Cam 20 lira, can da mı 20 lira?
SUSANNA Margaryan, 5 sene önce oğlu Artur Dokoyan’ı bir trafik kazasında kaybetti. Oğlunu kaybettikten sonra ise Margaryan’ın başına gelenler ancak dram filmlerinde rastlanabilecek cisten.Yeniyol Caddesi’nde 13 Şubat 2008’de meydana gelen trafik kazasında, Artur Dokoyan’ın kullandığı motosikletle bir minibüs çarpışmış, kazada
Yeniyol Caddesi’nde 13 Şubat 2008’de meydana gelen trafik kazasında, Artur Dokoyan’ın kullandığı motosikletle bir minibüs çarpışmış, kazada Dokoyan hayatını kaybetmişti. Artuk Dokoyan’ın ölümünün ardından mahkeme, ölümüne sebebiyet verdiği gerekçesiyle sanık M.Ö’ye önce 900 gün hapis cezası verdi. Bu cezanın, günlük 20 liradan toplam 18 bin lira para cezasına çevrilmesine sinirlenen anne Margaryan, M.Ö’ye ait işyerinin camını kırdı. Karşı tarafın dava açması üzerine Margaryan 100 gün hapis cezası aldı ve bu da günlük 20 liradan 2 bin lira para cezasına çevrildi.
BU NASIL ADALET?
Susanna Margaryan, dün oğlunu kaybettiği yerde bir basın açıklaması yaparak yaşadıklarını anlattı. Margaryan mahkemenin verdiği, 2 yıl 4 ay hapis cezasının paraya çevrilmesi üzerine temyize gittiklerini ve dosyanın 3 yıldır Yargıtay’da beklediğini söyledi. Margaryan oğlunun ölümünün ardından yaşadığı acıyı şöyle anlattı: “Bu nasıl adalettir? Bir can 20 lira, hem de gencecik çocuğun canı. Bir anne iki tane cam kırmış, günlük 20 lira. Bir katil tam tamına 19 gün hapis yatmış. Bir anne, acılı bir anne 100 gün hapse girecek. Ben son nefesime kadar bu mücadelemi bırakmayacağım. Eğer bu haksızlık Türkiye’de düzeltilmezse bütün dünyaya sesimi duyuracağım. Yasalar caydırıcı olmazsa trafiğe çıkan herkes tehlikededir ve böyle aileler, gençler, anneler ağlar”
BİR ANNEYİM VE AĞLIYORUM
Başbakan Tayyip Erdoğan’a da seslenen Margaryan, “Hani siz diyorsunuz ya anneler ağlamasın, işte ben burada ağlıyorum. Benim gözyaşlarımı dindirin artık. Bütün annelere sesleniyorum, ben her gün oğlum için dua okurken sizler için de, ‘Allah’ım ne olur başka bir anneye de böyle bir acı, evlat acısı verme’ diyorum. Lütfen siz de yürekten benim yanımda olun. (Muğla/CİHAN)
Değişimin zorunluluğu
Dünyayı uyandırmak değil, uyutmak için miting
Almanya ABD’nin arka bahçesi mi?
22 yıllık, 72 yıllık gerileme: MEB’in, AKP’nin, milli görüşün ‘Milli Maarif’ ve ‘MESEM’ başarısı
2025’e ilk yazı: Kim av, kim avcı?
Hoş gelmedin yeni yıl, bizsiz olmaz!
Benim adamımdan hoca
Hakemlere takık kafalar
Suriye: Korku ve ümit iç içe
