GÖÇİZDER davasında heyet savunmayı engelledi, avukatlara söz vermeme kararı aldı
Avukat ve izleyicilerin salona alınmadığı GÖÇİZDER davasında, tutukluluğa dair verilen beyanların ardından 1 günlük ara verildi.
Fotoğraf: MA
Göç İzleme Derneği'nin (GÖÇİZDER) üye ve yöneticilerinden oluşan 17'sİ tutuklu 23 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşmasının ikinci oturumu Silivri Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde bulunan mahkeme salonunda görüldü. İstanbul 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma salonu, savunmalara müdahale ederek avukatları tehdit eden mahkeme başkanının kararıyla değiştirildi. Farklı bir salonda devam edilen yargılamada, sadece tutuksuz yargılananlar ve gazetecilerin salona girmesine izin verildi. Müdafi avukatları ise salona alınmadı.
Göç İzleme Derneği'nin (GÖÇİZDER) yöneticilerinin aralarında olduğu 16'sı tutuklu 23 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşmasının ikinci oturumu, Silivri Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde bulunan mahkeme salonunda görülmeye başlandı. İstanbul 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmayı, yargılananların yakınları ile Avrupa Birliği (AB) delegasyonu izledi. Tutuklu yargılananlar ile avukatları duruşmada hazır bulundu.
“DERNEĞİN KAPATILMASI DEMOKRASİYE AYKIRI”
Duruşma, derneğin tutuklu Eş Başkanı Kamile Kandal'ın savunmasıyla başladı. Sivil toplum alanında yaptıkları çalışmaları anlatan Kandal, derneklerinin toplumsal fayda için çalıştığını ve bu nedenle dernek çalışanlarının yargılanamayacağını söyledi. Tutuklandıktan sonra dernekleri hakkında ayrıca kapatılma davasının açıldığını aktaran Kandal, derneklerinin kapatılmak istenmesinin demokrasiye ve insan haklarına aykırı olduğunu ifade etti.
Derneklerinin zorla göç edilenlere yönelik pek çok çalışmaya imza attığına dikkati çeken Kandal, "Göçün ve sonuçları ile ilgili çalışmalar yapan ve sorunların çözümü konusunda perspektif sunan bir derneğiz. Dünyada çeşitli göç şekilleri var ama zorla göç ettirenlere yönelik çalışmalar kapsamında çalışmalar yapıyoruz. Bu zorla göç ettirme genelde savaş durumunda olur. Baskı ve can güvenliği dolasıyla evlerini, yurtlarını ve köylerini terk etmek zorunda kalanlara odaklanıyoruz. Ayrıca göç ettiği yerlerde yaşadığı sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlara dair çalışmalar yapıyoruz. Sadece derneğimiz de devlet kaynaklarında 3 bin 500 köyün boşaltıldığı verisi vardır" diye konuştu.
SAVUNMAYA ENGEL
Farklı ülkelerden Türkiye’ye yapılan göçlere dair de çalışmalar yaptıklarını aktaran Kandal, yaptıkları araştırma ve çözüm çizgisinin iktidar tarafından ele alınması halinde pek çok sorunun çözülebileceğini ifade etti. Kandal, "Örneğin ekonomik sorunların kaynağında Suriye’lilerin olduğunu söyleniyor. Bu durumun onlara etkisi ucuz iş gücü ve sömürü oluyor” dedi. Mahkeme başkanı, bu sırada Kandal’a savunmasını kısa tutmasını istedi. Kandal, mahkeme başkanına 6 aydır tutuklu olduğunu ve bu bahsettiği faaliyetlerden ötürü tutuklu olduklarına işaret etti.
“PROJELER SUÇ DEĞİLDİR”
"Kadınların özgürlüğü ve kadınların hakları için özel çalışmalar da yapıyoruz" diyen Kandal, yaptıkları projeler ve raporlar üzerinden suçlandıklarını ifade etti. Rapor ve projelerin suç olmadığını vurgulayan Kandal, yaptıkları çalışmalar için elde ettikleri kaynakları suç olarak gösterildiğini kaydetti. Çalışmaları için aldıkları bağışların yetmemesi üzerine projeler aldıklarını söyleyen Kandal, bu projelerin alımının Mart 2021’de bitiğini söyledi. Projelerin bir kısmının AB’ye ait olduğuna dikkati çeken Kandal, "Proje alımı burada suç olarak lanse edilmiştir. Ancak proje alımı suç değildir. Adalet Bakanlığı’ndan tutun Milli Eğitim Bakanlığı’na, CHP’ye ve pek çok siyasi partiye kadar hibe alınmaktadır" diye kaydetti.
TAKİPSİZLİK VERİLEN RAPOR İDDİANAMEDE
Kandal, aldıkları projelerin valilik tarafından rutin olarak denetlendiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Biz dernek olarak kurulduktan sonra üyelerimizin, yöneticilerimizin kayıtlarına kadar her türlü bilgi, valiliğin ve İçişleri Bakanlığı’nın önüne gidiyor. Ancak çok gizli çalışmalar ve harcamalar yapıldığına dair durumu reddediyoruz. Ayrıca proje veren yerler çalışmalarınızı gördükten sonra hibe verir. Önceden de vermez. Gelip yerinde de görürler. Öte yandan iddianamede üç rapor da var. Bir rapor ile ilgili açılan soruşturmaya takipsizlik kararı verildi. Bu neden iddianamede yer almadı? Bu çok ciddi bir yöntemsizliktir. Ayrıca raporlar konuştuğumuz ailelerin ifadeleridir. Bu bir rahatsızlık oluşturuyorsa çoğulculuk anlamında sorunludur. Ülkemiz ve dünyada her alanda sivil alanda çalışmalar vardır, olacaktır. Sadece tek taraflı çalışmalar yoktur. Bu demokratik, katılımcı ve gelişmek isteyen ayrıca sorunları çözmek isteyen toplumlar için elzemdir. Bu nedenle raporlar suç oluşturmamaktadır."
SAVUNMASI YARIDA KESİLDİ
Kandal, hazırladıkları raporlar hakkında bir yasak kararının olmadığını vurguladı. Kandal, buna rağmen raporların iddianamede yer almasını "saygısızlık" olarak nitelendirdi. Mültecilik alanında yaptıkları çalışmaların iddianamede yer almamasının nedenini soran Kandal’ın sözü mahkeme başkanı tarafından kesildi. Mahkeme başkanı, Kandal’a, “Sözünüzü iki dakikada bitirin” dedi.
Kandal, mültecilere dair yaptığı çalışmaları anlatmaya devam etti. Mahkeme başkanı, daha sonra tekrardan Kandal’ın sözünü keserek, “Bir dakikanız var” dedi. Aile arasında bilinen isminin “kod” ismi olarak lanse edildiğini aktaran Kandal’ın sözü tekrardan kesildi. Kandal, kendisine yönelik suçlamalara yanıt veremediğini belirtti. Kandal’ın savunması yarıda kesildi.
AVUKATLARI TEHDİT ETTİ
Mahkeme başkanı, avukatların itirazına “makul süre” yanıtı vererek, "bir daha söz kesmeyin" şeklinde tehdit etti. Mahkeme başkanı, avukatların usule ilişkin itirazlarını dilekçe ile itiraz etmelerini istedi. Mahkeme başkanı, “Avukatlara söz vermiyorum. Duruşma düzenini bozarsanız sizi dışarı atarım” şeklinde bir kez daha tehdit etti. İtirazlara rağmen mahkeme başkanı, avukatların mikrofonunu kapattı.
Mahkeme başkanı, daha sonra tutuklu bulunan İlyas Erdem’e söz verdi. Ardından oy birliği ile avukatlara söz vermemesine yönelik ara karar oluşturdu. Avukatların ısrarı ardından mahkemeye ara verdi.
PROTESTO ETTİ
Avukatlar, “Avukatların dinlenmediği yargılama değildir” sözleriyle heyete tepki gösterdi. Salondaki izleyiciler ise, zılgıt ve alkışlarla mahkemeyi protesto etti. Avukatların salondan ayrılmaması nedeniyle mahkeme heyeti, davaya ilişkin dosyaları alarak, salondan ayrıldı. Bu sebeple avukatlar da salondan çıktı.
Mahkeme başkanı, "duruşma düzeninin bozulduğunu" ileri sürerek duruşmaya ara vermek zorunda kaldığını kaydetti. Mahkeme başkanı, tutuklu ve tutuksuzlara, müdafi avukatların itirazları nedeniyle savunma almayacağını ve tahliyeye dönük beyan alacağını söyledi.
SALONDA RAHATSIZLANDI
Tutuklu İlyas Demir, tahliye dair beyan verdi. Böbreğinin çalışmadığını cezaevinde öğrendiğini aktaran Demir, doktorların çalışma ihtimalinin olduğunu ancak cezaevinde sağlık sorunlarının artacağını söylediklerini paylaştı. Demir, tahliye talebinde bulundu.
Tutuklu Bilal Yıldız, 6 aydır tutuklu bulunduklarını ancak avukatların dışarı çıkarılması nedeniyle savunma veremediklerini belirtti. Mağdur edildiklerini belirten Yıldız, mahkemenin tutumunu eleştirdi. Bu sırada tutuklu bulunan Veysi Yıldız, hastalığı nedeniyle rahatsızlandı. Bilal Yıldız’ın rahatsızlanan Yıldız’a yardım etmesi mahkeme başkanı ve jandarma tarafından engellendi. Avukatların salona alınmasını isteyen Yıldız’ın talebini değerlendiren mahkeme, iddia makamına söz verdi.
TALEBE RET
İddia makamı, talebinin reddi yönünde talepte bulundu. Mahkeme, Yıldız’ın talebini reddetti. Yıldız, savunmalarının engellenmesine tepki gösterdi. Epilepsi hastası olduğunu dile getiren Yıldız, savunma yapmak istediklerini ancak engellendiğini söyledi. Mahkeme başkanının bunun üzerine, “Ben de çok istiyordum” demesi dikkat çekti. Öğrenci olduğunu ve tutukluluk nedeniyle tedavi olamadığını ifade eden Yıldız, tahliye talebinde bulundu.
Tutuklu psikolog Zelal Coşkun, müdafinin salonda olmaması nedeniyle savunma yapmayacağını belirtti. Sinemacı Erhan Örs ve Makbule Altıntaş da, avukatların olmaması nedeniyle savunma yapamadıklarına işaret ederek, tahliye talebinde bulundu.
DURUŞMA ERTELENDİ
Bu sırada rahatsızlanan Veysi Yıldız için salona sağlık personelleri alındı. Davayı izlemek isteyen Avrupa Birliği (AB) delegasyonu, İnsan Hakları Derneği (İHD) ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) temsilcileri de salona alındı.
Tutuksuz yargılanan avukat Pınar Konak, hakkında devam eden yurt dışı yasağının kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme başkanı, savunmaların alınması için duruşmaya 1 günlük ara verdi. Duruşma sonrası avukatlar, salona alınmadıklarına dair tutanak tuttu.
AVUKATLAR: SAVUNMA KISITLANDI
Dava avukatları, duruşma sonrası ayrıca açıklama yaptı. GÖÇİZDER avukatlarından Ahmet Baran Çelik, mahkeme başkanının olumsuz tavırları nedeniyle yargılamanın yapılmadığını söyledi. Mahkeme başkanının savunmayı kısıtladığına dikkat çeken Çelik, “Mahkeme sanıklara ve avukatlara söz hakkı vermeden yargılamayı yürütmek istiyor. Buna müsaade etmeyeceğimizi bildirmek istiyorum” dedi.(İstanbul/MA)