Çorum'da İmamoğlu kararına kitlesel tepki: Ülkedeki hukuksuzluğun bir parçası
Çorum Emek ve Demokrasi Platformu'nun çağrısıyla gerçekleşen açıklamada İBB Başakanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis ve siyasi yasak kararı protesto edildi.
Fotoğraf: Evrensel
Çorum Emek ve Demokrasi Platformu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasılya yargılandığı davada verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararına tepki gösterdi.
Kadeş Barış Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasında, “Ülkedeki hukuksuzluğun bir parçası olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen cezayı ve siyaseten yasaklılık kararını kınıyoruz, kabul etmiyoruz” denildi.
Siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ile çok sayıda yurttaşın katılımıyla düzenlenen basın açıklamasında Çorum Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Belediye Meclisi Üyesi Av. Ahmet Özdel, “Bu siyasi kararlar, bizler için de yok hükmündedir. Bu kararlar, yoksul köylüler, işçiler, emekçiler için de yok hükmündedir. Bu kararlar işsiz gençler, şiddete maruz kalan kadınlar için de yok hükmündedir. Bu kararlar, yüksek enflasyondur, işsizliktir, yolsuzluktur. Tek adamın baskıcı saray düzenini sürdürmesinin aracıdır” dedi.
Özdel, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“YARGI BAĞIMSIZ DEĞİL”
"Ülkemizi yönetenler, her gün yeni bir yalan söyleyerek halkı kandırmaya ve iktidarlarını sürdürmeye çalışmaktadır. Yalancı normal koşullarda gerçekliğe yenik düşer, atalarımızın da dediği gibi ‘yalancının mumu yatsıya kadar yanar.’ Son yılların en büyük yalanı ise ülkede 'bağımsız bir yargının' olduğu söylemidir.
Yargının bağımsızlığı, yargıçların yerine getirdikleri toplumsal işlev dolayısıyla, baskılara ve müdahalelere karşı kurumsal ve anayasal olarak korunması, kararlarını verirken baskı altında kalmaması demektir. Türkiye toplumu yargının bağımsız olmadığını, iktidarın güdümünde olduğunu dün olduğu gibi bu günde bilmektedir. Dün Ergenekon, Balyoz gibi davalarda açıkça görünen haksızlık, bugün Canan Kaftancıoğlu, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Gezi, gazetecilerin, avukatların ve Ekrem İmamoğlu davasında görülmüştür.
Adalet Bakanı, ‘yargı bağımsız’ derken Ekrem İmamoğlu davasının eski hakimi ise ’İmamoğlu'na iki yıldan fazla ceza vermeyeceğim için Samsun'a sürgün edildim’ demişti.
Yani dünkü karar verilmeden önce bu kararının ne olacağını açıklamaktadır. Mahkemelerde görev yapan hâkimler kendilerine baskı yapıldığını, kararların iktidar tarafından verildiğini söylemektedir.
Biz de Çorum'dan sesleniyoruz: Bu siyasi kararlar, bizler içinde yok hükmündedir, Bu kararlar, yoksul köylüler, işçiler, emekçiler için de yok hükmündedir. Bu kararlar işsiz gençler, şiddete maruz kalan kadınlar için de yok hükmündedir. Bu kararlar, yüksek enflasyondur, işsizliktir, yolsuzluktur. Tek adamın baskıcı saray düzenini sürdürmesinin aracıdır.
Bu baskıcı iktidar, ancak haksızlığa maruz kalanların birlik olması, küçük farklılıkları bir kenara bırakıp birlikte mücadele etmesi ile değişir. İktidar; sokağa, mahalleye, şehre, ülkeye ve seçim sandığına sahip çıkmakla değişir. Birlik olunmaz ise halde baskı ve zulüm korkuyu arttırır, cesareti kırar, insanları umutsuz bırakır, gelecek kaygısına düşürür. Silkinip kendimize gelelim, uyanalım kış uykusundan,
Yine kitaplarımızla, türkülerimizle, bayraklarımızla sokağa çıkalım, dalga dalga aydınlık olalım. Yürüyelim karanlığın üstüne, meydanları zapt edelim.
İşte Nazım Hikmet' in dediği gibi; Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar. Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır. Safları sıklaştırın çocuklar, bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.”
Basın açıklaması siyasi parti il başkanlarının konuşmalarının ardından sona erdi. (Çorum/EVRENSEL)