26 Aralık 2022 04:25

Asgari ücretli ailelerin çocukları: Harçlık istemekten çekinir haldeyiz

Ebeveynlerinin asgari ücret civarında ücret aldıklarını ifade eden liseli gençler en temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını, ailelerinden harçlık istemeye çekindiklerini dile getiriyor.

Fotoğraf: MA

Paylaş

İlknur HAYLAZ
İstanbul

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2023’te geçerli olacak asgari ücreti 8 bin 500 lira olarak belirledi. Bu rakam açlık sınırının yalnızca 715 lira üzerindeyken yoksulluk sınırının ise üçte biri kadar... İstanbul’un Pendik ve Tuzla ilçelerinde görüştüğümüz gençler, ekonominin hiç olmadığı kadar gündemlerinde olduğunu söylüyor. Ebeveynlerinin asgari ücret civarında ücret aldıklarını ifade eden liseli gençler en temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını, ailelerinden harçlık istemeye çekindiklerini dile getiriyor. Liseli gençler ülkedeki ekonomik tablonun gelecek kaygılarını daha da artırdığına dikkat çekiyor.

Pendik İTO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde okuyan ve staj gören 12. sınıf öğrencisi Rojin, “Bu artış iyi gibi gelebilir ama insanların hayatında bir şey değişeceğini zannetmiyorum. Hatta rakamlar artmış gözükse bile paranın değeri daha da düştüğü için alım gücü azalacak. Aileler bu ücretle geçinemez. Kiralar artacak, elektriğe zam, doğal gaza zam, suya zam… Çocuklu aileler ay sonunu bile zar zor getirebilir” diyor.

Gençlerin kaygı içinde olduğunu belirten Rojin şöyle devam ediyor: “Gençler artık ne yapacağını bilmiyor. İstediğimiz tek şey yurt dışına çıkıp kendimizi kurtarmak. Bir 12. sınıf öğrencisi olarak staj gördüğüm halde aldığım para bana bile yetmiyor. Bir test kitabı bile 200 lira iken bazen çok istediğimiz kazağı veyahut pantolonu boş verip geleceğimiz için yatırım yapmaya çalışıyoruz. Stajyer ücreti 1650 liradan 2 bin 550 liraya çıkacak ama aslında arada bir fark olmayacak. Bizim sorunumuz çözülmeyecek.”

"KAZAK ALAMIYORUM"

Nuh Çimento Anadolu Lisesinden yeni mezun olan Zehra “Ben o parayla ev geçindiremem, ha evi zar zor geçindiririm. Elektriği, suyu öderim. Ama o zaman da ben yaşamış olmam. Sadece ev için yaşamış olurum, kendim için değil. Bir yerde oturup kahve bile içemem. Kazağa ihtiyacım var, alamıyordum ama şimdi hiç alamam. Önce marketteki zamları, reyonlardaki fiyatları indirsinler ve yükseltmesinler” diyor.

Nuh Çimento Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Hayat, okulunda asgari ücretin, zamların, kiraların oldukça sık konuşulduğunu hatta öğretmenlerle birlikte bu konu hakkında sohbet ettiklerini anlatıyor: “Artık derslerde, öğretmenlerle bile konuşuyoruz. Asgari ücretin artmasına hiç kimse sevinemedi. Çünkü temel tüketim maddelerindeki zamlar çok fazla. O yüzden asgari ücretteki artış bir işe yaramıyor. Herkes yiyecek, fatura, kira, okul gibi önemli ihtiyaçları karşılamak zorundayken insanlar her şeyden kısıyor artık. Kitap almaya bile zor yetiyor artık.”

"OKURKEN ÇALIŞMAK ZORUNDAYIM"

Toki Yahya Kemal Çok Programlı Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi bir genç kadın da kaynak kitaplara ihtiyacı olduğunu fakat fiyatları yüzünden alamadığını ifade ediyor. Okurken çalışmak zorunda kaldığını belirten genç, “Yarı zamanlı işlere giriyorum. Bu benim için çok zor oluyor. Asgari ücreti yeterli bulmuyorum. İnsanlar ne yiyecek? Aç mı kalsın bu insanlar? Benim gibi böyle düşünen çok arkadaşım var. Onlar da aynı şekilde asgari ücreti yeterli bulmuyorlar. Aynı şekilde hem çalışıp hem de okuyan birden çok arkadaşım var. Hem ailemize destek olmak için hem de okul ihtiyaçlarını karşılayabilmek için. Umarım yeni yıla dolu zamlarla girmeyiz” diyor.

16 yaşındaki iki liseli genç de ebeveynlerinin işçi olduklarını söylüyor. Bir genç, “Evde babam çalışıyor. Bu adamın aldığı kiraya mı gitsin, faturalara mı, yiyeceklere mi, yoksa bizi okutmaya mı” diye tepki gösteriyor.

"AİLEMDEN PARA İSTEYEMİYORUM"

İstanbul’da en kötü evlerin kirasının bile 4 bin liraya çıktığını dile getiren İstanbul Üniversitesi 2. sınıf öğrencisi Enes de şunları söylüyor: “Asgari ücret 8 bin 500 TL olarak açıklanmış. Şaka gibi. Kiralar var, bunun üzerine bir de faturalar var. Bakınca çok gibi duran bu miktar aslında hiçbir şey ifade etmiyor. Malum market fiyatları almış başını gidiyor. E bir de ailelerin okuyan çocukları var. Okul ihtiyaçlarını almaya kalktığımızda küçük defterlere bile 70-80 lira isteniyor artık. Test kitapları 250-300 lira. Mesela ben üniversite öğrencisiyim, ailemden harçlık alarak okula gidip geliyorum. Benim ailem de asgari ücretle çalışıyor. Zaten para yetmiyor, geçinemiyoruz diye ben ailemden para istemiyorum, isteyemiyorum. Arkadaşlarımla dışarıda oturup bir çay kahve içmek istiyorum. Bunu söylediğimde ise bunu lüks olarak görmeye başlıyorlar.”

"BEN GEÇİNEMİYORUM, AİLELER NASIL GEÇİNSİN?"

Asgari ücretin 10 bin liranın altında olmasını istemediğini belirten 19 yaşındaki fabrika işçisi bir genç, geçinemediklerini söylüyor. Çalıştığı fabrikada evli işçilerin sohbetlerini aktaran genç, “İşçiler evde doğal gazı açmadıklarını, o yüzden de çocuklarının hasta olduklarını söylüyor. İşçiler çok çalışmaktan yeterince uyuyamadıklarını, çocuklarına vakit ayıramadıklarını söylüyor” diyor.

Tekstil atölyesinde çalışan 17 yaşındaki bir genç de asgari ücretin altında çalıştırıldığını, sigortasının da yapılmadığını ifade ediyor. Tekstil işçisi, “Buna rağmen patronlar ‘Sana çok zam yaptık’ diyor. Asgari ücretin 8-9 bin lira açıklanacağını tahmin ediyordum. Ama en az 15 bin lira olmalıydı” diyor.

8 bin 500 TL ile hiçbir ailenin geçinemeyeceğini belirten Hilal şunları söylüyor: “Asgari ücretle çalışıyorum. Ailemle yaşıyorum ama gelen zam benim ihtiyaçlarımı karşılamıyor. Zaten temel tüketim maddelerine yapılan zamlar da asgari ücret zammını alıp götürüyor. Bir şeylerden kısmak zorunda kalıyorum ve bunun ilerisini düşünemiyorum. Kısa bir süre sonra evleneceğim ama kiralar zaten bir asgari ücret tutarında. Biz yeni evlenecek bir çift olarak borçlandık. Düğün salonları artık 20 binden aşağı değil. Hem borçlar hem kira hem de evin ihtiyaçları… Nasıl geçineceğiz? İhtiyaçlarımızı taksitle almak zorunda kalıyoruz. Bu daha da maliyetli oluyor. Kredilerin geri ödeme tutarı oldukça fazla. Kredi çektikten sonra geri ödemesiyle zaten o alınan şeyden iki tane almış gibi geri ödeme yapıyoruz. Ama buna mecburuz. Ben tüm bu harcamalara yetişemiyorum, çocuğu olan aileler ne yapacak?​”

Bir yemek firmasının şoförlüğünü yapan Genç İşçi İlker de asgari ücretteki artıştan memnun olmadığını söylüyor: “Asgari ücretin yükselmesi vatandaşın iyi geçineceği anlamına gelmiyor. Çünkü peşinden de zincir marketlere zam geldi. Değişen hiçbir şey olmadı ve buna birisi dur demeli. Ailelerin geçimi daha da zorlaşacak, kiralar artacak. Yine bir sürü vatandaş ay sonunu getiremeyecek. Asgari ücrete de zam gelmesi bir marifet ya da kurtuluş yolu değil. Fiyatların sabit tutulması gerekiyor. Şu an istediğim bir işte çalışmıyorum ben. Çalışmam gerektiği için çalışıyorum. Evlenme aşamasındayım ve her şey çok pahalı. Bu asgari ücret hiçbir şeye yetmez.”

ÖNCEKİ HABER

Hayvan hakları savunucuları: Barınaklar ölüm kampı

SONRAKİ HABER

Emek ve Özgürlük İttifakı Dersim'de halkla buluştu: Bu karanlık düzenden hep birlikte kurtulacağız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa