14 Aralık 2022 10:46
Son Güncellenme Tarihi: 14 Aralık 2022 18:09

"Ahmak" davasında karar: Ekrem İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezası verildi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun YSK üyelerine "hakaret ettiği" iddiasıyla 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. TCK 53/1 maddesi uyarınca siyaset yasağı kararı da alındı.

Fotoğraf: Şerif Karataş/Evrensel

Paylaş

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 13 bin oy farkla kazandığı 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin iptal edilmesi üzerine yaptığı basın açıklamasında, “YSK Başkanı’na ve üyelerine hakaret ettiği” iddiasıyla 4 yıl 1 aya kadar hapis ve “siyasi yasak” talebiyle yargılanmasına bugün Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinde devam edildi. Mahkeme İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Siyaset yasağı kararı da alındı. Kararın kesinleşmesi için istinaf tarafından da onanması gerekiyor.

Ekrem İmamoğlu'nun katılmadığı duruşma, tanıkların beyanlarıyla başladı. Süleyman Soylu'nun dinlenilmesi talebi, uzman tanıkların dinlenilmesi talebi, tanık beyanlarına ilişkin beyanda bulunmak için süre talebi reddedildi. Savcı, 4 yıl 1 aya kadar hapis ve "siyasi yasak" talebini yineledi. Duruşmaya saat 16.00'ya kadar 3 saatlik ara verildi. Söz konusu ara, İmamoğlu'nun avukatlarının savcının mütalaasına karşı ek süre talep etmesi üzerine verildi. Avukatların talebini kabul etmeyen mahkeme, bunun yerine 3 saatlik arada mütalaaya karşı savunma hazırlamalarını dayattı. Oysa avukatların asıl talebi ertelemeydi.

Ekrem İmamoğlu, "16 milyon İstanbullunun evi Saraçhane’dir. İstanbul ve Türkiye, iradesine daha önce nasıl sahip çıktıysa bugün de çıkacaktır. Karar ne olursa olsun, kâh sevincimizi kâh irademizi göstermek adına herkesi saat 16.00’da Saraçhane’ye davet ediyorum" çağrısında bulundu.

Halk Saraçhane’de toplanırken verilen ara sona erdi ve duruşma yeniden başladı. Avukat Kemal Polat, duruşmanın SEGBİS ile kaydedilmesini talep etti. Talep kabul edildi. Duruşmada bundan sonra yaşananlar sesli ve görüntülü olarak kayıt altına alındı.

Avukatlar savunmalarında hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığını, "Ahmak" sözünün muhatabının İmamoğlu için "Ahmak" diyen İçişleri Süleyman Soylu olduğunu, davayı uzatmak gibi bir niyetlerinin olmadığını ve savunma haklarının kısıtlandığını vurgulayarak beraat talep etti.

Yarım saatlik ara sonrası kararını açıklayan mahkeme İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Siyaset yasağı kararı da alındı.

DURUŞMADA NELER YAŞANDI?

Duruşma öncesi Kartal'daki Anadolu Adliyesi'nin çevresinde ve içerisinde polis yoğunluğu görüldü. Adliye çevresinde çevik kuvvet polisi otobüsleri ve TOMA konuşlandırılırken, davanın görüleceği mahkeme salonunun olduğu katın merdivenleri de kapatıldı. Bariyerlerle kapatılan koridora giriş çıkışlar polisin kontrolünde yapıldı.

Ön tarafına bariyer çekilen duruşma salonunun kapısında da kalkanlı polisler konuşlandırıldı.

BASINA ENGEL

Öte yandan duruşmayı takip etmeye çalışan gazeteciler de engellendi. Salonun küçük olması gerekçe gösterilerek, bazı gazeteciler içeriye alınmadı.

AVUKATLAR DIŞARIDA KALDI

İstanbul Barosu duruşma için çağrı yapmıştı. Duruşmayı, aralarında Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan'ın da bulunduğu çok sayıda avukat takip etti. Salonun küçüklüğü gerekçe gösterilerek içeriye alınmayan bazı avukatlar koridorda bekledi.

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP'li milletvekilleri ve Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu da duruşmayı takip etmeye gelenler arasındaydı.

DURUŞMA MURAT ONGUN'UN İFADESİYLE BAŞLADI

Duruşma başlarken İmamoğlu'nun avukatları, reddihakim talebin reddedilmesine itiraz etti. Mahkeme itirazı reddetti.

Duruşmada ilk olarak tanık olarak Murat Ongun'un ifadesi alındı. Ongun, “Gazeteciler, Soylu’nun İmamoğlu’na ‘ahmak’ dediğinden bahisle görüşmek istedi. Ben de Başkan'a ilettim ve gazetecileri davet ettim. Gazeteciler bu beyanı sordu, Başkan da buna binaen cevap verdi. Açıklamanın ardından toplantılara devam ettik. Ben Ekrem İmamoğlu’na acaba Sayın Bakan'a çok mu ağır konuştunuz dedim. O da 'Az bile dedim' dedi" ifadelerini kullandı.

NECATİ ÖZKAN DİNLENİLDİ

Ongun'un ardından İmamoğlu'nun kampanya direktörü Necati Özkan dinlenildi. Özkan, "Olay günü toplantıdaydık. Soylu'nun yakışıksız ifadeleri bize iletildi. Ekrem Başkan, Soylu'ya karşılık verilmesi gerektiğini söyledi. Toplantı çıkışında Ekrem Başkan ahmak sözünü söyleyen kişiye iade etti" dedi.

SOYLU'NUN DİNLENİLMESİ TALEBİ REDDEDİLDİ

Avukat Kemal Polat, tanık beyanlarına ilişkin beyanda bulunmak için süre istedi; mahkemeye sunulan uzman raporlarının ve çözülmemiş CD’lerin incelenmesini talep etti.

Duruşmada Prof. Dr. İzzet Özgenç, Prof. Dr. Ahmet Gökçen, Prof. Dr. Adem Sözüer tarafından kaleme alınan ve 36 sayfadan oluşan bilirkişi raporu okundu. Avukat Kemal Polat, "Okunan raporda eleştiri konusu yapılan ve mütalaayı düzenleyen uzman tanıkların dinlenilmesini talep ediyoruz" dedi. Savcı taleplere ilişkin "Bilimsel görüşte aynı ifadelere ilişkin değerlendirmelerin bulunduğu görülmekte, tevsii tahkikat talebimiz yoktur" dedi.

Ardından Süleyman Soylu’nun dava konusu olayla ilgili sosyal medyada yayınladığı son konuşması mahkemede dinletildi. CD'nin dinlenilmesi sonucunda Av. Kemal Polat, Süleyman Soylu'nun dinlenilmesini talep etti. Savcı, "Soylu’nun izlenen CD içeriğine ilişkin tanık olarak dinlenilmesine ilişkin talebimiz" yoktur dedi.

Mahkeme, "Bakan Soylu'nun dinlenilmesinin davaya yarar sağlamayacağı anlaşıldığından" ifadesiyle bu talebi reddetti. Ayrıca uzman tanıkların dinlenilmesi talebini de "davaya yarar sağlamayacağı" gerekçesiyle reddetti. Mahkeme, süre talebini de "Davayı uzatmaya yönelik olduğu anlaşılmakla bu husustaki taleplerin reddine karar verildi" ifadesiyle reddetti.

SAVCI MÜTALAASINI YİNELEDİ

Savcı, İmamoğlu'nun "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret" suçundan 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması ve Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "siyasi yasak" içeren 53. maddesinin de uygulanmasını istediği mütalaasını yineledi.

3 SAATTE SAVUNMA DAYATMASI

Duruşmaya saat 16.00'ya kadar 3 saatlik ara verildi. Söz konusu ara, İmamoğlu'nun avukatlarının savcının mütalaasına karşı ek süre talep etmesi üzerine verildi. Avukatların talebini kabul etmeyen mahkeme, bunun yerine 3 saatlik arada mütalaaya karşı savunma hazırlamalarını dayattı. Oysa avukatların asıl talebi ertelemeydi. Reddin ardından avukatlar "Oturuma ara verin savunma hazırlayalım" talebini sundu.

MUHARREM ERKEK'TEN SÜRE KISITLAMASINA TEPKİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Av. Muharrem Erkek, duruşmaya verilen arada yaptığı açıklamada "TCK'yi hazırlayan heyetin içinde yer alan ceza hukuku profesörleri 'Burada suç olamaz' dedi. Rapor var, savcı mütalaasını tekrar ediyor, ceza istiyor, birçok gelişme yaşanmış duruşmada. Avukatlar son savunmalarını yazılı ve ayrıntılı olarak hazırlamak için süre istiyorlar. Savunmanın en doğal hakkıdır bu. Süre ne zamana kadar veriliyor, 16.00'a kadar, bugün! Bu memlekette maalesef yıllarca küçücük çocuğa istismarda bulunanlar yargılanmıyor bu kadar hızlı" dedi.

Süleyman Soylu'nun dinlenilmesi talebinin reddedilmesine de tepki gösteren Erkek, "Bu davanın sebebi kendisi. Onun başlattığı bir tartışma. Onu da reddettiler. Herhalde cesaret edemiyorlar Soylu'yu mahkemeye çağırmaya. Hukukun iyi bir yanı vardır. Hiçbir dosya kapanmaz. Bir ahmak davasıyla karşı karşıyayız. Bu ülkeyi yönetenler, devletn temeli olan adaleti çürüttüler. Biz milletimizin ferasetine güveniyoruz. Cevabını ilk seçimde verecek" diye konuştu. 

İMAMOĞLU, HALKI SARAÇHANE'YE ÇAĞIRDI

Ekrem İmamoğlu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "16 milyon İstanbullunun evi Saraçhane’dir. İstanbul ve Türkiye, iradesine daha önce nasıl sahip çıktıysa bugün de çıkacaktır. Karar ne olursa olsun, kâh sevincimizi kâh irademizi göstermek adına herkesi saat 16.00’da Saraçhane’ye davet ediyorum" çağrısında bulundu.

CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da arada yaptığı açıklamada "Ne kadar ahmakça bir dava olduğunu söylemeye gerek yok. Bütün iddialar, söylenenler, somu ve belgeli şekilde defalarca çürütülmesine rağmen, her şey ortadayken avukatların yine hiçbir talebi kabul edilmeden, sizler burada,  Ekrem Başkan'ın, hakkın hukukun, adaletin yanındayken, davaya bugün karar verilmek üzere dörde kadar ara verildi. Görünen o ki saat dörtte mahkeme yeniden toplanacak ve karar verilecek. Biz bugün dörtte mahkemede olurken sizlerin hepinizi Saraçhane'ye Ekrem Başkan'ın yanına yolluyoruz. Biz de karar çıkar çıkmaz sizlerin yanına geleceğiz. Bu ülkeye 85 milyon adına yeniden adaleti hep birlikte getireceğiz" dedi.

KILIÇDAROĞLU: BERAAT DIŞINDAKİ HER KARAR KUMPASIN İTİRAFIDIR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da davaya dair "Adalet, adalet, adalet!" başlığıyla bir video paylaştı. Kılıçdaroğlu, "Ekrem Başkan'ın ve İstanbulluların yargılandığı davaya bakan hakim daha önce 'Sözlerin muhatabı belli, Süleyman Soylu'ya söylendiği belli' demişti. Bunu diyen bir hakimin vereceği karar açık ve nettir. Beraat dışında verilecek her karar saray talimatının ve kumpasın itirafı olacaktır. Sarayı son kez uyarıyorum. Yargının üzerinden elinizi çekin. Bu halk kimsesiz değildir. Aklınızı başınıza alın" açıklamasında bulundu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İmamoğlu'nun çağrısına "Ankara’dan yola çıktım, Saraçhane’de görüşürüz" yanıtını verdi.

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan dava zorlama ve dayanaksız bir davadır, düşürülmelidir. Yargı üzerindeki siyasi baskıya son verilmelidir" paylaşımını yaptı. EMEP de "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ceza ve siyasi yasak tehdidi altında yapılan yargılamasında, halkın iradesine müdahaleye sessiz kalmayacağız. Genel Başkanımız Ercüment Akdeniz, İl Başkanımız Sema Barbaros ve GYK Üyemiz Levent Tüzel, Saraçhane'de olacaktır" açıklaması yaptı. Türkiye İşçi Partisi (TİP) de yaptığı açıklamada İstanbul İl Örgütü'nün, halk iradesine sahip çıkmak ve dayanışma göstermek için saat 16.00'da Saraçhane'de olacağını açıkladı.

SEGBİS TALEBİ KABUL EDİLDİ

Verilen 3 saatlik aranın ardından halk Saraçhane’de toplanırken duruşma yeniden başladı. Avukatlar mütalaaya karşı savunma yaptı. 

Av. Polat, “Sözlerimi daha fazla uzatmayacağım ancak bir talebim de olacak. Duruşmanın bundan sonra SEGBİS ile kaydedilmesini istiyorum çünkü detaylı savunmalar yapılacak” dedi. Hakim, SEGBİS ile kayıt alınması için ilgili kişileri çağırttı. Savunmalar SEGBİS ortamında kayıt altına alınırken duruşma devam etti.

BERAAT TALEP EDİLDİ

Savunma yapan Avukat Polat, İmamoğlu'nun kullandığı "Ahmak" ifadesinin YSK üyelerine değil İçişleri Bakanı Soylu'ya yönelik olduğuna dair görüş belirtti. 

Polat, kendilerine savunma için yeterli süre tanınmadığını belirterek  “Esas hakkındaki mütalaada bizim lehimize olan 7 delilden bahsedilmiyor. Neden 7 tane delile üstünlük tanınmadığı anlaşılmamıştır. Neden suç unsuru düşünüldüğü kanıtlanmamıştır. Bu sözlerin Süleyman Soylu’ya söylendiği açıktır” dedi ve İmamoğlu'nun beraatini istedi.

Av. Turan Taşkın, salonun küçük olduğunu işaret ederek rahat bir savunma yapmadığını belirtti. Büyük salon taleplerinin reddedildiğini anımsattı. İçişleri Bakanı Soylu'nun "Hukuk arkadan gelir" açıklamasını işaret etti. "Ahmak" sözünü İçişleri Bakanı'nın İmamoğlu'na söylediğini, müvekkilinin buna yanıt verdiğini vurguladı. Dosyaya bakan hukukçuların hakaret unsurunun olmadığına yönelik vurgularını hatırlatarak mahkemeyi uzatma niyetlerinin olmadığını belirtti. Taşkın, "Bu somut olayda mahkemenin vicdanıyla hareket etmesini ve adil bir karar vermesini talep ediyorum” dedi ve İmamoğlu’nun beraatini istedi.

Av. Gökhan Günaydın, “Dördüncü celseden bu yana bir sürü şey oldu. Tanıklar getirdik. İmamoğlu’nun sözlerinin ne olduğunu söylediler. Öğretim üyeleri verdikleri mütalaalarda yazılanlar iddia makamının mütalaasında bir cümle değişikliğe neden olmaz mı? Ben hukukçu olarak diyebilirim ki ortada bir dava mı var? Ortada bir dava olsaydı ahmak sözcüğünü söyleyene açılmaz mıydı o dava” diye sordu. Günaydın “Türk yargısına güveniyoruz” dedi.

KARAR: HAPİS CEZASI VE SİYASET YASAĞI

Son sözleri sorulan avukatlar İmamoğlu’nun beraatini talep etti. Hakim savunma için yeterince süre verildiğini öne sürerek, karar için yarım saat ara verildiğini söyledi.

Ara sonrası kararını açıklayan mahkeme İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Siyaset yasağı da uygulandı. Kararda şu ifadeler yer aldı: "Sanığın bu eylemi kurul halinde çalışan, kamu görevlilerine karşı (YSK) işlediği anlaşıldığından sanığa verilen cezanının TCK 125/son maddesi delaletiyle 1/2 oranında artırılarak, sanığın 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ile cezalandırılmasına. Sanığa verilen cezadan başkaca artırım ve indirim uygulanmasına yer olmadığına. Sanığın TCK 53/1 maddesinde belirtilen belli hakları kullanmaktan (AYM iptal kararı gözetilmek suretiyle) aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına. 812 TL'nin sanıktan tahsiline. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvuru hakkının bulunduğuna…" 

NE OLMUŞTU?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019 tarihinde Fransa'nın Strasburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinde yaptığı konuşmada; Yüksek Seçim Kurulu'nu eleştirmişti.

İmamoğlu "İktidar manipülasyonla kazanamadığı seçimi, seçimleri yönetmekle yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu kararı ile iptal ettirerek kazanmak istemiştir. Ama iktidarın tüm gücüne rağmen yurttaşlarımızın güçlü iradesi 23 Haziran gecesi bir kere daha ve çok daha güçlü ve gür bir sesle demokrasiden yana olmuştur. Vatandaşın seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanmasının önüne engeller çıkarmak, demokrasi dışı arayışlar içindeki kesimleri güçlendirmekten başka bir işe de yaramaz” demişti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019'da bir açıklama yaparak İmamoğlu için "Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Yazıklar olsun" ifadelerini kullanmıştı.

Yine 4 Kasım'da Soylu’ya yanıt veren İmamoğlu, bu sözlere karşı o seviyeye inmeyeceğini belirtip "Dünyada, Avrupa'da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın" demişti.

Yaşananlar üzerine Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığınca 15 Aralık 2019 tarihli müzekkere ile yapılan suç duyurusundan hareketle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İmamoğlu’na karşı dava açıldı. (İstanbul/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Genç komünist Erdal Eren, Kocaeli’de anıldı: Mücadelemizde yaşayacak

SONRAKİ HABER

Tire'de sel can aldı: 1 ölü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa