02 Ocak 2023 15:37
Son Güncellenme Tarihi: 02 Ocak 2023 17:20

Sinan Ateş cinayetinde siyasi suikast iddiası: Ülkü Ocakları'ndan 3 gün sonra açıklama geldi

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in ölümü için "siyasi suikast" değerlendirmeleri yapılırken Mersin Ülkü Ocakları'ndan 3 gün sonra açıklama geldi.

Sinan Ateş | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş, 30 Aralık'ta Ankara'da uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü.

Ateş'e silahlı saldırıyı düzenlenen iki kişinin, suikast günü fotoğraflanmış olması da dikkat çekti. Habertürk'ten Mustafa Şekeroğlu'nun haberine göre, saldırganların fotoğraf karesinin, "bir vatandaş" tarafından çekilerek, polise gönderildiği iddia edildi. Bir araçtan seyir halindeyken çekilen fotoğraf, "saldırganlar takip altında mıydı" sorusunu da gündeme getirdi.

Yapılan operasyonlarda, motosikleti kullanan kişinin de aralarında olduğu 5 kişi gözaltına alındı. Motosikleti kullanan şüpheli ile silahı kullanan zanlının İstanbul’dan Ankara’ya geldikleri belirlendi. Silahı kullanan zanlı halen firarda.

Saldırı hakkında muhalefetten çok sayıda yorum ve açıklama gelirken üyesi olduğu Ülkü Ocakları ve MHP’den günlerce herhangi bir açıklama gelmemesi ve hatta cenazesine bu oluşumlardan katılım olmaması Türkiye’de gündemin en çok tartışılan konularından biri oldu.

Bursa’daki cenaze namazına AKP Bursa Milletvekili Refik Özen, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Musavat Dervişoğlu, İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ile Ateş'in yakınları katıldı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve partili yetkililerin bu tutumu MHP'den istifalara neden oldu.

Yeniçağ gazetesinden Yavuz Selim Demirağ, sosyal medyadan ve çeşitli kanallardan Sinan Ateş’in suikast sonucunda öldürülmüş olabileceğini söyledi ve Ateş’in MHP’de Bahçeli sonra genel başkan olabilecek bir isim olduğunu öne sürdü.

3 GÜN SONRA İLK AÇIKLAMA MERSİN ÜLKÜ OCAKLARINDAN GELDİ

Ülkü Ocakları'ndan günler sonra yapılan ilk açıklamanın Mersin Ülkü Ocakları'ndan gelmesi dikkat çekti.

Ülkü Ocakları Mersin İl Başkanı Yavuz Akgül, sosyal medya hesabından paylaştığı açıklamada, “Devlet Bahçeli bir konu hakkında yorum yapmıyorsa bir bildiği vardır" dedi.

İddialara dair tatmin edici bir cevabın yer almadığı açıklamada "iftira, karalama kampanyası, algı operasyonu" gibi ifadeler kullanıldı.

Açıklamada "Olayın iç yüzünü bilmeden, olayın müsebbibini MHP ve Ülkü Ocakları olarak gören, suçu tamamen MHP ve Ülkü Ocakları’na yıkmaya çalışanlar hatta ve hatta 'Biz katilin kim olduğunu biliyoruz' diyecek kadar alçalanlar, 'Ahde vefa imandandır' sözünü hiç ettiler diyenler, 'MHP ve Ülkü Ocakları benim için bugün bitmiştir' diyenler pişman olacaklarını bilmemekle beraber MHP ve Ülkü Ocakları’nı başsağlığı dilememekle suçlamışlardır. Ülkücü Milliyetçi Hareket'in Lideri Sn. Devlet Bahçeli bir konu hakkında yorum yapmıyorsa bir bildiği vardır ve tarih onu daima haklı çıkarmıştır. Şöyle cenazeye katılanlara bakın!" denildi.

Açıklamanın devamında Sinan Ateş için "Biraz olayın iç yüzünü araştırın. Neden bir gecede Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli tarafından görevden alındı? Neden MHP ve Ülkü Ocakları çatısı altından uzaklaştırıldı" ifadeleri kullanıldı.

Mersin olayının da hatırlatıldığı açıklamada "Mersin’de yaşanan olayda Ülküdaşımız hayatını kaybetti? Peki neden ona başsağlığı dilenmedi? Neden sosyal medyadan ağzını açanlar o gün suskun kaldılar? Öldürülen kardeşimiz değersiz miydi? Ülkücü Hareket Liderinin emrindedir ve Lider neyi nasıl işaret ediyor, neyin nasıl olmasını istiyorsa öyle olacaktır" ifadeleri sarf edildi. 

"HASAN FERİT GEDİK CİNAYETİNDE YAKALANAMADI, ATEŞ CİNAYETİNDE ORTAYA ÇIKTI"

Gazeteci Alican Uludağ, soruşturmada edindiği bilgileri Twitter hesabından paylaştı. Gözaltı sayısının 5’e çıktığını ifade eden Uludağ, cinayette Eray Özyağcı ve Doğukan Çep isimlerinin öne çıktığını, tetiği çektiği öne sürülen Özyağcı’nın yakalanamadığını, motosikleti kullanan Doğukan Çep’in ise gözaltına olduğunu söyledi.

İstanbul’dan Suat Kurt adlı bir şüphelinin adının da tespit edildiğini belirten Uludağ, Doğukan Çep’in önemli bir isim olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

“Maltepe Gülsuyu’nda uyuşturucu çeteleri tarafından öldürülen Hasan Ferit Gedik cinayeti davasında tutuklu yargılanıyordu. 2015’te tahliye edildi. 2018’de 35 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Doğukan Çep hakkında cezayla birlikte yakalama kararı da çıkarıldı, ancak yakalanamadı. O günden bugüne sözde firardaydı ancak Sinan Ateş cinayeti için ortaya çıktı. Gülsuyu’nda kullanılan Çep, bugün de Sinan Ateş olayında taşeron yapıldı.

Doğukan Çep ve Eray Özyağcı’nın ise Dado lakaplı Doğukan Yardak’ın kurduğu suç örgütünde yer aldığı iddia ediliyor. Maltepe-Gülsuyu’nda faaliyet gösteren Yardak’ın yurt dışına kaçtığı düşünülüyor. Asıl soru şu, bu kişiler kimin taşeronu?​”

MHP BAĞLANTISI İDDİASI

Cinayette Ülkü Ocakları/MHP bağlantısınun ilk kez tespit edildiğini öne süren Uludağ, buna ilişkin şunları dedi:

“Bu kapsamda eski Ülkü Ocakları Maltepe Şube yöneticisi Ufuk Köktürk gözaltına alındı. Köktürk’ün evinde 1 adet tabanca ve bu silaha ait 2 adet şarjör ve 23 adet fişek ele geçirildi. M.Y. adlı şüpheli ise aranıyor.

Ufuk Köktürk’ün adı ‘MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu’ listesinde geçiyor. Ancak yönetimdeki görevine ilişkin ayrıntılı bilgi yok. Köktürk’ün olaydaki rolüne ilişkin de henüz teyitli bilgi bulunmuyor. Olay, MHP teşkilatı içinde başka yöneticilere uzanır mı, şimdilik bilinmiyor.

Cinayetin nedeni konusunda iki önemli tez var. İlki Mersin olayına misilleme. İkincisi, MHP içerisinde Sinan Ateş’in son dönemde İyi Parti’yle temasta olduğu algısı ve bu nedenle kendisine ‘ders’ verilmek istendiği.

Hatta cinayet talimatının Sinan Ateş’in bacaklarından vurulması şeklinde gittiği öne sürülüyor. Ancak ölüm olayının hesapta olmadığı iddiası var. Ancak bu, şüphelilerin daha az ceza almak için bir savunma kurgusu da olabilir.”

"TETİKÇİ DODO" İDDİASI

BirGün yazarı Ayça Söylemez de Maltepe Gülsuyu'nda uyuşturucu ticareti yapan çetenin "Dodo" lakaplı üyesinin cinayetle ilgisinin olabileceği yazdı.

Söylemez, yazısında "Doğukan Çep, iddianamedeki tape’lere göre, 'Dodo'. 0605 numaralı tape’de örgüt üyesi Yakup D., 'Bugün cinayet işleyeceğiz Dodo' diyor. Dodo adı başka birçok tape’de geçiyor, ancak o dönemki polis kayıtlarına göre sıradan bir tetikçi. Ateş suikastına dair bir şeyler söylemek için henüz çok erken, katiller gerçekten Maltepe’deki bu çeteyle bağlantılı mı, soruşturma sırasında herhalde araştırılacaktır" ifadelerini kullandı.

"KALEMİMİ KIRMIŞLAR, HABER GELDİ" DEMİŞ

Habertürk yazarı Fatih Altaylı da Ateş'in yakın çevresiyle yaptığı görüşmeyi aktardı. Altaylı yazısında "Aslına bakarsanız, Sinan Ateş’in sokak ortasında öldürülmesine pek şaşıran yok. Hatta 'Kendisi de şaşırmamıştır' diyor Sinan Ateş’i tanıyanlar. 'FETÖ iftirası ile lekelenmeye çalışıldığı günlerden bu yana kendisine yönelik bir hamle bekliyordu' diyorlar" ifadelerini kullandı.

Altaylı devamında ise şunları kaydetti:

"Birkaç gün önce geldiği İstanbul’da dostlarıyla buluşmuş. O buluşmada söylediği sözler ilginç. 'Benim kalemimi kırmışlar. Haberi geldi. Her an bir şey yapabilirler' demiş. Tanıyanlar 'Bu işle kimin görevlendirildiğini bile biliyordu ama umursamıyordu' diye anlatıyorlar. Ve Sinan Ateş’in siyasi çevresinde bu işi kimin yaptığına, kimin yaptırdığına ilişkin hiçbir bilgi eksiği yok. Herkes her şeyi biliyor. Ve herkes susmuş bekliyor."

"ÜLKÜCÜ ÇEVRELER TARAFINDAN ELEŞTİRİLİYORDU"

Konu hakkında Halk TV’de yayınlanan programda konuşan İsmail Saymaz da “Sinan Ateş baskın siyasi bir karakter, dolayısıyla cinayet siyasi olabilir ama şu ana kadar İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere hiç kimseden bir açıklama gelmedi. Ben bunu çok yadırgıyorum. Aynı zamanda Hacetepe’de hocaydı. Ama Hacetepe de bir açıklama yapmıyor, o da kınamıyor. Yani bir tuhaflık var. Sadece muhalefet partilerden ses çıkıyor” diye konuştu.

Saymaz devamında şunları dile getirdi:

“Bir süredir Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı’ndan ayrıldıktan sonra çeşitli ülkücü çevreler tarafından eleştiriliyordu. Orkun adlı bir dergide ‘eski FETÖ'cü’ diye itham ediliyordu. O da cevap veriyordu. Babasının da eski bir ülkücü olduğunu söylüyordu. Dolayısıyla bir gerginlik söz konusuydu.

15 Mart’ta eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel sokak ortasında bir saldırıya uğramıştı. İddia o ki Adana’dan gelen bir grup ülkücü ile Çağrı Ünel arasında bir kavga oluyor. Daha doğrusu ülkücü gençler ona bıçaklı saldırı gerçekleştiriyor. O sırada yere düşen Ünel belinden çıkardığı silahla ateş ediyor ve orada 15-16 yaşında Emrullah Kaplan adında bir genç ölüyor. Dolayısıyla o günkü gerginlik sırasında Sinan Ateş’in de ismi ortaya atılmıştı. Çünkü Sinan Ateş ile Çağrı Üner’in arkadaş olduğu yazıldı. Orhun ve benzeri sitelerde Ateş aleyhine yazılar yazılmaya başlandı. Saldırıdan sonra Sinan Ateş ile röportaj yaptım, hatta en son röportajı bana vermişti."

MERSİN OLAYI

Ülkü Ocakları'nda 2019-2020 yılları arasında Genel Başkan olan Sinan Ateş, bazı MHP’liler tarafından "FETÖ'cülük" ve "hizipçilikle" suçlanıyordu.

Sinan Ateş'e destek veren eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı olan Çağrı Ünel, mart ayında bıçaklı saldırıya uğramış, Ünel’in kavgada silahını ateşlemesi sonucu Emrullah Kaplan adlı ülkücü hayatını kaybetmiş, üç kişi yaralanmıştı. Olay sonrası Çağrı Ünel, 17 Mart’ta çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

“İş cinayetlerinin sorumlusu denetim yapmayan kamu kurumlarıdır”

SONRAKİ HABER

İnegöl’de 3 farklı zincir marketin 9 şubesinin faaliyetleri 3 gün durduruldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa