Kamu emekçilerinden bütçe açıklamaları: Halk için bütçe istiyoruz
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonuna (KESK) bağlı sendikalara üye emekçiler, bütçe görüşmelerinin son günü illerde ve işyerlerinde eylemler yaptı.
Fotoğraf: Gözde Meydan/Evrensel
KESK’in Tandoğan’da miting yapmasına izin verilmemesine tepki gösterilen açıklamalarda, halk için bütçe istendi. Ülkede iki tablonun olduğu belirtilen açıklamalarda, “Birinci tabloda faizden, ranttan, emek sömürüsünden beslenen mutlu azınlık servetine servet katıyor, semirdikçe semiriyor. İkincisinde emeği ile geçim mücadelesi verenlerden yoksullaştırılan halktan oluşan; işçiler, emekçiler, asgari ücretliler, emekliler, çiftçiler, küçük esnaflar, işsizler, dar gelirliler olarak her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Artan hayat pahalılığında maaşlarımız, ücretlerimiz mum gibi eriyor” dendi.
“BU BÜTÇEDE EMEKÇİLER YOK”
“TBMM’de görüşmeleri tamamlanacak olan bütçe halka dayatılan kölelik ve yoksulluk programının bir parçasıdır” denilen açıklamalarda şu ifadeler kullanıldı: “Daha önceki bütçeler gibi bu bütçede de işçiler yine yok. Kamu emekçileri yine yok. Açlık sınırı altına itilen 10 milyon asgari ücretli, 3 bin 500 TL ile açlık sınırının yarısına bile denk gelmeyen bir maaş reva görülen milyonlarca emekli yok. Kadınlar, gençler yok. Kamu hizmetlerine, eğitime, sağlığa, ulaşıma yatırım yok.”
“VERGİDE ADALET İSTİYORUZ”
İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezaya ve Kocaeli’de Bekaert işçilerinin grevinin yasaklanmasına da tepki gösteren emekçiler taleplerini şu şekilde sıraladı:
- Temel tüketim maddelerine yapılan zamlar geri alınsın.
- Mali kayıplarımız, gerçek hayat pahalılığı ve yoksulluk sınırı temel alınarak telafi edilsin.
- Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın.
- Tüm dolaylı vergiler düşürülsün.
- Gelir vergisi birinci dilim oranı yüzde 10’a düşürülsün, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlar-ücretler için gelir vergisi bu oranda sabitlensin.
- Kur korumalı mevduat (KKM) sistemine aktarılan hazine garantilerine son verilsin.
- Her türlü güvencesiz istihdama son verilsin.
- Kaynaklar güvenlikçi politikalar, silahlanma için değil; adaletin tesis edilmesi, emek, barış ve demokrasi için kullanılsın.
KESK KOCAELİ ŞUBELER PLATFORMU: SEÇİM BÜTÇESİ DEĞİL HALKTAN YANA BÜTÇE
KESK Kocaeli Şubeler Platformu peş peşe yaşanan grev, miting ve siyasi yasaklara karşı açıklama gerçekleştirdi. Açıklamada, KESK’in 17 Aralık’ta “Seçim bütçesi değil geçim bütçesi” şiarıyla Ankara’da gerçekleştirmek istediği miting alanının valilik kararıyla yasaklanması ve miting için başka bir yer gösterilmesi, Bekaert işçilerinin grevlerinin Cumhurbaşkanlığı kararıyla yasaklanması ve Ekrem İmamoğlu’na ilişkin verilen yargı kararına tepki gösterilerek, açıklamanın ardından maaş bordrolarını yakarak meclisteki bütçe görüşmelerini protesto etti.
December 16, 2022
İzmit Kent Meydanı’nda yapılan açıklamaya demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri de destek verdi. Kitle adına açıklamayı okuyan Haber Sen Kocaeli İl Temsilcisi Emre Toptaş okudu.
BEKAERT İŞÇİLERİNE DESTEK
Son haftada yaşanan üç yasaklama girişimine değinen Toptaş, “Emeklerinin hakkını isteyen Bekaert işçilerinin kentimizdeki grevi, cumhurbaşkanı tarafından milli güvenliği bozduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir. Ama bugün görüyoruz ki bıçak kemiğe dayandığı için işçiler karara rağmen haklı direnişlerini sürdürmekte ve grev devam etmektedir. Buradan haklı mücadelelerini selamlıyoruz” dedi.
İSTANBUL HALKININ İRADESİ GASP EDİLİYOR
Ekrem İmamoğlu hakkında verilen yargı kararını değinen Toptaş “Daha önce HDP ve CHP belediyelerine kayyum atayan, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala gibi isimleri gereğinden çok uzun süren tutukluluk süreçleriyle cezaevlerinde tutan, atılan tweetler sebebiyle Canan Kaftancıoğlu’na siyasi yasak getiren iktidar, durmayacağını devam edeceğini göstermiştir. Biz de buradan diyoruz ki Ekrem İmamoğlu’nun ve İstanbul’daki seçmen iradesinin yanındayız. Halk iradesi gasp edilemez” diye konuştu.
Son olarak KESK’in Ankara’da gerçekleştireceği miting alanının valilik tarafından yasaklandığını ifade eden Toptaş, “Bu engelleri koyan ülkeyi yönetenlerin görüyoruz ki tek programı var. Emeği ile geçinenlere ve halka dayatılan bu program Köleliğe ve Yoksulluğa Uyum Programdır. Sistemin çarkları yıllardır bu programı hayata geçirmek için dönüyor. Üstelik diyorlar ki “Hiç kimse bu kölelik ve yoksulluk programımıza itiraz etmesin, hakkını aramasın, sorgusuz sualsiz biat etsin”.
Bunun için grevlerimizi toplantılarımızı, basın açıklamalarını, mitinglerimizi yasaklamakta sınır tanımıyorlar. Buradan bir kez daha altını çiziyoruz. Bu yasaklama ve engellenmeler bize geri adım attıramayacaktır. Bu hukuksuzluklar silsilesi son buluncaya kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” diye konuştu. (Kocaeli/EVRENSEL)
KESK ADANA’DA 17 ARALIK EYLEMİNİN YASAKLANMASINA TEPKİ GÖSTERDİ
Basın açıklamasını KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fatma Sarıoğuz Güney okudu. Kayyum politikası gibi milyonlarca insanın iradesine müdahale anlamına gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezayı kabul etmediklerini belirterek sözlerine başlayan Güney, 17 Aralık’ta Ankara’da bütçe ile ilgili Tandoğan’da gerçekleştirilecek olan miting için Ankara Valiliği’nin mitinge günler kala miting yerini Anıtpark olarak belirlemesinin fiili miting yasağı olduğunu ifade etti.
December 16, 2022
TBMM’de görüşmeleri tamamlanacak olan bütçe halka dayatılan kölelik ve yoksulluk programının bir parçası olduğunu ifade eden Güney “Açlık sınırı altına itilen on milyon asgari ücretli, 3 bin 500 TL ile açlık sınırının yarısına bile denk gelmeyen bir maaş reva görülen milyonlarca emekli yok. Kadınlar, gençler yok. Kamu hizmetlerine, eğitime, sağlığa, ulaşıma yatırım yok. Ülkeyi yönetenler bugün EYT, sözleşmeli istihdam, asgari ücret artışı gibi konuları seçim yatırımı haline getirmeye çalışıyor” dedi. Ülkeyi yönetenlerin eğitim gören çocukların yıllık maliyeti 50 milyar TL olan bir öğün yemek talebini reddettiğini belirten Güney “İşçiye, emekçiye kesenin ağzını açması zaten beklenemez” dedi. (Adana/EVRENSEL)
BES BURSA: İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK ÜCRET BÜTÇESİ İSTİYORUZ
BES Bursa Şubesi insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve güvenli gelecek için seçim bütçesi değil geçim bütçesi istiyoruz demek için basın açıklaması gerçekleştirdi.
Geçinemiyoruz, halktan emekten yana bir bütçe diyen BES üyeleri Setbaşı Vergi Dairesi Başkanlığı önünde açıklama yaptı. Yapılan açıklamayı BES Bursa Şube Başkanı Nuriye Aydemir okudu. Bütçenin geçmiş yıllarda olduğu gibi bu dönemde de büyük sermaye gruplarını ve iktidarın çeperinde kümelenen çıkar gruplarının taleplerin gözetilerek yapıldığını biliyoruz diyen Aydemir, “İçinden geçtiğimiz bu ağır ekonomik kriz süreci, başta biz kamu emekçileri olmak üzere, toplumun yoksullukla mücadele etmek zorunda kalan kesimlerine fatura edilmektedir. Ne vakit ekonomik kriz yaşansa iktidar ve iktidarlara bağlı güç odakları, her seferinde yaşanan ekonomik krizin sorumlusu emekçilermiş gibi; bizlerden fedakârlık istemektedirler. Bu dönemde yine işçi sınıfının Anayasal hakkı olan Grevler yasaklanmakta, emekçilerin işten atılmasını kolaylaştıracak yasal düzenlemeler yapılmakta, ücret artış talepleri baskı altına alınmaktadır. Tıpkı diğer kriz dönemlerinde olduğu gibi, 2023 bütçesinde de yaşanan krizin faturası, bizzat iktidar tarafından, bizlere, yani emekçilere, küçük esnafa, çiftçiye, öğrenciye, işsize yani özetle yoksullara kesilmiştir” dedi. (Bursa/EVRENSEL)
SAMSUN: ALANLAR EMEK.İLERE YASAKLANAMAZ
KESK Samsun Şubeleri Platformu, Çiftlik Caddesi Süleymaniye Geçidinde yaptığı basın açıklaması ile Ankara Valiliği'nin 17 Aralık'ta yapılacak bütçe mitingini yasaklamasına tepki gösterdi. Açıklamada "Baskılar bizi yıldıramaz" ,"Seçim bütçesi değil geçim bütçesi istiyoruz", "Çetelere değil emekçiye bütçe" sloganları atıldı.
Açıklamayı KESK Dönem Sözcüsü ESM Şube Başkanı Mustafa Niyazi Bulut okudu.
Bulut açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Ülke olarak gittikçe derinleşen bir çoklu krizin ortasındayız. Hayat pahalılığından, işsizliğe, hukuk ve adaletten iç ve dış politikaya kadar her alanda adeta çıkmaz bir sokağa sürüklenmiş bulunuyoruz. Karşımızda iki ülke tablosu var.
Birinci tabloda faizden, ranttan, emek sömürüsünden beslenen %1’lik mutlu azınlık servetine servet katıyor, semirdikçe semiriyor.
İkincisinde emeği ile geçim mücadelesi verenlerden yoksullaştırılan halktan oluşan işçiler, emekçiler, asgari ücretliler, emekliler, çiftçiler, küçük esnaflar, işsizler, dar gelirliler olarak, halkın %99’u.
Düşük gösterilen TÜİK enflasyonu bile artık bu ülkede yaşanan işsizliği, hayat pahalılığını gizlemeye yetmiyor. Ama ülkeyi yönetenler 'Gelişmiş ülkelerde bile raflar boş, dünya hatta gelişmiş batı ülkeleri bizi kıskanıyor' nutukları atıyorlar. Evet, ülkede market rafları dolu ama bizim cüzdanlarımız, ceplerimiz boş. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz olduk. Kış kapıya dayandı. Doğalgaz, elektrik faturası kâbusumuz yeniden başladı.
Ankara Valiliği haftalar önce Tandoğan Meydanı için yaptığımız başvuruya uzun süre cevap vermemiştir.
Dün saat 10’da yani mitinge 48 saat kala verilen cevapta ise miting yerinin Anıtpark olarak belirlendiği bildirilmiştir. Üstelik miting kısa bir saat dilimi ile sınırlandırılmak istenmiştir.
Başta üyelerimiz olmak üzere bütün illerden Ankara’ya gelecek on binlerce işçi ve emekçi Anıtpark’a sıkıştırmayı hedeflemenin tek bir anlamı vardır. O da fiili miting yasağıdır. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı ile örgütlenme, ifade ve düşünce özgürlüğüne darbedir.
Buradan bir kez daha altını çiziyoruz. Bu yasaklama ve engellenmeler bize geri adım attıramayacaktır. Bu hukuksuzluklar silsilesi son buluncaya kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Taleplerimizi buradan tekrar haykırıyoruz:
- İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret,
- Temel tüketim maddelerine son iki yıl içinde yapılan zamların geri alınması,
- Mali kayıplarımızın yaşanan gerçek hayat pahalılığı ve yoksulluk sınırında yaşanan artış temel alınarak telafi edilmesi,
- Vergide adaletin sağlanması, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması,
- Gelir vergisi birinci dilim oranının yüzde 15 ten yüzde 10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesi,
- Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesi,
- Kamu hizmetlerinin tasfiyesine, özelleştirmelere, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine aktarılan hazine garantilerine son verilmesi,
- Her türlü güvencesiz istihdama son verilmesini talep ediyoruz.
(Samsun/EVRENSEL)