede pazarlık olmaz dedik. Aliağa sendikacılığı ile ne İzmir ne başka bölgeler, hiçbir zaman bir olmayacak” diye ekledi.

“MÜZAKERE YAPILA YAPILA MÜCADELE UNUTULABİLİYOR”

Sendikaların geçmişten bugüne kaybettikleri anlayışın “müzakere yapa yapa mücadele etmeyi unutmak” olduğunu belirten Toptan, “Belki de işçiler de artık bizim yerimize mücadele etsinler gibi bir anlayış yerleşiyor olabilir, bunu aşacak bir eylem hattı belirlememiz gerekiyor” dedi.

PETKİM, STAR, TÜPRAŞ VE RAVAGO İŞYERİ TEMSİLCİLERİ: EN ÖNEMLİ SORUN EKONOMİK KAYIPLAR

2022 yılını işçilerin yaşadıkları açısından değerlendirmelerini istediğimiz PETKİM, Star, TÜPRAŞ, Ravago işyeri temsilcileri de en önemli sorunun ekonomik kayıplar olduğunu ifade ediyor.

“2022 yılında işçi sınıfı için, çalıştığımız işyerleri için en büyük talep, yüksek enflasyonla alım gücünün erimesine karşı ücretlerin iyileştirilmesi” diyen temsilciler, insanların geçinebileceği bir ücret alabilirse diğer sıkıntıların çözümünü de tartışmaya başlayacağını, sorunların ise yapılan üye toplantılarında ve gündemlerde dile getirildiğini söylüyor.

“SORUNLARIMIZIN KAYNAĞI HEM EKONOMİK HEM SİYASAL”

Ekonomik sorunları tartışırken sınıfsal ve siyasal bakmak gerektiğinin de altını çizen temsilciler, “Burada yaşadığımız hak kayıpları sadece işverenle aramızdaki bir şeyden öte. Bu hak kayıplarının temeli mevcut sistemin ilerleyişi, yasa koyucu ile olan mücadele ve sadece işyerlerinde sıkışmış küçük mücadeleler değil, genel olarak yaşadığımız sıkıntıların kaynağı neresiyse oraya dair bir mücadele edilmesi de önemli” diyor.

Örneğin promosyon hakkının tek tek işverenlerle yapılan görüşmelerle de alınabileceğini belirten temsilciler, yasadaki değişiklik ile tüm işçilerin hakkı olarak garanti altına alınabileceğini de söylüyor. Temsilciler, işçilerin SGK primlerinin işverenler tarafından kullanılması, asgari ücretin yükseltilmesi, vergi yükünün işçilerin omzuna yüklenmesi, temel tüketim maddelerine yapılan zamlar gibi bir dizi sorunun hem siyasal hem de ekonomik temelleri de olduğuna bakmak gerektiğini ve mücadele hattını buna göre çizmek gerektiğini vurguluyor.

Sendikal mücadelenin ihtiyaçlarını da konuştuğumuz temsilciler, temel ihtiyacın işçilerin aydınlatılması olduğunu ifade ederek, haklarını bilen işçilerin mücadeleye daha ileriden katılacağını belirtiyor. Müzakere ve mücadele kavramlarının sıkça dile getirildiği eylemlerde tercihlerin işyerlerine, zamana ve sorunlara karşı değiştiğini söylüyor temsilciler. Her işletmenin kendine özgün koşulları olduğunun altını çizerek, “ Mücadele ne kadar kıymetliyse doğru yapılan müzakere de o kadar önemli. Yani mücadeleden, eylemden gücünü alarak yapılan müzakere ile güçlü çıkılan, iyi sonuçlar elde edilen dönemler oldu. Eğer elinizdeki en büyük güç üretimden gelen gücünüz ise onu en doğru zamanda kullanmalısınız” diyor.

“TÜPRAŞ HEPİMİZE YAPILMIŞ BİR SALDIRIYDI”

2022 yılında gerçekleşen TÜPRAŞ eylemlerine dair de görüştüğümüz temsilciler, sonuç olarak başarısız olunduğunu ancak yola çıkarken Aliağa Petrol-İş Şubesine bağlı tüm işyerlerinin TÜPRAŞ’taki işten çıkarmalara karşı birleşmesinin mücadeleyi büyüttüğünü belirterek, “Aliağa’da işçiler işten çıkarmalara karşı birlikte bir mücadele vermek istedi. Alttan gelen baskı kapağı fırlatır. Aliağa havzasında bulunan işçiler olarak TÜPRAŞ’taki saldırıyı hepimize yapılmış bir saldırı olarak gördük ve bu eylemlerde birleştik. Aliağa şubesi de eylem yapma kararı aldı. Ancak bu karar diğer üç şubeden ve genel merkezden desteklenmeyince sonuç başarıya ulaşamadı. En büyük güç işçiden, tabandan gelen güç, biz bu gücü yakın zamanda TPI işçilerinin verdiği mücadelede de gördük. Birleşmek, bilinçlenmek ve birlikte mücadele etmek bizim kazanımlarımız açısından çok önemli ancak bizim gösterdiğimiz birlik ve kararlılık sendikanın genel merkezi ile de desteklenmeli” diyor.

Pandemi süreci, yeni kuşak işçilerin geçmişle olan bağının kuvvetli bir şekilde kurulamaması, işyerlerinde yaşanan sıkıntılar, ülke genelinde yaşanan sorunlar gibi konuların iyi tartışılması gerektiğini ve şubeden genel merkeze kadar bütünlüklü değerlendirmeler yapılması gerektiğini de belirten temsilciler, işçinin hâlâ birlikte mücadele edecek yapıya, “hadi” denildiğinde eyleme geçecek inanca sahip olduğunu, her hakkın toplu sözleşme masasına ertelenmeden doğru adımlarla mücadele ederek de kazanılabileceğini vurguluyor.

ÖNCEKİ HABER

Gıda-İş Philip Morris önünden seslendi: “Asla vazgeçmeyeceğiz!”

SONRAKİ HABER

Keçiören'de HDP binasına saldırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa