EMEP: Devlet ile tarikatlar arasındaki tüm ekonomik, bürokratik ve siyasi ilişkilere son verilmeli!
Son günlerde tüm ülkeyi sarsan çocuk istismarı vakalarına dair açıklama yapan Emek Partisi, "Çocuklarımızı karanlıktan kurtarmak için bu düzen değişmeli" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, İsmailağa Cemaati ile ilişkili Hiranur Vakfı’nda yaşanan vaka başta olmak üzere peş peşe gelen ve tüm ülkeyi sarsan çocuk istismarı haberlerine dair açıklama yaptı.
Gürkan, AKP iktidarı dönedimde çocuk istismarının hiç olmadığı kadar din kisvesi altında teşvik edildiğini ve aklanmaya çalışıldığını belirtti.
"Ülkenin orta yerinde devlet, tarikat ve mafya üçgeninde adım adım örülmüş bir çocuk cehenneminin fotoğrafı bulunuyor" değerlendirmesinde bulunan Gürkan, "Çocuklarımızın mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir geleceği olsun istiyorsak istismarın yolunu adım adım döşeyen, yasalaşması için yol açan, iktidarının bekası uğruna çocukların hayatını cehenneme çeviren, çocuk düşmanı bu düzen değişmelidir!" dedi.
"Devlet ile tarikatlar arasındaki tüm ekonomik, bürokratik ve siyasi ilişkilere son verilmelidir" diyen Gürkan, gerçekten demokratik ve laik bir ülkeyi inşa etme mücadelesinin çocukların geleceği için olmazsa olmaz olduğunu vurguladı.
Gürkan'ın açıklamasının tümü şöyle:
"ÇOCUK CEHENNEMİNİN FOTOĞRAFI"
"Geçtiğimiz hafta boyunca basın mensuplarının çabalarıyla öğrendiklerimiz tüm ülkeyi sarstı.
6 yaşında bir kız çocuğunun, Nakşibendi İsmailağa Cemaati'ne mensup Hiranur Vakfı’nın lideri babası tarafından bir müridine 'evlilik' adı altında verilip yıllarca sistematik istismara maruz bırakıldığını öğrendik.
Arkasından 12 yaşındayken cinsel istismara uğrayan bir kız çocuğunun ailesinden zorla koparılarak alındığı devlet yurdu gözetimindeyken 14 yaşında uyuşturucu maddeye alıştırıldığını ve zorla pavyonlarda çalıştırıldığını okuduk. Manisa Çocuk Yurdu’nda kalan kız çocuklarının yarıdan fazlasının kayıp olduğu gibi dehşet verici bir bilgi de edinmiş olduk.
Siirt'te 12 yaşında evlendirilip, 13 yaşında doğum yapan ve 14 yaşında odasında vurulmuş halde ölü bulunup 'intihar etti' denilen K.E.’nin evlendirildiği erkeğin babası tarafından öldürüldüğüne ilişkin haber de yeni düştü basına. Aynı 'Eskişehir'de 6 yaşındaki kız çocuğunun ölümünün şüpheli bulunması üzerine hala ve amca gözaltına alındı' haberi gibi.
Ne yazık ki bu yaşananlar ilk değil. Ülkenin dört bir yanında yıllardır yaşanıyor. Sakarya’da Uşşaki tarikatının lideri iki cinsel istismar davasının birinden indirimli ceza aldı, diğerinden beraat etti. Son 10 yıl içinde, Ankara Güdül’de cemaate ait erkek öğrenci yurdunda 13 çocuk, Karaman’da Nakşibendi Ensar Vakfı’nın ve Maraş’ta Süleymancı Hamidiye yurtlarında kalan onlarca çocuk cinsel istismara uğradı. Memleketin her yerinden çok sayıda örnek sayabiliriz.
Ülkenin orta yerinde devlet, tarikat ve mafya üçgeninde adım adım örülmüş bir çocuk cehenneminin fotoğrafı bulunuyor."
"FAİLLERE AF ÇIKARMAYA ÇALIŞAN BU İKTİDARDIR"
"Tek adam rejimini ayakta tutan en büyük kolonlarından biri olan tarikat-cemaat yapılanması gerek dernek, vakıf adı altında sivil toplum örgütü biçiminde gerekse devletin bürokratik mekanizmalarında örgütlenmiş durumda. Devletin sağlamadığı eğitim, yurt, barınma, beslenme olanakları tarikatların en temel hareket alanı haline gelirken uyuşturucu ve fuhuş çetelerinin elleri de rahatlıkla devletin çocuk yurtlarına uzanabiliyor. Emekçi çocuklarına başka bir gelecek şansı tanımayan bir karanlığın, çocuklar için oluşturulan bu cehennemin taşlarının AKP iktidarı tarafından döşendiğinde tereddüt yok.
4+4+4 eğitim sistemiyle örgün öğretim dışına atılan, okul yaşında olup da okul kaydı olmayan 1 milyon 200 binin üzerinde çocuk var bu ülkede! Hastanelerde çocuk istismarının üstü örtülüp, savcılıklar soruşturma açmazken, istismarı belgeleyip kamuoyu bilgisine sunan sağlık emekçilerini sürgüne gönderen bu iktidardır. Evlilik adı altında çocuk istismarının faillerine af çıkarmaya kalkışan da, evlenme yaşını 12 yaşına düşürmek isteyen de bu iktidardır. Kadınları ve çocukları şiddet ve istismardan koruyan İstanbul ve Lanzoretti Sözleşmesi’ni iptal eden ya da hedefe koyan da bu iktidardır. Onlarca çocuğun Ensar Vakfı’nda istismara uğramasına 'Bir kereden bir şey olmaz' diyen Aile Bakanı da, çocuk yaşta evlilikleri savunan Adalet Bakanı da bu iktidarın bakanlarıdır.
Bu iktidar dönemindedir ki çocuk istismarı hiç olmadığı kadar din kisvesi altında teşvik edilmiş, aklanmaya çalışılmıştır. İstediği kadar Cuma hutbelerinde “Çocukların emeğinin, bedeninin, geleceğinin istismar edilmesi, insanlığın iflas ettiğinin bir göstergesidir” açıklaması yapsın, hangi kız çocuğunun hangi aile üyesine helal olduğuna dair onca istismar aklayıcı açıklama yapan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ta kendisidir."
"ÇOCUK DÜŞMANI BU DÜZEN DEĞİŞMELİDİR"
"Hiç şüphe yok ki, çocuklarımızın mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir geleceği olsun istiyorsak istismarın yolunu adım adım döşeyen, yasalaşması için yol açan, iktidarının bekası uğruna çocukların hayatını cehenneme çeviren, çocuk düşmanı bu düzen değişmelidir! Devlet ile tarikat-cemaatler arasındaki tüm ekonomik, bürokratik ve siyasi ilişkilere son verilmelidir! Gerçekten demokratik ve laik bir ülkeyi hep birlikte inşa etme mücadelesi çocuklarımızın geleceği için olmazsa olmazdır." (HABER MERKEZİ)