19 Aralık 2022 04:39

Taban hele bir ayağa kalksın...

“Neden aç yatıyoruz, aç kalkıyoruz, yeterli beslenemiyoruz, çocuklarımızı besleyemiyoruz, kombiyi açıp ısınamıyoruz? Üreten bizsek tüketen de yöneten de biz olalım, bu çok mu zor?"

Taban hele bir ayağa kalksın...

Fotoğraf: Burcu Yıldırım / Evrensel

Asgari ücretle çalışan bir işçi
İstanbul

Türk-İş Başkanı “Asgari ücrette kırmızı çizgimiz 7 bin 785 lira” diye açıklama yapıyor. Bu kendi yaptıkları araştırmada 4 kişilik ailenin açlık sınırı. Adam sanki patron temsilcisi, adam sanki hükümet temsilcisi. Ama sadece işçilerin temsilcisi değil. İşçilerden aldığınız aidat yüzünüze gözünüze dursun. Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçileri temsilen bulunan Türk-İş’in beslendiği işçisine reva gördüğü ücret açlık sınırı mıdır? Bir de “İstediğimizi vermezlerse biz de imza atmayız, bizim tek yapabileceğimiz” bu diyorlar pişkinlikle. Sarı sendika, yalaka sendika, işçiyi satan sendika böyle bir şey. Sen nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin? Tek yapabileceğimiz sözleşmeye imza atmamak, öyle mi alay komutanı?

Biz işçiler olarak Türk-İş’e görevini hatırlatmamız gerekiyor. Biz, en büyük gücümüz olan üretimden gelen gücümüzü kullanırsak istediğimizi alırız.

Ford Otosan’ın çalıştırdığı işçi başına elde ettiği aylık kâr 47 bin TL. Diğer büyük şirketler de yüzde 300-400 kâr açıkladılar. Asgari ücret 20 bin TL olsa dahi kârlarından fazla bir şey kaybetmiyorlar. Şunun bilinmesi lazım, onlara bu kârları yaptıran, kazandıran biz işçileriz.

Peki neden aç yatıyoruz, aç kalkıyoruz, yeterli beslenemiyoruz, çocuklarımızı besleyemiyoruz, kombiyi açıp ısınamıyoruz? Halbuki biz üretmişiz. Üreten bizsek tüketen de yöneten de biz olalım, bu çok mu zor? Hiç de değil. Yeter ki gücümüzün farkında olalım, üretimden gelen gücümüzü kullanalım. Patronların en çok korktuğu şeyi yapalım, birleşelim, örgütlenelim…

Aşık İhsani’nin dediği gibi “Taban uyanıyor taban, hele bir ayağa kalksın durduramaz onu baban.”

Evrensel'i Takip Et