21 Aralık 2022 16:14

Dört edebiyatçı epik oratoryoda yeniden hayat buldu: Üç Kırmızı Gül Dalı 

Edebiyatımızın dört ismi Nâzım Hikmet, Orhan Kemal, Ahmed Arif ve Hasan Hüseyin Korkmazgil “Üç Kırmızı Gül Dalı” isimli epik oratoryoda bir araya geliyor.

Barış Yıldırım (Solda) Latif Tiftikçi (Ortada) Murat Mengirkaon (Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel)

Paylaş

Ramis SAĞLAM
İzmir

Edebiyatımızın dört ismi Nâzım Hikmet, Orhan Kemal, Ahmed Arif ve Hasan Hüseyin Korkmazgil “Üç Kırmızı Gül Dalı” isimli epik oratoryoda bir araya geliyor.

“Epik oratoryo” formunu Barış Yıldırım ve Murat Mengirkaon geliştirmiş. Bu formu geliştirerek içini doldurmaya devam ettiklerini de söylüyorlar. “Üç Kırmızı Gül Dalı” oratoryosunu ve “epik oratoryo” formunu Barış Yıldırım, Murat Mengirkaon ve Latif Tiftikçi ile konuştuk.

Seyircinin aynı etkinlikte dolu dolu hem konser hem de teatral gösteri izlediğini belirten Yıldırım, Mengirkaon ile birlikte Bertolt Brecht’in ‘epik tiyatro’ kavramını geliştirdiklerini anlatıyor. İkili bu formu Mikis Theodorakis’in “halk oratoryosu” kavramlarını bir arada düşünerek oratoryo formunun librettosunu ilerici müziğimizin şarkılarının yanı sıra kendi besteleriyle harmanlamış.  

EPİK HALK ORATORYOSU

2021 yılının sonuna doğru “Beraber müzik yapalım” düşüncesiyle bir araya gelen ikili, ilk olarak dünya politik müziğini hem ülke müziği hem de kendi müziklerini kapsayacak bir tarihsellikte kurgulayarak “Geniş Merdiven”, “Ezgili Dünya” projesini uygulamışlar. Mengirkaon bu süreci, “Ezgili Dünya düşüncelerimizi berraklaştırdığı kadar sorularımızı da çoğalttı” diye ifade ediyor.  Bu süreçte orkestranın ortaya çıktığını söyleyen Mengirkaon, bu formu, müziği, hikayeyi, sahneyi, ışığı, videoyu ve hemen hemen bütün sanatsal üretim alanlarına açık fakat merkezinde müziğin olduğu “epik halk oratoryosu” kavramını Brecht ve Theodorakis’e atıfla ürettiklerini söylüyor. Geçtiğimiz eylül ayında, Latif Tiftikçi’nin de katılımıyla Eylül Rapsodisi” epik oratoryosunu İlkay Akkaya, Hüseyin Turan, Hilmi Yarayıcı, Mazlum Çimen, Özcan Şenver, İbrahim Karaca gibi müzisyen ve şairlerle birlikte izleyiciyle buluşturmuşlar. 

KAH CEZAEVİNDE BİR AYDIN BAZEN DE GAZETECİ

Latif Tiftikçi, bir yıl önce bir oyun için Eskişehir’den İzmir’e geldiğinde Yıldırım ve Mengirkaon’un epik oratoryo projelerini anlatmalarıyla projeye dahil olmuş. Örneğine rastlamadığı, heyecan verici bir proje olarak adlandırdığı projeye dahil olan Tiftikçi, Eskişehir’de olmasına rağmen “Üç Kırmızı Gül Dalı” etkinliğinde “Şair” rolünü üstlenmiş. Eserde, Hasan Hüseyin Korkmazgil’in, Nâzım Hikmet’in, Orhan Kemal’in ve Ahmed Arif’in bazen şiirlerini okurken bazen de kimi anekdotlarla şarkılarla iç içe geçmiş bir tarzda canlandırıyor. Tiftikçi, eserde kah hapishanede, kah 12 Mart darbesinin sokağa çıkma yasakları içinde bir gazeteci ya da bir meyhane sahnesinde yer alıyor. 

COŞKULU VE HÜZÜNLÜ ANLAR

Müzisyenlerin bu teatral anlatının bir parçası olduğunu vurgulayan Tiftikçi, “Barış ve Murat sadece müziklerle değil, anlatı içindeki kimi diyaloglarda da zaman zaman yer alıyorlar. Yani ne bir konser olarak tarif edebiliriz ne de bir tiyatro gösterisi. Epik oratoryomuzda bu anlatı tarzı, alışıldık biçimde bir şiir bir müzik, bir oyun bir müzik şeklinde ilerlemiyor” diye tarif ediyor. Tiftikçi, programda anlatılan tarihsel dönem ya da dönemlerin; sınıflı mücadeleler tarihinin savaşkan, coşkulu ve hüzünlü anları, şarkılarla ilk defa karşılaşsa bile izleyiciyi anlatının içine dahil eden bir katılıma yöneltebilsin istediklerinin üstüne basa basa söylüyor.

İLK KEZ BESTELENEN ŞİİRLER

‘Üç Kırmızı Gül Dalı’ yurdumuzun en önemli üç sosyalist edebiyatçısının hikayesini anlatma düşüncesiyle ortaya çıkan proje için Mengirkaon, “Bu üç ismin ideolojik akrabalıkları, ortak anıları vardı. Fakat ilk neden ölüm tarihleriydi. Farklı yılların iki ve üç Haziran’ında kaybetmiştik onları. Yazım sürecinde Hasan Hüseyin de dahil oldu. Kamuran Ali Bedirxan’dan, Paul Robeson’a, Ferhad ile Şirin’den Joe Hill’e birçok konuğumuz var Üç Kırmızı Gül Dalı’nda” diyor. 

Seyircinin epik oratoryoda birçok yenilikle karşılaşacağını belirten Yıldırım, “İzleyici bildiği şarkıları başka dilden dinleyip, farklı müzik tarzlarının crossover diyebileceğimiz bir yaklaşımla iç içe geçtiğini görecek. Dünya müziğinden şarkıların ve adı geçen şairlerin farklı şiirlerinin sürükleyici bir öykü çerçevesinde kolajlandığını görecek, bilmediği hatta sadece bu eser için bestelenmiş çalışmaları dinleyecek. Yine 22 Aralık Perşembe akşamı saat 20.00’de İzmir Nâzım Hikmet Kültür Merkezinde Orhan Kemal’in bildiğimiz kadarıyla bestelenmiş ilk eserini Murat’ın müziğiyle bu esere dahil ettik. İleride yapmayı düşündüğümüz Şeyh Bedreddin Oratoryosu için bestelediğim bir şarkıyı epik bir sahneye dönüştürdük” diyerek izleyicileri heyecan verici bir deneyim yaşayacakları etkinlikte buluşmaya çağırıyor.

 

ÖNCEKİ HABER

İmamoğlu: Her CHP'linin, lideri olan Kılıçdaroğlu adayıdır; Cumhurbaşkanı ilişkimizi kıskanmasın

SONRAKİ HABER

‘Diyarbakır Cezaevi İnsan Hakları Müzesi'ne dönüştürülmeli’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa