Hukukçu Şule Özsoy Boyunsuz: İmamoğlu'nun konuşması siyasi ifade özgürlüğü kapsamında
Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, İmamoğlu'na verilen cezaya gerekçe gösterilen konuşma için "AİHM içtihatları kapsamında son derece açık biçimde siyasi ifade özgürlüğü kapsamına girmektedir" dedi.
Fotoğraf: Muhammed Enes Yıldırım/AA
Şerif KARATAŞ
İstanbul
Galatasaray Üniversitesinden Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezasını Evrensel'e değerlendirdi.
İmamoğlu hakkında açılan davanın "kamu görevlisine hakaret" suçu iddiasıyla açıldığını belirten Boyunsuz şunları söyledi:
"Bu davadaki alt sınır 1 yıl hapis cezasıdır. Ancak burada hakaret suçunun heyet halinde çalışan kamu görevlileri hakkında işlendiği ileri sürüldüğünden zincirleme suç kapsamına alınarak, ceza arttırılarak uygulanmış görünüyor. Bunun sonucu olarak da kesinleşmesi halinde cezanın infazı süresince Sayın İmamoğlu’nun Belediye Başkanlığını görevini devam ettirememesi, seçme ve seçilme hakkını geçici olarak kaybı söz konusu olacaktır.
Davanın esası açısından bakıldığında, tanık dinleme talepleri ve savunma hakkının kullanılması açısından sorunlar bulunduğu, davanın ilk ve esas yargıcının bu dava sebebiyle baskı altına alındığı ve akabinde de görevden alındığına ilişkin basına verilmiş ifadeler mevcut. Bu durum tarafsız ve bağımsız mahkemede (adil) yargılanma hakkının ihlaline işaret etmektedir. Ayrıca yapılan konuşma AİHM içtihatları kapsamında son derece açık biçimde siyasi ifade özgürlüğü kapsamına girmektedir."
NE OLMUŞTU?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019 tarihinde Fransa'nın Strasburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nde yaptığı konuşmada Yüksek Seçim Kurulu'nu eleştirmişti.
İmamoğlu "İktidar manipülasyonla kazanamadığı seçimi, seçimleri yönetmekle yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu kararı ile iptal ettirerek kazanmak istemiştir. Ama iktidarın tüm gücüne rağmen yurttaşlarımızın güçlü iradesi 23 Haziran gecesi bir kere daha ve çok daha güçlü ve gür bir sesle demokrasiden yana olmuştur. Vatandaşın seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanmasının önüne engeller çıkarmak, demokrasi dışı arayışlar içindeki kesimleri güçlendirmekten başka bir işe de yaramaz” demişti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019'da bir açıklama yaparak İmamoğlu için "Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Yazıklar olsun" ifadelerini kullanmıştı.
Yine 4 Kasım'da Soylu’ya yanıt veren İmamoğlu, bu sözlere karşı o seviyeye inmeyeceğini belirtip "Dünyada, Avrupa'da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın" demişti.
Yaşananlar üzerine Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığınca 15 Aralık 2019 tarihli müzekkere ile yapılan suç duyurusundan hareketle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İmamoğlu’na karşı dava açılmıştı.
Davanın dün görülen karar duruşmasında Soylu'nun "ahmak" sözüne yanıt veren İmamoğlu'na "YSK Başkanı'na ve üyelerine hakaret ettiği" suçlamasıyla 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilmiş ve siyaset yasağı kararı alınmıştı. Kararın kesinleşmesi için istinaf ve Yargıtay tarafından da onanması gerekiyor.
Dünkü duruşmada Süleyman Soylu'nun dinlenilmesi talebi, uzman tanıkların dinlenilmesi talebi, tanık beyanlarına ilişkin beyanda bulunmak için süre talebi reddedilmişti. Avukatlara, savcının mütalaasına karşı 3 saatte savunma hazırlamaları dayatılmıştı.
İmamoğlu'nun avukatları, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığını, "Ahmak" sözünün muhatabının İmamoğlu için "Ahmak" diyen İçişleri Süleyman Soylu olduğunu vurgulayarak beraat talep etmişti.