İsteğimiz kayıtlı ve güvenceli çalışmak
Bizim istediğimiz bizi kayıt altına alın, vergimizi de işgaliyemizi de yatıralım, devlet de kazansın, biz de insan onuruna yakışır bir şekilde çalışalım.
Fotoğraf: Murat Kocabaş
Evren LAÇİN
İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkârlar Derneği Başkanı
İç göçle 90’lı yıllarda İzmir’e gelmiş bir ailenin 7 çocuğundan biriyim. Hayat şartları nedeniyle ister istemez kendimizi sokaklarda mendil, şemsiye, su satarken bulduk.
Haklarımıza baktığımızda bütün pazarcıların, fırıncıların, pastacıların nasıl odası varsa biz de kendi alanımızda kurabiliyoruz ama Türkiye'nin hiçbir ilinde bugüne kadar seyyar satıcılarla ilgili herhangi bir örgütlenme yoktu. Osman Sirkeci hocamızın destekleri ile biz bu alanda örgütlenelim dedik. 2019’da çalışmalara başladık. Derneğimizi kurduk, 2020’de tam faaliyete geçip üyeliklere başladık. 3 yıllık hızlı bir çalışma ile bugün İzmir'de 40 bin seyyar satıcı esnafımızla irtibat halindeyiz.
Daha iyi örgütlenebilmek için İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkârlar Meclisi’ni kurduk. Bu mecliste kooperatif başkanlarımız, dernek başkanlarımız, muhtarlarımız var. Ayda bir toplanıyoruz. Meclisimizde 120 kişi var, genelde 50-60 kişi ile toplanıyoruz. Gündemi yaşadığımız sorunlar oluşturuyor. Geri dönüşümdekilerin, çiçek, kestane, midye satıcısı arkadaşlarımızın kooperatifi var. İkinci el eşya satan arkadaşlarımızın kurduğu derneğimiz var. Türkiye’de bu işlerde 8 milyon insan çalışıyor ve bu insanlar güvencesiz. Sigortaları, sağlık hakları yok. Aynı zamanda zabıta ve polis baskısı var. Sokakta en ufak bir şey olduğunda ilk soruşturulan seyyar satıcı oluyor. Yani potansiyel suçlu olarak görülüyoruz.
ÖRGÜTLENMEZSEK DURUMUMUZ ASLA DEĞİŞMEYECEK
Örgütlenmeden durumumuzun asla değişmeyeceğinin farkındayız. Arkadaşımızın eşi doğum yapacak hastaneye gitmeye korkuyor masraftan kaynaklı. İkinci yüzyıl diyoruz, dünya değişiyor diyoruz, biz değiştik mi? Bu insanlar günlük yaşıyor, bugün tezgâhı açmazsa o adamın evine para girmiyor. Örgütlenmemizle birlikte bizi görmeye başladılar. Bizim istediğimiz bizi kayıt altına alın, vergimizi de işgaliyemizi de yatıralım, devlet de kazansın, biz de insan onuruna yakışır bir şekilde çalışalım. Üniversiteden arkadaşlarımız, sokaklarda üniversiteyi bitirmiş atanamamış öğretmenlerimiz var. İşten atılan işçiler aramıza geliyor. Güvenceli insanların sayısının artması gerekirken güvencesizler artıyor.
İzmir’de belediyemizin de bu işe eğilmesiyle bir takım şeyleri başardık ama yeterli değil. Diğer illerde de hayata geçirmek lazım. Büyük Millet Meclisinden yasa çıkarılması gerekli. Bu basit aslında, pandemi döneminde bakanımız bir talimat verdi, bütün ülkeyi içeri soktu. Sokakta çalışan ne yiyecek, ne içecek düşünülmedi, yardım da yapılmadı. Aç kalan arkadaşlarımız oldu. Biz kayıttan kaçmıyoruz. Bize yazılan en az ceza 614 TL. Ayda 2-3 ceza yiyen arkadaşlarımız var. Ekonomik anlamda kaydımızın, güvencemizin olması lazım.