31 Aralık 2022 13:08

Nazilli restorandaki patlama: İşyeri açma ve çalışma ruhsatı izni olsa o tüpler dışarıda olurdu

Nazilli'deki restorandaki patlamayla ilgili yazan ​​​​​​​İş Güvenliği Uzmanı Deniz İpek, "Patlayan tüplerin depolanması için işçi sağlığı ve güvenliği prensipleri uygulansa bu patlama olmazdı" dedi.

Nazilli restorandaki patlama: İşyeri açma ve çalışma ruhsatı izni olsa o tüpler dışarıda olurdu

Fotoğraf: Mehmet Ali Cintosun/AA

Deniz İPEK
İş Güvenliği Uzmanı

Aydın'ın Nazilli İlçesinde bir restoranda meydana gelen patlama nedeniyle aralarında çocuklarında bulunduğu 7 kişi hayatını kaybetti, 5 kişi de yaralandı. İşçi sağlığı ve iş güvenliği açısından işçilerin, halka açık böylesi işletmelerin sağlık ve güvenliğinin sağlanması sadece özel sektör işverenine bırakılamaz, sorumlu devlet yetkilileri de yargılanmalı.

Kamu adına yürütülen işyeri çalışma, fabrika açma ve çevresel etki değerlendirmeleri izinleri kapitalistlerin işine gelecek şekilde tamamen işlevsiz hale getirildi. 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği yasası ile işçi sağlığı ve güvenliği tamamen; insan ve halk sağlığı açısından bir hak olmaktan çıkarak hizmet sunumu ve piyasalaşmaya terk etti. Az tehlikeli sınıfta denilip işçinin, halkın can güvenliği önemsenmeyip, risklerden kaçınma ve riskleri bertaraf etme ve diğer önlemler boş verilirse bir gün bir yerde bu kabul edilemez gerçek karşınıza çıkar işte.

Yasa özü itibariyle; İSİG alanını risklerden kaçınma, bertaraf etme yerine riskleri değerlendirme, tehlikeleri analiz etme adıyla hem bireyselleştirildi hem de kağıt üstünde bırakıldı. Küçük ve mikro işletmeler İSİG önlemlerin alınmasında devlet desteği yapılırken, az tehlikeli sınıfına sokulan ve işletmelerin yüzde 90’ını kapsayan Nazilli’deki bu patlamanın olduğu yerler destek kapsamı dışında bırakıldı. En basitinden, iş güvenliği uzmanı işyerini ziyaret etse, işyeri açma ruhsatları ÇSGB’nin ilgili yerel birimleri tarafından verilse, eğitimler ve işçi sağlığı ve iş güvenliği koordinasyonu işçinin denetiminde yapılsa, önlemler buna göre alınmış olsa sonuç bu olmazdı.

Nazilli’de patlayan tüplerin depolanması için işçi sağlığı ve güvenliği bilimsel prensipleri uygulansa bu patlama yaşanmazdı. En önemlisi döner için Ekrem Çoşkun firmasında kullanılan basınçlı LPG tüplerinin işyeri dışında depolanması bu faciayı önlerdi. Tüpleri, etrafı çevrilmiş ve çeşitli hava şartlarından korunabilecek, yangına dayanıklı ayrı binalarda veya bölmelerde depolanmalıydı.

BASINÇLI GAZ TÜPLERİNİN DEPOLANMASI

Depolama alanlarının uygun havalandırma tertibatının olmasını ve yeteri kadar kapısının bulunmasını sağlanır. Dolu tüpleri sıcaklık değişmelerine, güneşin dik ışınlarına, radyasyon ısısına, soğuğa ve neme karşı korunmalıdır. Dolu tüplerin işyerlerinde depolanmasında mümkün olduğu kadar az miktarda tüp bir arada bulundurulur. Tüpler, içinde bulunan gazın özelliğine göre ayırarak depolanmalıdır. Dolu ve boş tüpler kesinlikle ayrı yerlerde depolanmalıdır. Boş oksijen tüpleriyle boş yanıcı gaz tüpleri birlikte depolanmaz.

Aşındırıcı sıvılar ve yanıcı-tutuşturucu (yağlı bez) madde kaynakları, gaz tüplerinin depolandığı alanda bulundurulmaz. Yanıcı ve zehirli gazları, havalandırması iyi ve girişleri kontrollü olan sahalarda ayrı ayrı depolanmalıdır. Depolama sahasındaki tüplerin devrilmemesi için gerekli tedbirleri alınmalıdır. Depolama sahasındaki tüplerin içeriğini ve muhtemel tehlikelerini gösterecek etiketlerinin olmasına dikkat edilmelidir. Depolama sahasına tüplerdeki gazların cinsine göre uyarı levhaları asılmalı.

İş cinayetleri varlığı ile kapitalizmin tüm şiddetini açığa çıkararak refah ve kalkınmanın örtemediği bir can acısı ile sembolleşti.

Evrensel'i Takip Et