18 Aralık 2022 18:19

İşçi mezarları üzerinde yükselen Dünya Kupası

FIFA sergilediği tutumla bir kez daha öncelikli amacının futbolu ve oyunu korumak olmadığını ve kendi çıkarlarının parayla olan yakın ilişkisini gözler önüne sermiştir.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Arda ERKARA

Şişli/İstanbul

 

20 Kasım günü tüm futbolseverlerin dört sene boyunca dört gözle beklediği Dünya Kupası başlıyor. Dünya Kupası hem futbolcu ve takımların hem de seyircilerin turnuvaya verdiği değer açısından son derece önemli bir konumda. Milli takım düzeyinde gerçekleşmesi, dört yılda bir düzenlenmesi ve tabii dünya yıldızları turnuvanın önemini ve heyecanını artırıyor.

Dünya Kupası tüm spor organizasyonları arasında en çok izlenen ve rağbet gören turnuvalardan biridir. Hem bir spor dalı olarak futbolun popülerliği hem de o spor dalının belki de en önemli organizasyonu olması dolayısıyla Dünya Kupası finalleri uzun yıllar boyunca en çok izlenen spor müsabakaları arasına girmiştir.

TURNUVA ONLAR İÇİN TİCARİ DEĞERİYLE VAR OLUYOR

En iyi takımlar ve en iyi oyuncuların olduğu bu tarz turnuvalar aynı zamanda yüksek ekonomik getirileri olan turnuvalardır. Turnuva için sadece takımların kafileleri değil onlarla beraber turnuvayı yerinde takip etmek isteyen seyirciler de ülkeler arası seyahat ederler. Bu tarz büyük turnuvaların aynı zamanda bir turizm olduğu da düşünülürse, turnuva sebebiyle ülkeye gelen insanların oldukça önemli bir ekonomik getirisi bulunduğu da söylenebilir. Bunun yanında hem seyahat eden hem de televizyondan turnuvayı takip eden insanlar düşünüldüğünde turnuvanın, ev sahipliği yapan ülke için hem tanınırlık hem de prestij açısından oldukça önemli bir yeri vardır. Sonuç olarak Dünya Kupası hem ülkelerin prestijine hem de ekonomisine önemli ölçüde etki etmektedir. Bu sebepledir ki ülkeler turnuvaya ev sahipliği yapabilmek adına yoğun bir girişim ve talepte bulunurlar. Karar mercii olan FIFA’ya, ülkelerinin bu organizasyon için ne kadar yeterli olduğunu projeler, sunumlar, reklamlar ve PR çalışmalarıyla kanıtlama gayretinde bulunurlar. Ve tabii ki turnuvayı alabilmek için yaptıkları lobi çalışmalarını da unutmamak gerekir.

Aday ülkeler turnuvaya ev sahipliği yapabilmek için var olan statlarını yeniler, yeni stadyumlar ve spor kompleksleri inşa ederler. Katar da turnuvayı düzenleme hakkını kazandıktan sonra ülke genelinde birçok yeni stadyum için inşaat çalışmalarına başladı ve haliyle buralarda birçok işçi çalıştırdı. İngiltere’nin The Guardian gazetesinin 2021 yılında yaptığı bir habere göre, Katar’daki Dünya Kupası çalışmalarında 6500’den fazla göçmen işçi hayatını kaybetti. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) da açıklanmayan ölümlerin yanı sıra, inşaatlarda yüksek sıcaklık altında çalışmak zorunda bırakılan işçilerin çeşitli kalp rahatsızlıkları yaşadığını, yüksekten düşme, trafik kazaları ve ağır objelerin düşmesi sonucu yaralanmaların ve ölümlerin meydana geldiğini aktardı. Bununla beraber farklı haber kaynakları, maaşlarını zamanında alamadığı için protesto gösterisinde bulunan bazı işçilerin gözaltına alındığını, bazılarının da sınır dışı edildiğini aktardı.

SKANDALLAR BUNUNLA BİTMİYOR

ABD’nin Brooklyn Federal Savcılığının yayınladığı belgeye göre, FIFA’nın turnuvayı Katar’a vermek için rüşvet aldığı iddia edildi. Dönemin FIFA Başkan Yardımcısı ve eski Katar Futbol Federasyonu Başkanı Muhammed Bin Hammam’ın, organizasyonun Katar’a verilmesi aşamasında oylamalara etki ettiği ve lobi faaliyetlerinde bulunduğu, bir FIFA yetkilisinin devam eden davasını bizzat finanse ettiği ve temyize gitmesine yardımcı olduğu da iddia ediliyor.

Bütün bu olanlar, sistemin çarpıklığını ve sermayenin kendi çıkarı için insan yaşamını nasıl hiçe saydığını gözler önüne seriyor aslında.

İnsan hakları sicili hayli kabarık olan Katar’da gericiliğin birçok uzantısını görmek de mümkün. İşçilerin yaşamını hiçe saydıkları bu politikalar bir yana, LGBTİ bireylerin varoluşlarına da karşı çıkıyorlar. Eski Katar Milli Takım sporcusu ve aynı zamanda Katar’ın Dünya Kupası Elçisi Khalid Salman, yaptığı bir açıklamada eşcinselliğin haram olduğunu ve insanın aklına zarar verdiğini söylüyor. Kuşkusuz Katar, toplumsal yaşamdaki tüm baskı unsurlarını, turnuvaya ev sahipliği yapmanın kendisine getireceği popülerlikle örtmek isteyecektir.

Katar Devleti işçi ölümlerine dair iddiaları reddediyor ve inşaatlardaki ölüm sayılarının çok daha az olduğunu söylüyor. Fakat bu sayıların ne kadarının gerçek olup olmadığı bir yan, yaşananlar bize kapitalizmin olduğu her yerde görebileceğimiz bazı olayları gösteriyor.

Futbolun dünyadaki bir numaralı kurumu olan FIFA da tüm bu yaşananlara karşı sessiz kalmış ve olayları aydınlatmak için hiçbir somut adım atmayarak olayların üstünü örtmek istercesine dikkati saha içinde tutmaya yönelik açıklamalar yapmıştır.

Tüm bunlardan sonra şu sonuca varabiliriz ki Katar’daki Dünya Kupası binlerce işçinin mezarı üzerine kurulmuştur. Önce sermayenin gücüyle şaibeli bir şekilde turnuvanın düzenleneceği ülke seçilmiş, sonra da yine kâr amaçlı politikalarla işçilerin güvenliği ve hayatları yok sayılmıştır. Sermaye, bulduğu her fırsatta minimum giderle maksimum geliri yaratma refleksini bir kez daha göstermiştir. Adı geçmişte de rüşvete karışmış ve yıllardır sermayenin ve “futbolun önde gelenleri”nin savunuculuğunu yapan FIFA da bu olayların başından beri sergilediği tutumla bir kez daha öncelikli amacının futbolu ve oyunu korumak olmadığını ve kendi çıkarlarının parayla olan yakın ilişkisini gözler önüne sermiştir.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ankara İl Temsilciğinin açılışını yaptı

SONRAKİ HABER

Karadeniz Ekoloji Toplantısı Ordu’da yapıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa