Bu hayatı yaşayamayacak kadar yoksullaştırıldık
"Her şeyi gramla almaya başladık. Pazar pazar dolaşıp uygun fiyatları arar olduk. Ben uzun zamandır kendim için bir şey yapamıyorum."
Fotoğraf: DHA
Gülsen SEYHAN
Esenyurt-İstanbul
Merhaba, ben tekstilde çalışan bir kadın işçiyim. Yaşım 47. 12 yaşımdan beridir işçilik yapıyorum ve EYT’liyim. Ben de diğer işçi arkadaşlarım gibi EYT’yi bekliyorum. Bekliyorum tabi ama ola ki yeni yasadan faydalandım, başım göğe erecek değil. Yine çalışmak zorundayım, yine çalışacağım. Zaten alacağımız ücretler belli. Son zamanlarda asgari ücret zammı ilk önce hepimizi heyecanlandırsa da baktık ki yükselen ücretin hayatımızda hiçbir karşılığı yok. Temel tüketim maddelerine zam üstüne zam yapılması beni ve benim gibi işçi arkadaşlarımı büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Yeşilçam filmlerini eskiden izlerdik eş dost olarak. Şimdi eş dost Yeşilçam filmlerinde yaşıyoruz.
Her şeyi gramla almaya başladık. Pazar pazar dolaşıp uygun fiyatları arar olduk. Ben uzun zamandır kendim için bir şey yapamıyorum. Tam da böyle benim gibi sıkıntılar yaşayanlar için yeni bir hikaye uydurulmuş, “Sen evrenden iste, o senin için getirecektir” diye. Valla hiç de öyle değil.
Çalıştığım iş yerinin servisi var, haliyle onu kullanıyorum. İşten eve, evden işe o kadar uzun zaman olmuş ki ben toplu ulaşımı kullanmayı unutmuşum. Arkadaşlarımla buluşacağım diye metrobüse bindim, kartımdan 12 lira kesti. Şok oldum. Her gün bu araçları kullanmak zorunda olan arkadaşlarım var, biliyorum. Yahu onlar nasıl geçiniyor da neyi neye yettiriyor anlamıyorum. Madem işe yarıyor hadi o zaman evrenden istiyorum, işçiler otobüse, metrobüse verdiği parayı hesaplamak zorunda olmadan yaşasınlar. Olur mu dersiniz?
Çalışmak dışındaki zamanlarda hayatını yaşayamayacak kadar yoksullaşmış, üzüntüsünü sevincini arkadaşıyla konuşamayacak kadar içine çekilmek zorunda kalmış insanlarız biz. Bugün asgari ücret belirleme oyunu gündemde. Biz bu oyunu biliyoruz. Ancak asgari ücretin önemini de işte anlattıklarımdan biliyoruz.
Yoksulluk sınırının altında yaşayan her insan işte, evde, dışarıda, fabrikada bir patronun kölesi haline geliyor. Biz buna razı değiliz. Onlarca yıldır izlediğimiz oyun bize bir şey anlatıyor. Bu sistem bizi modern köleler haline getirmek için çalışıyor. Ama bu devran böyle gidecek değil. İşçi mutfakta tencereye koyacak bir şey bulamazsa, işte o zaman işler değişir.
Yukarıda evrenden istemek demiştim. Ama çok iyi biliyorum evrenden de istesen başkasından da istesen olmaz. Sen mücadele edeceksin, ancak o zaman evrenin aklına gelir. İşçiler birleşip mücadele ettiklerinde insani bir hayatı kendileri inşa edebilir. Bugün asgari ücretin yaşanacak bir ücret olabilmesinin koşulu budur. Yoksa bizi daha çok soymaya devam edecekler.