‘Daha önce iki kişi çalışınca yoksulluk sınırını aşıyorduk’
"İşçilerin hepsi 7-8 bin arası bir asgari ücret tahmininde bulunuyor. En iyimserleri, asgari ücretten biraz fazla aldıkları için kendilerine de aynı oranda zam yapılmasını bekliyor."
Fotoğraf: Pixabay
Metal işçisi
Esenyurt-İstanbul
“Asgari ücret belli olmuş, 7 bin 785 lira olacakmış. Dün televizyonda öyle konuşuyorlardı” diyerek konuşmayı başlattı bir arkadaş. Türk-İş Başkanının pazarlığa başlayacakları rakamı 2023 yılı için ilan edilen asgari ücret sanmış. Görüşmelerin henüz başladığını ve yeni ücretin ancak aralık ayının 20’si gibi açıklanacağını konuşuyoruz. Biraz öfke biraz da şaşkınlıkla, “Nasıl yani, sendikalar artık alt sınırdan mı pazarlık ediyor” diye soruyor.
Evet Türk-İş belki de hiçbir zaman işçi emekçilerin taleplerini ve beklentilerini karşılamak için gerekli mücadeleyi vermemişti. Ancak ‘Artık bu kadarını da yapmaz herhalde’ dediğimiz ve işçi emekçilerin aleyhine açıklama ya da eylemler yaparak bizleri her seferinde şaşırtmaya devam etti. Neyse onları bırakıp işçilerin yeni asgari ücret hakkında neler düşündüklerine geçelim.
KİRA MAAŞTAN YÜKSEK
Genç bir kadın işçi, asgari ücretin yüzde 20 üzerinde bir ücret alıyor. Sendikaların hazırladığı açlık ve yoksulluk sınırına getiriyor tartışmayı. Yoksulluk sınırını 25 bin lira olarak açıklayan sendikaların niye işçilerin bu ücreti alması için bir şey yapmadığını soruyor. Bir sevgilisi var, iki yıl içinde evlenmeyi planlıyorlar. Şimdiden küçük birikimler yaparak hazırlanmaya çalışıyor düğün sürecine. Hesabı da onun üzerinden yapıyor. ‘Asgari ücret şu kadar artarsa, bizim ücretlerimiz de bu kadar artarsa, ekstra bu kadar daha kenara para koyabilirim’ diye. Kredisi var bir de, maaşından kredisine ayıracağı oran düşeceği için biraz teselli buluyor.
Bir başka genç işçi ücretlerin 25 bin civarında olma ihtimaline itiraz ediyor. İstemediğinden veya hak etmediğini düşündüğünden değil elbette bu itirazı. Ücretler fazla yükselirse patronların bunu bahane edip işçi çıkaracağını söylüyor. Fabrikada şu an 100’ü aşkın stajyer çalıştığını da ekliyor: “Bizim yaptığımız işlerin büyük çoğunluğunu onlara yaptırır, kârlarına kâr katar.” O da asgari ücretten sadece 300 lira fazla maaş alıyor.
Bir başka genç kadın işçi, işçi başına patronun eline geçen paranın işçiye verilen maaşın çok üzerinde olduğundan gayet emin bir şekilde giriyor konuşmaya. İşçilerin 25 bin lira ücret almasının mümkün olduğunu söylüyor. “Patronlar bunun kat be kat fazlasını kazanıyor” diyor. Diğer konuşan işçilerden farklı olarak ailesinden uzakta yaşıyor. Aynı zamanda kiralık ev arıyor bir arkadaşıyla birlikte. Şimdiye kadar baktıkları hemen hemen hiçbir evin kirası, maaşından daha az olmadığı için dert yanıyor.
BİR AYLIK ‘REFAH’
Başka bir işçi ise maaşlar artsa da diğer her şeye gelen zamların çok kısa sürede yeni ücretlerini erittiğini söylüyor. Temmuz ayında yapılan ara zammın ‘refahını’ ancak bir ay yaşayabilmişler. Özellikle son 2-3 yıldır alım gücünün çok fazla düştüğünü belirtiyor. 2 yıl önce eşiyle birlikte aldıkları toplam maaş yoksulluk sınırının üstündeyken, şimdi yanından bile geçmiyormuş. Eşinin yaptığı ek iş bile yoksulluk sınırını aşmasını sağlamıyor. O da diğer işçi arkadaşı gibi kredi ödüyor ve her şeye rağmen yeni belirlenecek ücretleri ile borçlarını daha hızlı sürede kapatmayı umuyor. Eğer asgari ücrete patronların istediğinin üzerinde bir zam yapılırsa, patronların eski ve asgari ücretin bir miktar üzerinde maaş alan işçileri çıkarıp yeni, asgari ücrete çalışacak işçileri işe alacağını düşünüyor.
İşçilerin hepsi 7-8 bin arası bir asgari ücret tahmininde bulunuyor. En iyimserleri, asgari ücretten biraz fazla aldıkları için kendilerine de aynı oranda zam yapılmasını bekliyor. Kimisi yeterli zam yapılmazsa başka bir iş arayacağını şimdiden ilan ediyor. Ortak yanları TÜİK’in hesaplamalarına güvenmemeleri ve yeni yılda da gerçek ücretlerinin ve alım güçlerinin düşeceğini düşünmeleri. Bir araya gelip aynı hedefler için birlikte mücadele etmek mi? Bu henüz ortaklaştıkları şeyler arasında değil. Kim bilir yeni yılda yaşayacakları yeni zorluklar belki onları bu fikre daha da yaklaştırır!