23 Aralık 2022 04:50

Urfa'nın Bitek köyünde jandarma eşliğinde yıkım: "İzin yok, yıkım var"

“Belediye ‘Tapu verdik ücretsiz’ diyor, kesinlikle öyle bir şey yok. Avlularımızı, bahçe duvarlarımızı yıktılar. Bir tehdidin altındayız. Biz ne yapalım, nereye gidelim? Hani hiç dokunmayacaklardı?"

Fotoğraf: Urfa Barosu

Paylaş

Meltem AKYOL
Diyarbakır

Halfeti’ye bağlı Bitek köyünde jandarma eşliğinde yapılan yıkımı savunan belediyeye göre “Vatandaşın izni olmadan herhangi bir işlem yapılmıyor”. Vatandaş ise belediyenin “Evlerinize kesinlikle dokunmayacağız, siz rahat olun” dedikten bir gün sonra yıkımın gerçekleştiğini anlattı, evleri ellerinden alınırsa kış günü nereye gideceklerini sordu. 

Avukat Adlan Yapıcı ise kentsel dönüşüm kararından başlayarak belediyenin imza attığı katmerli hukuksuzluğu anlattı.

KÖYDE "KENTSEL DÖNÜŞÜM"

Urfa’nın Bitek köyü kentsel dönüşüm yıkımı ile karşı karşıya. Evet, yanlış duymadınız. Şehir merkezinin epey dışında bir köyde kentsel dönüşüm uygulanmak isteniyor. İlçenin AKP’li belediyesinin kentsel dönüşüm kararı sonrası, onlarca jandarma eşliğinde köye iş makineleri geldi, evlerin bahçe duvarları, ahırlar yıkıldı, zeytin ağaçları söküldü. Yıkım esnasında “Biz vatandaş değil miyiz?​” diye soran vatandaşın görüntülerini paylaşan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal “Köyün kentle ne alakası var ki ‘kentsel dönüşüm’ diye harekete geçtiniz? Gariban köylünün atadan kalma evlerini, ahırlarını neden yerle bir ediyorsunuz? Asıl amacınız nedir?​” diye sordu. Benzer soruları biz de hem vatandaşa hem hukukçulara hem de belediyeye yönelttik.

BAŞKAN YARDIMCISI: TAPULARI VERDİK

AKP’li Halfeti Belediyesi Başkan Yardımcısı Abdullah Dilek, bölgenin kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edildiğini kabul etti. Ancak Dilek’e göre “Vatandaşın izni olmadan herhangi bir işlem yapılmıyor.”. “Bahsettiğiniz insanların tamamı bizim seçmenimiz, dostlarımız” diyen Dilek, “Onların izni olmadan herhangi bir işlem yapmadan ilerlemiyoruz.

Bu evlerin avlusu vardır. Avluların işgal duvarlarını yıkmak zorunda kaldık kanunen. Evet, vatandaş buna bir tepki gösterdi, biz kendimizi onlara izah ettik. Onlar da kabul ettiler. Ortak ve aynı yerde buluştuk. Onlarla ortak istişareli şekilde gidiyoruz” iddiasında bulundu.

Kentsel dönüşümün gerekçesinin bölgede satılan araziler olup olmadığı yönündeki sorumuza ise Dilek, satışların dönüşümle ilgisi olmadığını; vatandaşın mülkiyetinde, vatandaşın “işgalinde” olmayan arazilerde kısmen satış yapıldığını savundu.

Dilek son olarak vatandaşa tapularının ücretsiz olarak verildiğini iddia etti.

"YIKTILAR, TAPU FALAN VERMEDİLER"

Yurttaşlar ise başkan yardımcısının söylediklerinin tersini anlattı. Yıkım sonrası ulaştığımız köylüler önce konuşmak istemedi. Konuşmaya karar verenler ise defalarca isimlerinin geçmemesini rica etti. İçlerinden biri aylar önce köye iş makinelerinin geldiğini, bazı bölgelerin kazıldığını ancak o zaman ne olduğunu anlamadıklarını anlatarak başladı sözlerine. Sonra da devam etti: “Bazı evlere tebligatlar geldi, ‘Duvarları ahırları yıkmazsanız cezası şu kadar’ diye. Köylü belediyeye gitti ‘Tamam, halledeceğiz sizin işinizi. Evlerinizi, avlularınızı tekrar size vereceğiz’ deyip milleti köye geri gönderdiler. ‘Tapu verdik ücretsiz’ diyor belediye, kesinlikle öyle bir şey yok. Kimseye tapu falan verilmedi. Yani biz neye uğradığımızı şaşırdık.”

Yıkım yapılmadan bir gün önce de belediyeye gittiklerini söyleyen Bitek köylüsü, “Belediye insanlara, ‘Evlerinize kesinlikle dokunmayacağız, siz rahat olun’ dedi. Bir gün sonra yıkıma geldiler. Avlularımızı, bahçe duvarlarımızı yıktılar. Biz bir tehdidin altındayız, ‘Evlerinizi alacağız, sesinizi çıkaramazsınız. Burası devletin yeri’ diyorlar. Yani biz şu anda çok mağduruz, her an korkudayız. Çevre köylerde de tapular olmayan yerler çok. Ne olacak yani, biz ne yapalım, nereye gidelim? Hani hiç dokunmayacaklardı?​” diye sordu.

Konuştuğumuz Bitek köylüsü, bazı kişilerin köye geldiğini de anlattı. Gelenin kim olduğu sorduğumuzda ise şu yanıtı aldık: “Büyük bir aşiret burada, ‘Burayı benim ailem satın aldı’ diyor gelen kişi. Bazı insanları tehdit ediyorlar, bazılarını ‘ikna’ etmeye çalışıyorlar. İnsanların evlerine gelip ‘Benim belediyede sözüm geçer, burayı benim ailem satın aldı’ demişler. Köye avukatların geleceği duyulunca, gelen avukatlar için ‘Onlar gelince dışarı çıkmayın, konuşmayın, ben işinizi halledeceğim’ de demişler.”

AVUKAT YAPICI KATMERLİ KANUNSUZLUĞU SIRALADI

Urfa Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Başkanı Adlan Yapıcı, barodan bir grup avukatla birlikte bölgeye gitti. Süreci anlamak için aradık tane tane anlattı:

  • Birincisi, bu bölge ilk etapta tapulama harici, tescil harici dediğimiz bir alan. Hiç tescil edilmemiş. Ne mera edilmiş ne hazine edilmiş ne de tapu edilmiş. Köylüler de gidip oraya ev yapmış ama kimse de belediyeye gidip ‘Burası tescil harici, ben de yıllardır buraya ev yaptım, bana tapumu verin’ dememiş. Belediye de almış orayı önce hazineye tescil ettirmiş, ondan sonra da kalkıp kendine tapulamış. Köyün tarihine baktığımızda köy eski yerleşim yeri. Eski kuyular mevcut, sarnıçlar, mağaralar var. Bunlar eskiden beri insanların burada yaşadığını gösteren şeyler. Kanunda tescil işlemi yapılırken bir yerde bir insan işgalciyse ya da gayri menkul kurduysa sen orayı tescil edemezsin. Önce o şahıs adına tescil ettirmen gerekiyor. Yine ağaçlandırma yapılmış alanlar da tescil edilemez. Belediye kanunları göz ardı etmiş, gidip burada dağa taşa, ovalara yol yapmış ve parsel parsel satışa çıkarmış.
  • İkincisi de belediye bundan sonra Bitek köyünde kentsel dönüşüm 1. ve 2. etap diye dönüşüm planlaması çıkarmış. Bakın, bir yerde kentsel dönüşüm yapılabilmesi için öncelikle kentin olması gerekiyor. Kentin olmadığı yerde kentsel dönüşüm diye bir proje olamaz.
  • Üçüncüsü; belediye köylülere ihtar çekerek alanın belediyeye geçtiğini, alanda parselizasyon işlemi yapıldığını ve alanın dönüştürüleceğini bildirmeden yıkım kararı çıkarmış. Bu da kanunlara aykırı.

Urfa Barosu olarak Şehir Plancıları Odası ve TMMOB’un diğer bileşenleri ile birlikte vatandaşın mağdur olmaması için çalışacaklarını söyleyen Yapıcı, idare tescillerine ilişkin belgeler beklediklerini, belgeler gelir gelmez de iptal işlemleri için başvuru yapacaklarını söyledi.

PAYDAŞ: KÖYDEKİ MAFYAVARİ KİŞİLERDEN BELEDİYE HABERDAR MI?

Köyde incelemelerde bulunan Türkiye Barolar Birliği Kent ve Çevre Komisyonu Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Ronayi Paydaş ise şunları söyledi: “Bitek köyü, Osmanlı İmparatorluğu döneminden şimdiye kadar var olan bir köy. Oradaki insanlar yerleşmişler, burayı köy haline getirip bir yaşam alanı oluşturmuşlar. Bazı alanlarda da tarımcılığı geliştirmişler ve hayvancılık yapıyorlar. Yani bu köylüler orada yerleşik hayatta yaşıyorlar. Şimdi bugün Halfeti Belediyesi diyor ki ‘Biz burayı kentsel dönüşüm adı altında yıkacağız’.

Oraya gittik. Hastane yok, otoyol yok, havalimanı yok. Şehrin bayağı dışında bir köy. Kent merkezi olmayan bir yerde belediye nasıl kentsel dönüşüm yapıyor?

Dahası belediyeyi temsilen bir takım mafyavari kişiler gelip köylüyü nasıl tehdit ediyor? Nasıl ‘Biz işinizi hallederiz’ diyebiliyor? Belediyenin bundan haberi var mıdır?

Köylüye sorduk, ‘Burası ihaleye çıktığında size tebligat geldi mi?​’ diye, ‘Gelmedi’ dediler. Peki, nasıl oluyor da önce hak sahibi olanlar ihaleyle ilgili bilgilendirilmiyor?​”

ÖNCEKİ HABER

HSK atamaları Resmi Gazete'de yayımlandı

SONRAKİ HABER

DBP binalarına polis baskını: Eş Genel Başkan Bayındır dahil 14 kişi gözaltında

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa