İzmir sokak emekçilerinin örgütlenmesi
Bugün İzmir’de çeşitli sektörlerde örgütlü bulunan kooperatifler ve dernekler aracılığıyla yaklaşık 40 bin sokak emekçisi iletişim halinde olmayı başarmıştır.
Fotoğraf: Murat Kocabaş
Dr. Osman SİRKECİ
5 milyona yakın nüfusuyla İzmir, Türkiye’nin önemli emek gücü potansiyeline sahip bir kentidir. İzmir aynı zamanda çok renkli sokak yaşamı ve kültürüyle de bilinmektedir. İzmir ilinde ve ilçelerinde kayıtlı istatistikleri olmadığı için medyada yer alan çeşitli araştırmalarda ve anket çalışmalarında ifade edilen rakamlardan yapılan derlemeye göre 250 bin civarında güvencesiz sokak emekçisi yaşamını sürdürmektedir. Bir kıyaslama yapabilmek bakımından İzmir’deki 128 Esnaf ve Sanatkârlar Odasına aktif ve pasif toplam 129 bin 742 kayıtlı üye bulunuyor. Bu bakımdan İzmir’de çiçekçi, gevrekçi, midyeci, atık toplayıcı olarak yaklaşık 100 ayrı sektörde faaliyet gösteren güvencesiz sokak emekçilerinin sayısı toplam odalara kayıtlı esnafın ve sanatkârın neredeyse iki katına yakındır.
ŞİDDETE UĞRAYAN SOKAK EMEKÇİLERİ
Durum böyle olmasına rağmen 100 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca Osmanlı döneminden beri var olan işportacıları, sanatçıları, zanaatkârları ile sokak emekçileri üvey evlat muamelesi görmüş, horlanmış, dışlanmış, cezai müdahalelerle, polis ve zabıta zoruyla sokaklardan silinip süpürülmeye, uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. Bir iki yıl öncesine kadar İzmir’in çeşitli semtlerinde zabıtayla seyyar esnaflar arasında şiddet uygulamaları, tacizler, seyyarların mallarına el konulmaları hemen her gün medyaya yansımaktaydı.
İzmir’de zaman zaman günübirlik çalışanlar, ev temizliğine gidenler, pazarcılar, midyeciler, bohçacılar gibi çeşitli sokak emekçisi grupları dernek kurma, oda kurma çalışmalarında bulunsa da süreklilik kazanmamış, yeterli kapsayıcılığa ulaşmamış olduğundan sokak emekçilerinin sesi ve soluğu ancak kendilerine zabıta tarafından uygulanan şiddet gündeme gelince medyada duyulur olmaktan ibaret kalmıştır.
ŞİDDETE KARŞI ÖRGÜTLENME GEREĞİ
2018 yılında Malta’da dünyada ilk defa gerçekleştirilen Birinci Uluslararası Sokak Ekonomisi Kongresi’nin ardından İzmir’de geri dönüşümcüler, atık toplayıcılar dernekleri ile temaslar gerçekleşmiştir. 2018 yılı sonunda başlayan çalışmaların bir neticesi olarak Ankara’da 2019 yılında toplanan Güvencesizler ve Sokak Ekonomisi Çalıştayında ele alınan konuların görsel ve yazılı medyada çok geniş yer alması İzmirli seyyar satıcılar için de bir umut ışığına dönüşmüş ve örgütlenme girişimlerinde onlara yeni motivasyon kaynağı olmuştur.
2019 yerel seçimleri ile birlikte üç büyük kentte demokratik ittifak adaylarının belediye başkanlıklarını kazanması ile birlikte sokakların güvencesiz emekçileri de bu durumdan umutlanmış, arka sokakların da artık büyük kentlerde dikkate alınacağını düşünmeye başlamışlardır. İşte bu çerçevede, İzmir’de 2020 yılı başında Evren ve Erhan Laçin kardeşler, sokakların diğer emekçileri ile birlikte İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkârlar Derneğinin resmi kuruluşunu tamamlayarak bugüne kadar gelen sürecin ilk adımını atmışlardır.
SOKAK EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENİYOR
Bu ilk adım İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 30 Ocak 2020 tarihinde ilk defa kurulan Sokak Ekonomisi Şube Müdürlüğü ile hızla yükselen bir ivme kazandı; sadece altı ay süren faaliyeti döneminde sokak emekçilerinin onlarca kooperatifinin ve derneğinin kuruluşuna, birbirleriyle buluşmalarına, tanışmalarına vesile oldu. Sokak Ekonomisi Şube Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu zemin, başlangıçta birbirlerine kaygı ve kuşku ile yaklaşsalar da İzmir’in yerli Romanlarının kendilerinden farklı kültürel özellikler taşıyan, İzmir’e Van’dan, Kars’tan, Osmaniye’den, Niğde’den göç eden seyyar satıcılar, atık toplayıcılar ile bir araya gelmeleri, iletişimde bulunmaları, İzmir’deki sokak emekçilerinin birbirlerini tanımalarına ve birlikte olmanın bilincine ulaşmalarına vesile oldu. Bu bilinçlenme özgüvenlerini yükseltti ve farklı farklı dernek ve kooperatiflerde oluşan enerjiyi Türkiye’de ilk defa hayata geçirilen İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkârlar Meclisi bünyesinde bir güç birliğine ve sürdürülebilir bir sinerjiye dönüştürmeyi başardılar. Örgütlenmede yaşanan bu ikinci seviye artık İzmirli sokak emekçilerinin geri döndürülemez bir yola girdiklerinin de açık bir göstergesi oldu.
BİRLİKTEN GÜÇ DOĞAR
İzmir Eşref Paşa semtinde tarihi bir binayı kiralayan İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkârlar Meclisi bünyesinde yıllardır birbirlerinden kopuk hatta birbirleriyle rekabet halinde olan sokak emekçileri neredeyse her hafta buluşur ve kendi sorunlarına çözüm arar hale geldiler. Sokak emekçilerinin bu birlik beraberlik ve çalışmaları yazılı ve görsel medyanın da dikkatinden kaçmadı. Kuruluşlarından bugüne kadar nerdeyse haftanın her günü medyada İzmirli sokak emekçilerinin haberlerine rastlamak mümkün hale geldi, ancak bir farkla: Üç veya 4 yıl öncesine kadar sıklıkla zabıta seyyar kavgası ve şiddeti biçiminde gündemde yerini alan sokak emekçilerinin çalışma ve yaşam koşulları üç yıldır tersine çevrilmiş oldu. Artık bugün birçok yerel ve ulusal televizyon kanalı, sanal ve basılı medya sokak emekçilerinin kent ekonomisine katkılarını, Türkiye Cumhuriyeti’nin gayrisafi milli hasılasına sundukları katkıyı, artan işsizlik ortamında hiçbir maddi destek almaksızın sağladıkları 100 binlerce kişilik istihdamı gündeme taşımaya başladı.
SOKAK EMEKÇİLERİ SİYASETİN GÜNDEMİNDE
Medyanın bu yoğun gündemi siyasilerin de dikkatinden kaçmayacaktı ve de kaçmadı. İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkârlar Meclisi başta TİP ve EMEP Genel Başkanları olmak üzere birçok Parti Genel başkanı ve milletvekili, meclis üyeleri tarafından ziyaret edilmeye başlandı. Bununla da yetinmeyen İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkârlar Derneği ve Meclisi başkanı Evren Laçin Ankara’ya yaptığı ziyaretlerle sokak emekçilerinin sorunlarını, taleplerini, çözüm önerilerini Mecliste grubu olan, olmayan tüm partilerin genel merkezlerine bilgilendirme dosyaları biçiminde iletmeyi başardı.
Bu çalışmalar, Halkların Demokratik Partisi, Emek Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanları ve milletvekilleri aracılığıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinde de sokak emekçilerinin varlığının ülke ekonomisinde ve kültüründe oynadıkları rolün bilinmesine, fark edilmesine, görünür kılınmasına vesile oldu.
EKONOMİNİN CAN SİMİDİ SOKAK EMEKÇİLERİ
Son başarılı hamleyse 8 milyon sokak emekçisine istihdam sağlayan, ülke ekonomisine 900 milyar Türk Lirası katma değer sunan sokak emekçilerinin sosyal güvenlik ve eğitim haklarına kavuşması, çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi gibi talepleri ile sundukları vergisel katkılar oranında bu günlerde Meclisin gündeminde yer alan 2023 bütçesinden hak ettikleri payı almaları gerektiğine dair mesajlarını partilerin milletvekilleri aracılığıyla komisyonlara iletmeleri oldu. Bugün İzmir’de çeşitli sektörlerde örgütlü bulunan kooperatifler ve dernekler aracılığıyla yaklaşık 40 bin sokak emekçisi iletişim halinde olmayı başarmıştır. Sokak emekçileri taleplerini yeri geldiğinde Ankara’da, İzmir’de düzenlenen çalıştay ve panellerle hem kendi kendilerini bilinçlendirme hem de kamuoyunu bilgilendirerek farkındalık yaratma konusunda gerekli adımları atmaktadırlar.