21 Aralık 2022 04:06

EMEP AYM'ye gidecek: Umut Yeğin’in siyasi yasak olmadan parti üyeliği düşürüldü

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Umut Yeğin’in ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ davasında aldığı para cezasının ardından parti üyeliğinin düşürülmesi, Anayasa Mahkemesine taşınıyor.

Umut Yeğin | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

“Cumhurbaşkanına hakaret” davasında aldığı para cezasının ardından parti üyeliği düşürülen Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Umut Yeğin, Anayasa Mahkemesine başvuracak. Yargıtayın, para cezalarında siyasi haklardan mahrum bırakma uygulaması olmamasına rağmen parti üyeliğini düşürmesine itiraz eden Yeğin’e, Van 6. Asliye Ceza Mahkemesi “Böyle bir yasak uygulanmadığı için kaldıramayız” yanıtı verirken, idare mahkemesi hukuksuzluğa yapılan itirazları reddetti. Yeğin muhalefete yönelik artan siyasi baskılara dikkat çekerek, “Bu karanlık tablodan da seçimi beklemeden emek ve demokrasi güçlerinin en geniş birlikteliği ile başa çıkılabilir” dedi.

Van 6. Asliye Ceza Mahkemesi, IŞİD’in 103 kişiyi öldürdüğü 10 Ekim Ankara Katliamı’nın ardından yapılan eylemde “Katil Erdoğan” sloganı atıldığı gerekçesiyle Umut Yeğin’e 11 ay 20 gün hapis cezası vermiş, hüküm para cezasına çevrilmişti. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, cumhurbaşkanına hakaret cezasını gerekçe göstererek Yeğin’in parti üyeliğini düşürdü. Siyasi Partiler Sicil Bürosu, bu karara gerekçe olarak Siyasi Partiler Kanunu’nda yer alan parti üyeliğine engel şartları gösterdi. Ancak Yargıtayın işaret ettiği kanunun 11. b maddesindeki “Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ikinci kitabının birinci babında” yazılı suçlar arasında cumhurbaşkanına hakaret bulunmuyor. TCK’nin birinci kitabının ikinci kısmında soykırım suçları ve insanlığa karşı suçlar yer alıyor. Bu nedenle Umut Yeğin’in Ankara 12. İdare Mahkemesine yaptığı itiraza yanıt veren Yargıtay, 1983 yılında kabul edilen siyasi partiler yasasında atıf yapılan suçların, 1926 yılındaki TCK’yi işaret ettiğini savundu. Yargıtay 1926 yılındaki “Reisicumhura muvacehesinde hakaret ve sövme fiilleri”nin, yeni kanunun 299. maddesinde “cumhurbaşkanına hakaret” olarak yer aldığını yorumladı.

Yeğin’in itirazlarına rağmen Ankara 12. İdare Mahkemesi ve Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10 Dava Dairesi Başkanlığında görüşülen dosyada karar kesinleşti. İç hukuk yollarının tüketilmesi nedeniyle Yeğin, Anayasa Mahkemesine başvuracak.

YASAK YOK, YARGITAY VAR

Yeğin’in Avukatı Gülşah Kaya kararın hukuki bir çıkmaza yol açtığına dikkat çekti. Bir kişinin-siyasi parti üyeliğinin düşürülmesi de dahil- bazı haklardan yoksun bırakılmasının ancak yaptırımı hapis cezası olan suçlar bakımından mümkün olduğunu belirten Kaya, Yeğin’in aldığı para cezası üzerinden herhangi bir hak yoksunluğu uygulanmadığını ama Yargıtayın TCK’nin 1926’daki haline atıf yaparak parti üyeliğini düşürdüğünü anlattı. Bu nedenle parti üyeliği hakkının iadesi için yapılan başvuruya, para cezasını veren mahkemenin “Yasak kararı olmadığı için kaldıramayacağı” yönünde yanıt verdiğini aktaran Kaya, bu kararı sunmalarına karşın Yargıtayın parti üyeliğini düşürdüğünü, idare mahkemesinin de bu skandal kararı sürdürdüğünü söyledi. Kaya, “Olmayan bir kararın kaldırılması gibi olanaksız bir yol sunuldu” dedi.

YÜRÜRLÜKTEN KALKMIŞ YASAYA ATIF YAPILDI

Öte yandan parti üyeliğini kaldırma konusunda Yargıtayın bahsettiği suçlar arasında cumhurbaşkanına hakaretin olmadığına dikkat çeken Kaya, “Siyasi Partiler Kanunu’nda güncelleme yapılmaması bu karışıklığı doğuruyor. Hiç kimse, yürürlükten kalkmış bir yasaya atıf yapılacağını bilmek ve düşünmekle yükümlü değil. Dolayısıyla bu karışıklığın sorumluluğu vatandaşa da yüklenemez” dedi. 

HER CEZADA UYGULANSA..

Bu tür uygulamaların örgütlenme özgürlüğünü tehdit ettiğini ifade eden Kaya, “Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığında bu suçtan tutuklanan ve yargılanan kişi sayısı hiç olmadığı kadar fazla. Dolayısıyla mahkum olan herkese Yeğin’e uygulanan yöntemin uygulanması demek muhaliflerin siyasi haklarının tamamen elinden alınması anlamı taşıyacaktır. Ayrıca geçmişte uygulanmayan hükümlerin özellikle Emek Partisine dönük olarak artması da kasti bir örgütlenme sınırlaması olduğunu düşündürüyor” diye konuştu.

SEÇİMİ BEKLEMEDEN EN GENİŞ MÜCADELE

Sorularımızı yanıtlayan Umut Yeğin, iktidarın, bu gibi kararlarla karşısında yer alan birçok kişinin mücadele etmesini engellemeye çalıştığını söyledi. Yıllardır Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere sayısı binleri bulan Kürt siyasetçinin tutuklandığını, siyasetin dışına itilmek istendiğini belirten Yeğin şöyle konuştu: “HDP’li belediyelere kayyumlar atanıyor. Milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılarak milletvelillikleri düşürülüyor. Ülkede barıştan, özgürlükten, demokrasiden yana farklı kesimden birçok siyasetçi yargılanıyor, siyaset yapması engelleniyor. Örneğin son yıllarda  parti üyelerimizin siyasi, hukuk dışı gerekçelerle üyeliği düşürüldü. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun da benzer gerekçeler ile üyeliği düşürüldü. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen siyasi bir karar ile İstanbul halkının iradesine darbe vurulmak isteniyor. İşçilerin grevleri yasaklanıyor, gazeteciler tutuklanıyor. Biz bu tablodan topyekün bir saldırı olduğunu çıkarıyoruz ve bu sürecin devam edebileceğine dair emareler var. İmamoğlu’nun cezasının kesinleşmesi durumunda belediye başkanlığı da parti üyeliğinin de düşürüleceği belirtiliyor. Öte yandan HDP’nin kapatılma davası sürüyor. Dolayısıyla bu karanlık tablodan da seçimi beklemeden emek ve demokrasi güçlerinin en geniş birlikteliği ile başa çıkılabileceğini söylüyoruz.”

ÖNCEKİ HABER

Yayıncı ve Yazar Aydın Ilgaz son yolculuğuna uğurlandı

SONRAKİ HABER

İTO'dan Şebnem Korur Fincancı'nın davasına çağrı: Hekimler susmaz, TTB susturulamaz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa