15 Aralık 2022 04:44

‘Sosyal hak olarak servis, yemek ve SSK var!’

İstanbul'un Esenyurt ilçesinde yaşayan bir işsiz, iş başvuruları yaptığı süreçte yaşadıklarını yazdı.

Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel

Paylaş

Esenyurt’tan bir işsiz

Evet, başlığı yanlış okumadınız. Bir iş görüşmesinde söylendi bu bana. Şimdi size 2.5 aylık işsizlik sürecimde yaptığım absürt iş görüşmelerini, teklif edilen ücretleri, sosyal hak diye nitelendirdikleri hakları ve çalışma koşullarını anlatmak istiyorum. Beylikdüzü’de faaliyet gösteren bir fabrikada anayasal hakkımız olan sendikalaşma mücadelesi verdiğimiz için yaklaşık 2.5 ay önce topluca işten çıkarıldık. Anayasal hakkımızı kullanmaya kalktığımızda işten çıkarılmak, iş ararken de yasa dışı çalışma koşullarının teklif edilmesi falan derken yaşadığımız sistemin kime yaradığını, bu sistemin kimin yanında ve kimin karşısında olduğunu daha net görüyoruz.

Genç yaşıma rağmen çalıştığım sektörde yaklaşık 8.5 yıllık bir tecrübeye sahip olduğum için sıkça iş teklifleri alıyorum. Mesela işten ilk çıktığım günlerde ismini hatırlamadığım bir fabrika en başta da söylediğim gibi sosyal hak olarak servis, SSK ve yemek olanaklarının olduğunu söylemişti. Bir de asgari ücret vereceklerini söylemişlerdi.

Bir iş görüşmesinde de net ücretin bankaya yatırıldığını, fazla mesailerin ise elden verildiğini öğrendiğimde bu durumu asla kabul etmeyeceğimi söylediğimde; “Elden para verilmesi ile ne gibi bir derdiniz var” diye absürt bir soru sormuştu karşı taraf. Ya biz işçileri salak yerine koyuyorlar ya da yasalara aykırı davranmayı sıradanlaştırmak için birilerine güveniyorlar.

İŞ BEĞENMİYORLAR DEDİKLERİ KOŞULLAR

Başka bir iş görüşmesinde ise hiçbir sosyal hakkı olmamasına rağmen yapılan bu teklifi kabul etmek üzereydim, çünkü yaşamam için çok çalışmam, para kazanmam gerekiyordu ama burada da servis güzergahı uymadığı için kabul etmem imkansızdı. Bana servisin geçtiği yere kadar otobüs ile gelmem için yol parası verebileceklerini ama bunu da maaşımdan düşebileceklerini söylediler. “Alay mı ediyorsunuz yahu” diyerek sinirlenip görüşmeyi sonlandırmıştım. Diğer birçok iş görüşmelerini ise ya asgari ücret verdikleri için ya da günlük 12 saat, hafta sonu ise zorunlu mesai olduğu için kabul edemedim çünkü çalışırken robotlaşmak ya da çalışırken daha çok borçlanmak istemiyorum. Yaklaşık 6 yıl kadar bu şekilde çalıştığım için 12 saat çalışmanın ne demek olduğunu acı bir tecrübe ile biliyordum.

Okurken bile insanın sinirini bozan şeyleri iş arayan birçok kişinin yaşadığından eminim.  Hani hükümet temsilcileri ya da patronlar utanmadan; “İş çok, insanlar iş beğenmiyorlar” diyorlar ya. İşte bahsettikleri işler bunlar. Evet biz bu insanlık dışı çalışma koşullarını kabul etmiyoruz. Patronlar bizden çalarak servetlerine servet katıyor, patronların temsilcisi hükümet de bizim emeğimizi patronlara teşvik olarak sunuyor ve insanlık dışı çalışma koşullarına göz yumuyor. Bu adil olmayan sistemi durdurmak da bizim örgütlü mücadelemizle mümkün, bunu da biliyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Kocaeli'den işçiler: Enflasyonun düşürülmesi lazım

SONRAKİ HABER

Öğrenci servisi şarampole devrildi: 1 öğrenci öldü, 15 öğrenci yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa