Asgari ücrette "8 binin üzerine çıkmayın dediler" iddiası

İşçiler ve sendikacılar asgari ücret görüşmeleri sırasında bazı sendika başkanlarının kendisine, “8 bin liranın çok üzerine çıkmayın” dediğini ileri süren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e çağrıda bulundu: “Bunu kimin dediğini açıklamanız gerekir.” Emekçilerin hızlıca yoksullaştığını vurgulayan Akademisyen Özgür Müftüoğlu da seçim öncesi iktidarın sorumluluğu sendikalara atarak sıyrılmaya çalıştığını dile getirdi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu geçtiğimiz günlerde asgari ücreti 8 bin 500 lira olarak belirlemişti. İşçiler asgari ücretin geçim ücreti olmadığını belirterek düşük rakama tepki gösterirken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin katıldığı canlı yayında asgari ücret görüşmeleri sırasında işçi sendikaları başkanlarının kendisine, “8 bin liranın çok üzerine çıkmayın” dediklerini ileri sürdü.

Bakanın bu ifadelerinin ardından ise işçiler ve sendika temsilcileri Bakanı, bunu diyen sendikacıları açıklamaya çağırdı.

"ASGARİ ÜCRETİ DÜŞÜK TUT Kİ EK ZAM İSTEMEYELİM"

Ankara’dan bir tekstil işçisi, “Bunlar işveren sendikası diyorduk. Kendilerini iyi gösterip prim yapmak için masadan kalkıyorlar. Millete sonra ben 9 bin istedim de vermediler diyorlar” dedi.

Türk Traktör’de çalışan bir işçi de “Bizler her türlü zarardayız. Şimdi önümüzdeki ay için enflasyon hep düşük çıkacak. Bizim aldığımız enflasyon zammı hiç gözükmeyecek bile. Asgari ücret yüzde bilmem kaç alırken sendikalılar sadece belki de yüzde on beş ile yetinecekler” dedi.

Bir başka Türk Traktör işçisi de “Rezalet bir durum. Sendikacılara ek zam için bir şeyler yapın deyince gündemimizde yok, sözleşmeyi bekleyin diyorlar. Nedeni belli oldu. Yazıklar olsun böyle sendikacılara. Asgari ücreti düşük tut ki diğer ücretler de düşük kalsın” ifadelerini kullandı.

"DİSK BU TANIMLAMANIN İÇİNDE OLAMAZ"

Bakanın açıklamalarının ardından sadece DİSK’ten açıklama yapıldı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Bakan Bey’in hangi sendikaları kastettiğini açıklaması gerekir. Bu açıklamayı yapmaya davet ediyoruz. DİSK’in böylesi bir tanımlamanın içinde olmadığı çok açık. Çünkü Asgari Ücret Tespit Komisyonu masasında olmamamıza rağmen asgari ücretle ilgili söylediklerimiz yaptıklarımız açık bir biçimde biliniyor. En azından bir evde iki kişi çalıştığı zaman o eve yoksulluk sınırı kadar gelir girmesi gerekli dedik. Asgari ücret mücadelemizi böyle yürüttük ve rakam olarak da 13 bin 200 lira olarak açıkladık” dedi.

Türkiye’de her şeyin işçilerin sendikalaşmasının ve sendikal haklarını kullanmasının önünde engel olduğunu dile getiren Çerkezoğlu, “Türkiye’de şu an sendikalaşmak en yaygın işten çıkarma sebebi durumunda. Tüm bu baskılara karşı bir işyerinde yetkiyi aldığımızda bile toplu sözleşme yapmak son derece zor. Toplu sözleşmede uyuşmazlık olduğunda ve grev kararı aldığımızda anında Cumhurbaşkanı kararnamesiyle grevimiz yasaklanıyor. Burada asıl mesele Türkiye’nin asgari ücretli toplumu olmaktan kurtarılmasıdır. Bunun yolu da sendikal hakların kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılmasıdır” diye konuştu.

DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, Hangi sendika böyle bir talepte bulunup görüş belirtmişse Bakan bunları tek tek açıklamak zorundadır. Aksi takdirde Bakan Bilgin sendikaları suçlayıcı bir konuma düşer” derken, DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin’i bunu diyen sendikaları açıklamaya çağırıyoruz. Gizli saklı kalmasın, bu sendikaların kim olduğunu işçiler tanısın” ifadelerini kullandı.

HAK-İŞ: BİZİM BÖYLE BİR İFADEMİZ OLMADI

Bakanın açıklaması sonrası ilk açıklama Hak-İş’e bağlı Öz İletişim-İş Genel Başkanı Mehmet Nur Güllüoğlu’dan geldi. Güllüoğlu, “Bizim böyle bir talebimiz olmadı, olamaz” dedi.

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan da AA’ya verdiği demeçte, “8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verirseniz biz o kadar zor durumda kalırız sözlerinin muhatabı Hak-İş ve Hak-İş’e bağlı sendikalar değil. Sayın Bakana, asgari ücret 8 bin liranın üzerinde olmasın şeklinde bir ifadeyi biz kullanmadık” dedi.

Konuyla ilgili Türk-İş’ten ise bir açıklama yapılmadı.

"İKTİDAR SORUMLULUĞU SENDİKALARA ATIP SIYRILMAYA ÇALIŞACAK"

Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’in açıklamalarını değerlendiren Akademisyen Özgür Müftüoğlu, “Sendikaların büyük bir bölümü öylesine bürokratik bir yapı içerisine geçtiler ki siyasi iktidara, Saray’a bağlı herhangi bir kuruluştan farklı değil. Sendikalar bu duruma düşmemeliydi. Sistemin ideolojik aracı haline dönüşürseniz zamanı geldiğinde sizi de kapının önüne koyarlar” dedi.

Asgari ücret görüşmelerinde yürütülen sürecin emekçiler açısından çok önemli olduğunu ifade eden Müftüoğlu, “Çünkü enflasyon çok yüksek, satın alma gücü düşüyor. Emekçiler sadece gıda ve enerjiye değil sağlık ve eğitime de daha fazla para harcamak zorunda kalıyor. Hızlı bir yoksullaşma sürecinde siyasi iktidarın amaçlarından biri de hedef şaşırtmak. Zaten sendikaları kullanıyordu, şimdi başka bir şekilde kullanıyor. Bu bir nevi fiyat artışlarında sorumluluğu marketlere atmak gibi. Şimdi de sorumluluğu sendikalara atıp sıyrılmaya çalışacaklar. Çünkü seçime giderken AKP’nin alt örgütleri kahvehanelerde, mahallelerde emekçilerle temas kurmak zorunda. Hızlı yoksullaşma süreci sürerken bazı sorularla karşılaşacaklar” dedi. (İŞÇİ-SENDİKA SERVİSİ)

Başpınar OSB’den işçiler: Asgari ücret artırılmalı

Aydın Emek ve Demokrasi Platformu: En adaletsiz vergi sistemi Türkiye’de

Foça'daki emek örgütleri asgari ücreti protesto etti: Bu sefaleti kabul etmeyeceğiz

Asgari ücrette azami pişkinlik

Manşetler ‘asgari’de kaldı

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ‘patronu’ Erdoğan

TAMAMI...