26 Aralık 2022 04:35

Reçeteyi uzatıp ‘En acilini ver, diğerleri kalsın’ diyenler var

Ekonomik krizin ve kur farkının neden olduğu ilaç krizi, ilaç fiyatlarındaki kur artışına rağmen çözülmedi. Eczacı İsmail Babür ise çözümün ilaç zammı değil devletin farkı ödemesi olduğunu söyledi.

Fotoğraf: Özlem Songül Abayoğlu / Evrensel

Paylaş

Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul

Derinleşen ekonomik kriz ve kur fiyatlarındaki artışların neden olduğu ilaç kıtlığı, ilaç kurlarındaki artışa rağmen çözülmedi. Hastalar eczanelerde ilaç bulamazken eczaneler ise ellerinde olmayan ilaçların benzerini yazdırmaları için hastaları doktorlara yönlendiriyor. Kronik hastalar için durum çıkmaza dönüştü, muayene fiyatları da vatandaşın cebini yakıyor. İşçilerin yoğun yaşadığı Esenyurt Kıraç’ta eczacılık yapan İsmail Babür’le ilaç krizinin yansımalarını konuştuk.

ANTİBİYOTİK İSTEYENLER ELİ BOŞ DÖNÜYOR

Pandemiden bu yana ilaç krizinin sürdüğünü hatırlatan Babür, kovid vakalarının azalmasının ardından şimdi de influenza virüsünde artış yaşandığını ve özellikle çocukların ciddi semptomlarla karşı karşıya kaldığını anlattı: “Son zamanlarda bu virüs nedeniyle gelen hastaların çoğunu antibiyotik olmadığı için eli boş göndermek zorunda kaldık. Üstelik eli boş gönderdiğimiz hastalar bize gelmeden 3 veya 4 eczane gezmişler. İlaç problemi geçen yıl da vardı ama bu sefer dibin dibini görmüş durumdayız.”

BORÇLA İLAÇ DÖNEMİ

Özellikle antibiyotik ve öksürük şuruplarının temininde sorun yaşandığını ifade eden Babür, Kıraç gibi maddi imkanları her ilacı karşılayabilecek durumda olmayan insanların yaşadığı bölgelerde yetişkinlerin hastalıklara karşı geleneksel yöntemlerle önlem aldığını ancak çocuklar söz konusu olduğunda mecburen doktora gittiklerini vurgulayarak “Bu aileler doktordan çıkıp eczaneye gelince istedikleri ilacı bulamıyorlar” dedi.

Psikiyatri ilaçlarının temininin de zorlaştığını anlatan Babür, psikiyatrik rahatsızlıkların geleneksel yöntemlerle de çözülmediğine dikkat çekerek bu nedenle borçla ilaç alan insanlar olduğunu söyledi.

Çocuklarda erken ergenliği önleyen ilaçların da bulunmadığına dikkat çeken Babür, “Herkes yana yakıla o ilaçları arıyor. Bu ilacın olmaması sebebiyle birçok çocuk hazır olmadığı bir şeyi yaşamak zorunda kaldı” ifadelerini kullandı.

"TÜM İLAÇLARI DEĞİL EN ACİLİNİ VER"

Özellikle sigortası olmayan hastaların hastanelerde yüksek fiyatlarla karşılaştıklarına dikkat çeken Babür, “Reçetedeki ilaçların hepsini almayıp ‘En acil hangisiyse sadece onu ver’ diyenler var. Örneğin antibiyotik ve ağrı kesiciyi alıp geri kalanını bırakıyorlar” dedi. İlaçlardaki fiyat artışları nedeniyle hastalarla eczacıların karşı karşıya kaldıklarını da ifade eden Babür, “Her şeyin pahalı olduğu bir dönemde ilaç da pahalı olunca ister istemez tepki veriliyor. İlaçları zamlar için sakladığımızı, zamlardan sonra satacağımızı düşünerek tepki gösterenler de oluyor” diye konuştu.

VERESİYE DEFTERİ AÇTILAR

Bakanlığın ilaç kıtlığı karşısında attığı adımların çözüm olmadığını ifade eden Babür “Eskiden devlet bir ilaca örneğin 10 lira ödüyordu. Şimdi zam geldi, 15 lira ödemesi gerekirken 11 lira ödüyor. Aradaki 4 lirayı hastalardan almak zorunda kalıyoruz” dedi. İlaç ödemesinde zorluk yaşayan hastalar nedeniyle veresiye defteri tutmaya başladıklarını ifade eden Babür “Kanunen ilacın parasını almam şart ama hastanın verecek durumu yok. Mecburen veresiye defterine yazıp parça parça alıyoruz” diyor.

Tansiyon ve şeker gibi kronik hastalıklar için kullanılan ilaçlarda da problem yaşandığını ifade eden Babür, “Bu ilaçlar hayati önem taşıyor. İlacı ya da muadilini bulamayınca hastaları tekrar ilaç yazdırması için doktora yönlendiriyoruz. Yeni ilaçla ilgili adaptasyon sorunu yaşayanlar oluyor. Bu durum muayene ücretlerini de artırıyor. Muayene ücreti maaştan kesiliyor. 100-150 lira muayene ücreti birikenleri görüyorum. Bu, böylesi yoksul mahalleler için çok yüksek bir miktar” açıklamasında bulundu.

"ECZANEYİ KREDİ ÇEKEREK DÖNDÜRÜYORUZ"

Eczacıların sorunlarına da değinen Babür “Eskiden SGK’ye fatura keserdik ve bedelleri bizim hesabımıza yatardı. Biz de bu parayla depolara olan borçlarımızı kapatırdık. Şimdi SGK’den aldığımız paranın üzerine bir o kadar daha ekleyerek borçlarımızı ödemeye çalışıyoruz. Biz eczaneyi döndürmek için kredi çektik. 2021’den beri ciddi maddi problemler yaşıyoruz” diyerek özetledi yaşadığı maddi sorunları.

Sorunların çözümü için İlaç Fiyat Kararnamesi’nin düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Babür, “İlacın zamlanması kimse için iyi bir şey değil. Burada sorumluluğu devletin alması lazım. İlaç fiyat farkı alınmaması gerekiyor” diye konuştu. İlaç tedarikinin ötesinde hastalıklara karşı önleyici bir çalışma olmamasını da eleştiren Babür, “Özellikle çocuklar sağlıklı beslenemedikleri için ciddi sağlık problemleri ile karşı karşıya geliyor. İşçilerin çalışma süreleri fazla, buna bağlı olarak uykusuz kalan işçilerin bağışıklık sistemleri çöküyor. Temel ihtiyaçlar nitelikli şekilde karşılanırsa hastalıkların büyük bir kısmı önlenmiş olacak” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Tunus’ta tek adamın yüzde 10’luk demokrasisi

SONRAKİ HABER

Avrupa 2022: Savaş, enflasyon ve mücadele

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa