Adalet Bakanlığı hasta mahpuslar için 8 maddelik genelge yayımladı
Adalet Bakanlığı hasta, yaşlı ve sakat hükümlüler için bir genelge yayımladı. Genelgede başsavcılıklara kişilerin talebi olmaksızın sağlık durumları ile ilgili resen tespit işlemi yetkisi verildi.
Fotoğraf: İHD İstanbul Şubesi
Adalet Bakanlığı "sürekli hastalık, sakatlık, kocama" sebebiyle hükümlülerin cezalarının hafifletilmesi ve kaldırılması başlıklı genelge yayımladı. Genelgeye göre başsavcılıklar bu durumdaki kişilerin talebi olmaksızın sağlık durumları ile ilgili resen tespit işlemi başlatabilecek. İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Evrensel'e yaptığı değerlendirmede genelgenin, cumhurbaşkanlığının yetkisinin kullanması ile ilgili bir genelge olduğunu, eksik ancak başlangıç için olumlu bir adım olduğunu kaydetti. Türkdoğan, sorunun çözümünün İnfaz Kanunu’ndaki yapılacak değişiklikle mümkün olabileceğini belirtti.
2006 TARİHLİ GENELGE GÜNCELLENDİ
Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberine göre; Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 28 Şubat hükümlüsü Vural Avar’ın ölümünün ardından, “Sürekli Hastalık, Sakatlık ve Kocama Sebebiyle Kişilerin Cezalarının Hafifletilmesi veya Kaldırılması Hakkında İşlemler”e yönelik bir genelge yayımladı. Bakan Bozdağ, bu durumdaki kişilerin hastalıkları nedeniyle başvurularının tahliye işlemi mahiyetinde kabul edilmesini istedi.
"ADLİ TIP KURUMUNU YETKİ SINIRINA ÇEKECEĞİZ" DEMİŞTİ
Vural Avar’ın vefatının ardından bu durumdaki tutuklu ve hükümlüler için af konusu gündeme gelmişti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, katıldığı bir canlı yayında Adli Tıp Kurumu’nun Cumhurbaşkanının özel af yetkisini kullanan bir uygulama içinde olduğunu, kurumu kanundaki yetki sınırına çekecek bir genelge yayınlayacaklarını söylemişti. Bozdağ, hasta tutuklu ve hükümlülerin tahliye olamamasıyla ilgili Adli Tıp Kurumu’na dair de “Diyelim içeride kanser tedavisi gören birisi var. Böyle bir hasta 4’üncü evre kanser tedavisi görüyor ve Adli Tıp Kurumu’ndan rapor geliyor. ‘Tek başına hayatını devam ettirebilir.’ Ben bundan rahatsızım. Bilmelerini isterim ki aziz vatandaşlarımızın kendilerinin bize ilettiği, yönettiği eleştirilerin hepsini bu işin muhataplarına biz iletiyoruz" demişti.
Bakan Bozdağ imzalı 8 maddelik genelge bütün Ceza İşleri Genel Müdürlüğü kurumlarına gönderildi. Genelgede hükümlülerin bizzat veya kanuni temsilcileri aracılığıyla Adalet Bakanlığı’na veya doğrudan Cumhuriyet Başsavcılıklarına yaptıkları talep üzerine yada Cumhuriyet Başsavcılığı’nca re’sen başlatılan cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemlerini havi evrakın Bakanlık aracılığıyla Cumhurbaşkanlığı makamına gecikmeksizin eksiksiz olarak sunulabilmesi amacıyla 1 Ocak 2006 tarih ve 20 sayılı genelgenin güncellenmesine ihtiyaç duyduğu belirtildi.
GENELGENİN MADDELERİ:
Genelde şöyle denildi:
- Hükümlülerin durumunun sürekli hastalık, sakatlık veya kocama hali olup olmadığının teşhis ve tespiti için tam teşekküllü bir devlet hastanesi sağlık kuruluna sevk edilmesi.
- Hükümlüye tam teşekküllü devlet hastanesinden sağlık kurulu raporu alındıktan sonra evvelce verilmiş tüm tetkik ve raporlar da talebine eklenerek, hükümlünün durumunun sürekli hastalık, sakatlık veya kocama hali olup olmadığının teşhis ve tespitine ilişkin Adli Tıp Kurumu’ndan bilimsel ve teknik görüş istenilmesi
- Adli Tıp Kurumu’na görüş için gönderilen evrakın tasdikli birer örneğinin Cumhuriyet Başsavcılığındaki dosyasında saklanması,
- Hükümlünün, muayenesi istenmedikçe ve muayene için gün alınmadıkça bulunduğu yer ceza infaz kurumundan Adli Tıp Kurumu’nun bulunduğu yer ceza infaz kurumuna sevk edilmemesi,
- Adli Tıp Kurumu’nun hükümlüde bahsedilen hastalıkları tespit etmesi halinde ilgili evrakın derhal Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi
- Adli Tıp Kurumu’nun hükümlüde, “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” hallerinin bulunmadığına dair teşhis ve tespiti durumunda sadece kurumun bu teşhis ve tespitini içeren görüşü ile sağlık kurulu raporunun onaylı bir örneğinin Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi,
- Hükümlünün veya kanunu temsilcisinin talebinden vazgeçmesi ya da Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen başlatılan işlemleri reddetmesi halinde cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemlerinin sürdürülebileceği hususunun değerlendirilmesi,
- Hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmayan tutuklu yönünden cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemlerine tevessül olunamayacağından, bu şekilde talebin tahliye işlemi mahiyetinde kabul edilerek gereğinin mahallinde takdir edilmesi…
ÖZTÜRK TÜRKDOĞAN: EKSİKLİKLERİ VAR ANCAK BAŞLANGIÇ İÇİN OLUMLU
Genelgeyi Evrensel'e değerlendiren İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, "Başlangıç olarak bu genelgeyi iyi buluyorum fakat çok eksiği var. Eksiklikler infaz kanununda yapılacak değişikliklerle tamamlanır. Bir de cumhurbaşkanının af yetkisi konusunda yine Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) referans verilmesi devletteki bürokratik işleyişin hala kırılamadığını gösteriyor. Ya da Adalet Bakanlığı kendi denetimindeki bir kuruluşun onayı olmadan bu yetkinin kullanılmasını istemiyor. Bu da aslında çözülmesi gereken bir sorun." dedi.
Vural Avar'ın cezaevinde yaşamını yitirmesinden sonra başvuru şartı konusunun tartışıldığını hatırlatan Türkdoğan, genelgenin bu hususta bir düzenleme yaptığını belirtti: "Resen bir çalışma başlatılıyor. Bu oldukça iyi bir gelişme. Hükümlü ve tutuklunun, ailesinin ve avukatının talebi olmaksızın bu genelge ile infaz savcılıkları sorumlulukları altında bulunan infaz kurumlarında sürekli hastalık, sakatlık ve kocama halinde olan kişilerle ilgili resen işlem başlatacak. Bulundukları yerdeki hastanelerde tedavi ve muayeneleri ile ilgili raporlar alınacak.”
Cezaevlerinde çok fazla insanın sürekli hastalığa sahip olduğunu ve bu ağır hastalık nedeniyle cezaevinde yaşamını tek başına sürdüremeyecek durumda olduğunu vurgulayan Türkdoğan, "Bu tespit edilirse, anladığım kadarıyla bunların bir listesi yapılacak. Adli tıp kurumundan görüş istenecek. Adli Tıp kurumu bu kişilerin evrak üzerinden işlemlerinin yapılması noktasında görüş bildirecek. Muayene yapmak isterse yine ATK'ye gönderilecek bu insanlar. Ama bu sefer şöyle bir not düşülmüş; ATK muayene ile ilgili gün verirse o güne yakın bir günde sevk edin. Çünkü İstanbul'da çok uzun süre bekleyenler oluyor. Bu sakıncayı giderecek şekilde bir düzenleme yapılmış" diye belirtti.
Tutuklular bakımından da genelgede yer alan "Hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmayan tutuklu yönünden cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemlerine tevessül olunamayacağından, bu şekilde talebin tahliye işlemi mahiyetinde kabul edilerek gereğinin mahallinde takdir edilmesi…" maddesinin de olumlu olduğunu belirten Türkdoğan "Bu madde, bir kişi hükümlü değil fakat sürekli hastalığı var ise Adalet Bakanlığı yargılamayı yapan mahkemeye ‘Sen bunu değerlendir, bu bir tahliye sebebidir’ diyor. Bu tutuklular bakımından iyi bir gelişme" dedi.
ATK'nin tespitinin ardından Cumhurbaşkanlığının gündemine gelecek olmasını ve Bakan Bekir Bozdağ'ın ATK'nin bazı kararlarından “rahatsız” olduğu yönündeki açıklamasını hatırlattığımız Türkdoğan, "Anayasa metninde Cumhurbaşkanı “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” durumu sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak yetkisine sahip. Dolayısıyla Anayasa'da olmayan bir yetki Adli Tıp Kurumu'na verilmiş durumda. Biz bunu eleştiriyoruz. Pekala Sağlık Bakanlığının eğitim ve araştırma hastaneleriyle, üniversitelerin anabilim dalı başkanlıklarından alınacak raporlar Cumhurbaşkanı için yeterli olmalıdır. Çünkü sonuç itibariyle tıp mesleğini yürüten ve heyet halinde rapor veren insanların raporlarına itibar etmek gerekir” diye vurguladı.
2022 YILINDA EN AZ 76 TUTUKLU YAŞAMINI YİTİRDİ
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre; cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve hasta tutukluların tahliye edilmememsi nedeniyle 2022 yılında en az 76 tutuklu yaşamını yitirdi. Tahliyeleri engellenen hasta tutuklu sayısı bin 600’lere yükseldi. (İstanbul/EVRENSEL)