‘Yerli tütün üreticisini bitirmek istiyorlar’
İktidarın getirdiği yasal kısıtlamalardan dert yanan Adıyamanlı tütün üreticisi Hasan Taştan, tekel şirketlerinin tütünü satılsın diye yerli üreticinin bitirilmek istendiğini söyledi.
Fotoğraf: Pixabay
Artan girdi maliyetlerinin yanında iktidarın getirdiği yasal kısıtlamalardan dert yanan Adıyamanlı tütün üreticisi Hasan Taştan, tekel şirketlerinin tütünü satılsın diye yerli üreticinin bitirilmek istendiğini söyledi.
MA’dan Ömer Akın’ın haberine göre, Türkiye’de 5 bin 866 hektar ekim alanıyla tütün üretiminde yüzde 9 payı olan Adıyamanlı tütün üreticileri, artan girdi maliyetleri, yasal düzenlemeyle getirilen satışın zorlaştırılmasıyla zor günler yaşıyor.
2013 yılında 4733 sayılı kanunda yapılan değişiklik ile açık tütün satışı yasaklanırken, 2017 yılında yapılan düzenlemeyle açık tütün satışı para cezasına bağlandı. Bir yandan yerli açık tütün satışı yasaklanırken, diğer yandan 2019 yılında ithal tütün ürünlerinden alınan vergi sıfırlanarak alımı daha da kolaylaştırıldı. Yerli tütün üretiminin önünü daha da kapatan iktidar, verilen para cezalarını yetersiz bularak bu seferde sigara kağıdına sarılı olarak satılan sigaralar için hapis cezası getirdi. Sarılmış sigara ticaretine 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası öngören yasanın kabul edilmesi tütün üreticilerinin tepkisiyle karşılaştı. Aynı kanun maddesinde son olarak yapılan ve 30 Kasım’da yürürlüğe giren yasaya göre kaçak tütün satanlara 2 ile 5 yıl hapis cezası verilecek. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan tütün yetki belgesi almak isteyen kişilerden ise, 50 milyon TL’ye kadar teminat istenebilecek.
DÖNÜME 15 BİN MALİYET
Adıyaman’ın Çelikhan ilçesinde tütün yetiştirip satıcılığını yapan Hasan Taştan (50), artan girdi maliyetlerinin yanında çıkarılan yasa ile mücadele ettiklerini söyledi. 35 yıldır tütün üreticiliği yaptığını belirten Taştan, ocak ayında ilk olarak tütün tohumunu toprağa attıklarını ve tohumların fide haline gelmesini beklediklerini söyledi. Bu yıl 9 dönüm tütün ektiğini ve kendi tarlası olmadığı için dönüm başına 2 bin TL vererek toprak kiraladığını anlatan Taştan, “Daha sonra tarlayı traktörle önce kaba sürmesini yapıyoruz. Kaba sürme için bin TL veriyoruz. Tarlayı ikinci ve üçüncü kere tekrar sürmemiz gerekiyor. Sadece tarla sürme işlemleri için dönüm başına 5 bin TL giderimiz oluyor. Sürdüğümüz tarlada hat dediğimiz sıralı çizgiler yapıyoruz. Fidelerimizi o hatlara ekip sulama yapıyoruz. Bizim bölgemizde damlama sistemi veya su salma yöntemiyle sulamalar yapılıyor. Fidelerimizi ekip ilk suyunu verdikten sonra gübre atıyoruz. Dönüm başına 25 kilogram gübre kullanıyoruz. Gübre 50 kg çuvallar halinde satılıyor ve bugün bir çuval gübre bin TL olmuş. Ektiğimiz tütünün zararlı haşereler ve otlardan korumak için zirai ilaçlar kullanıyoruz. Bu da yaklaşık olarak 2 bin TL’ye mal oluyor. Fidelerimiz büyüdükçe çapası, zararlı otların toplanması ve yetişen tütünün toplanması için işçi tutuyoruz. Bu yıl 100 yevmiye işçi tuttum. Bir işçinin günlük yevmiyesi 200 TL’dir. Kabaca giderlerimizi topladığımız zaman dönüm başına yaklaşık olarak 10-15 bin TL harcamamız oluyor” dedi.
“TÜTÜNÜ SATMAYA ÇIKARDIĞIMIZ ZAMAN YASAKLANIYOR”
Tarlada olgunlaşan tütünü topladıklarını, çuvaldız yardımıyla iplere geçirerek hazırladıkları iskelelere astıklarını ve böylelikle tütünü kuruttuklarını ifade eden Taştan, “İskelelere astığımız tütün kuruduktan sonra onları deste haline getirip topluyoruz. Deste haline getirdikten sonra kalitesine göre ayırıyoruz. Kalitesine göre birinci kalite ürünü kilosunu 200 TL’ye kadar, ikinci kaliteyi 150-200 TL’ye üçüncü kaliteyi de 50 TL’ye veriyoruz” diye konuştu.
Ürettiklerinin satışını yapamadıklarını dile getiren Taştan, “Çünkü devlet bunu yasaklamaya çalışıyor. Tütünü satan dükkanlara yüksek cezalar kesiyor. Tütünümüzü şehir dışına çıkardığımız zaman aracımızda tütün yakalandığında hem tütünümüze el konuluyor hem de büyük para cezaları veriliyor. Tekel şirketlerinin tütünü satılsın diye bu yasaklamayı yapıyorlar. Tütünümüzü ekerken ya da toplarken herhangi bir yasak yok ama tütünü satmaya çıkardığımız zaman yasaklanıyor. Bir arkadaşım tütünü götürürken yakalandı. Hem tütününe el konuldu, hem aracına el konuldu, hem de 100 bin TL para cezası verildi. Madem tütünün satışı yasaktır, ekimini de yasaklasınlar” ifadelerini kullandı.
“AÇ KALMAMIZI İSTİYORLAR”
Artan tütün maliyetleri ve getirilen yasal kısıtlamalardan dolayı zorlandıklarını kaydeden Taştan şöyle devam etti: Üretim maliyetleri ve zahmeti bu işi yapmamıza değmiyor, fakat bölgemizde başka bir iş alanı yok. Bizlerde çoluk çocuğumuzun rızkını buradan elde ettiğimiz gelirle sağlıyoruz. Bir yıl ekmezsek aç kalacağız. İki çocuğum üniversite, bir çocuğum lise, iki çocuğum ilkokulda okuyor. Onların bakımı için bu işi yapmam gerekiyor. Tütünü vergiye bağlamak istediklerini söylüyorlarsa, vergi dairesinden levha versinler. Kim ne satıyorsa ona göre vergisini versin. Ama bunu da yapmıyorlar. Yurtdışından ülkeye tütün getirip bizim tütün ekmemizi yasaklayıp aç kalmamızı istiyorlar. Tütünü ekmemizi istemiyorlarsa her evden bir kişiyi işe yerleştirsinler bizde yaşamımızı sürdürebilelim. Bu tütünü ekmesek ne yapacağız? Hırsızlık mı yapalım? (EKONOMİ SERVİSİ)