03 Ocak 2023 14:09

6 milyon hayvandan yüzde 25’i çiplendi: Çipte süre kaldırılmalı

Evcil hayvanlara çip taktıramayanlara verilecek ceza nedeniyle sürenin sona ermesiyle birlikte sokağa bırakılan evcil hayvan sayısı arttı. Hayvan hakları savunucuları sürenin uzatılmasını istedi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Evcil hayvanlara mikroçip uygulamasında tanınan süre sona erdi. Evcil hayvanlarına mikroçip taktırmayan hayvan sahipleri, Tarım ve Orman İl Müdürlükleri ya da veterinerlerde beyanname doldurmadıysa, hayvan başına 3 bin 469 TL ceza ödeyecek. Uygulama süresinin sona ermesiyle birlikte sokağa bırakılan evcil hayvan sayısında da artış oldu. Her Eve Bir Pati Derneği (HEPAD) Kurucularından Emre Demir de, “Bizim bahçemize normalde 30-40 dostumuz gelirken, şu anda 100’lere ulaştı, süre uzatılmalı ya da kaldırılmalı” derken Hayvanlara Adalet Derneğinden Avukat Hülya Yalçın da, “Bu hayvanseverleri haraca bağlamaktır. Devletin kasasına üç kuruş girsin diye niye bu eziyeti yapıyorlar hayvanlara?​” diye sordu. DHA’ya konuşan Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri İsa Yıldırım ise ‘Sokaktaki hayvan popülasyonu azalsın’ diye başlayan çip uygulamasının hayvanların sokağa terk edilmesine neden olacağını belirtti.

EMRE DEMİR: SÜRE UZATILMALI

HEPAD Kurucularından Emre Demir,  mikroçip takmanın süresinin 31 Ocak 2021’de başladığını hatırlatarak, “İki yıllık bir süreçti. Ama ne yazık ki son ana kadar erteleyenler ya da sonradan bir dost sahiplenenler bu sürece son anda dahil olduğu için bir takım karışıklıklar da oldu. Birçok klinikte çip ve pasaport olmadığı için sonra online pasaportlar yapıldı bu mağduriyetin giderilmesi için. Beyannamelere imzalatıldı. Ama tabii ki bu da bence yeterli olmadı. Çünkü tam anlamıyla bilgi sahibi olmayan insanlar vardı” dedi.

Bu süreçten etkilenen hayvanların olduğunu dikkat çeken Demir, “Ortalama 30-40 tane bahçemizde terk edilmiş dostumuz gelirken aylık bu sayı 100’lere çıkmak üzere. Sadece aralık ayı içerisinde. Net bir rakam vermem doğru olmaz ama ortalama sayı böyle. Asıl burada etkilenen, her zaman söylediğimiz gibi zincirin son halkası olan dostlar oluyor. Terk edildiklerinde çok sorunlar yaşanıyor. Özellikle direkt evden, sokağa, toplu bir yaşam alanına gittiğinde afallıyorlar. Bu süreci insanlar terk etmeyerek onları sisteme kaydetmeli. Ama tabii ki üstlerinden yükü almak istemeyenler de basit bir sebepten dolayı da vazgeçilebiliyorlar” diye konuştu.

"YETİŞEMEYEN ÇOK İNSAN OLDU"

Birçok hayvan sahibinin ise çip bulunamaması nedeniyle, tanınan süre zarfında uygulamayı yapamadığını belirten Demir, şunları söyledi: “Süre bitti. Belki ilerleyen zamanlarda bu sürecin uzaması gerektiğini ve af getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü, yetişemeyen çok insan oldu. İyi niyetle gelen vatandaşlara cezai işlem uygulanmamalı. Bir süre daha en azından. Çünkü bu süreçte yetişemeyenler illaki oldu. Sonuç itibarıyla önemli olan onların sisteme kayıt edilmesi ise bu süre uzatılmalı.”

"HAYVANLARI BESLEDİĞİMİZ İÇİN NEDEN YÜZDE 18 KDV?" 

Kedi-köpek mamalarına gelen zamlara da değinen Emre Demir, “Maalesef çok yüksek fiyatlar. Hele kedi mamaları aldı başını gitti. Beslenme zorunlu bir ihtiyaçtır. Pet hayvanları bir lüks haline getirildi yüzde 18 KDV itibarıyla. Onlar da bu dünyanın yaşayan birer canlıları ve bu dünyaya gelmişler. Onları beslediğimizde neden yüzde 18 KDV ödüyoruz? Bu bence çok doğru değil” dedi.

HÜLYA YALÇIN: ZORUNLU TUTULMASA İYİ BİR ŞEY

Mikroçip uygulamasının hayata geçiren yönetmeliğin kediler, köpekler ve gelincikleri kapsadığını hatırlatan Hayvanlara Adalet Derneğinden Avukat Hülya Yalçın, “Bir kere saçmalık orada başlıyor. Kimin evinde gelincik var? Evcil hayvanların çiplenmesi eğer bu kadar zorunlu tutulmasa iyi bir şey. Fakat hayvanseverler, ‘Ben hayvanımı çipledim.  Bir yere giderse GPS sistemiyle bulurum’ zannediyor çoğu. Bu böyle bir uygulama değil zaten. Şimdi mesela sizin kediniz kayboldu. Ben onu bir yerde tesadüfen bulacağım. Veteriner hekimliğe götüreceğim, çipi var mı diye baktıracağım. Çip de sizi görecekler. ‘Çipi varmış’ deyip sizi arayacaklar. Yani 4-5 olasılıktan sonra sizin hayvanınıza kavuşmanız ihtimali vardır. Küçük bir ihtimal ne yazık ki” değerlendirmesinde bulundu.

"HAYVANLAR İÇİN YARARLI HİÇBİR UYGULAMA GÖRMEDİK"

“Mikroçip zorunlu olmasaydı isteyenler yaptırsaydı biz bunu bile tartışırdık” diyen Yalçın, “Hayvan hakları savunucusuysak eğer vücut bütünlüğüne ve tamlığını nasıl insanlara müdahale edemiyoruz büyük bir zorunluluk olmadıkça onlara da etmememiz gerekir. Ama hükümetin yaptığı tek taraflı uygulamaların hiçbirisi hayvan hakları savunucularını asla sevindirmedi. Hayvanlar için yararlı hiçbir uygulama görmedik. Hayvanlara her türlü şiddet, işkence yapılıyor. Ama mikroçip dayatıldı. İleriki aşamada cipli hayvanların vergiye tabi tutulacağını düşünüyorum. Çünkü olmayacak bir şey değil. Bu niyet okuma değil. Yani gelişen gidişatı görebiliyoruz. Hatta biraz ileri giderek, biraz hayal gibi gelebilir ama çipli hayvanlar için durmadan aşılar uydurulacak, hastalıklar uydurulacak. Çipli hayvanlar için bin çeşit aşılar, ilaçları icap edecekler. ‘Hayvanlarda şöyle bir salgın var. Hemen aşınızı yaptırın. Biz buradan kontrol ediyoruz’ dediklerinde insanlar yakayı kaptırdığı için mecburen ceza almamak için gidecek. Her defasında ya ceza ödeyecek ya da ceza almamak için istenen parayı ödeyecek” dedi.

"MİKROÇİP NE İŞE YARAYACAK"

İnsanların da ceza almamak için çip kuyruklarına girdiklerini söyleyen Yalçın, “Kaldı ki MR çekimlerinde veya hayvanlara yapılması gereken tıbbi tedavilerde sorun çıkabileceği de konuşuluyor. Niye bu eziyeti yapıyorlar hayvanlara? Devletin kasasına üç kuruş para girsin diye. Neden kedileri, köpekleri çipliyorsunuz? Microçip ne işe yarayacak? Faydalı yerleri de olabilir. Hani çamaşır suyu da yararlıdır. Ama içerseniz ölürsünüz. Böyle bir şey. Herkesi de zorunlu tutmazsınız” diye konuştu.

"GERÇEKTEN BİR DAYATMA OLDU"

Yalçın, “Sokaktaki hayvanların durumu bizi daha çok endişelendiriyor” diyerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Çipli olmayan bütün hayvanlar sokaklardan toplanacak denilecek gün yaklaşıyor. İş oraya doğru gidiyor. Ama genel olarak hayvan hakları açısından baktığımızda bu hayvanseverleri uzun vadede haraca bağlamak. 10-15 tane kedi bakan insan var. Üzüle üzüle düşünüyorlar. ‘Ben bunları nasıl çipleteceğim’ diye. 250-400 TL. çip ücreti. İnsanlar korkudan yapıyor bunu. Hayvanlarına bir zararı gelmemesi için. Ama bu ayıptır artık. Kamu gücünü kullanarak bu kadar da insanlara baskı yapmak. Sokaklardaki kedi köpeğin onların da ayakta kalması için çabalayan insanlarız. Onlara işkence, tecavüz, kötülük yapanların cezalandırılması için uğraşan insanlarız. O yüzden bu çip uygulaması sanki her şey çok yolundaymış da yapılması gereken bir şeymiş gibi gerçekten bir dayatma oldu.”

"SOKAĞA TERK EDİLMELERİNİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN SÜRE UZATILMALI"

‘Sokaktaki hayvan popülasyonu azalsın’ diye başlayan çip uygulamasının hayvanların sokağa terk edilmesine neden olacağını belirten Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri İsa Yıldırım, “Bir rakam veremiyoruz; ama asıl 31 Aralık’tan sonra beyanname de vermeyen hayvan sahiplerinin hayvanlarını sokağa bırakacağını düşündüğümüz için asıl terk edilmedeki artış bugünden sonra başlayacak” dedi. Sokağa terk edilmelerin önüne geçilmesi için sürenin uzatılması gerektiğini kaydeden Yıldırım, “Terk edilmelerin önlenmesi için bir affa, süre uzatılmasına ihtiyaç var. Şu anda yüzde 30’larda olan bu rakamları bir af ile 6 aylık bir süre uzatılması ile yüzde 80’e çekebiliriz. Birçok hayvanseverin beyanname vereceğinden de haberi yoktu, özel kliniklere de beyanname verileceği son 3 günde söylendi. Süre uzatımı kimliklendirilen hayvan sayısını arttıracak, sokağa bırakılmaları azaltacaktır. Kanun belediyelerin sokak hayvanlarını çiplendirmesini öngörüyordu; fakat belediyeler bu işlemi yapmadı, yapamadı. Bundan sonra sokaktan hayvan sahiplenmek isteyen kişiler, hayvanlarını belediye barınaklarına götürecekler, orada çiplendirilecek, bu şekilde sisteme kaydı yapılacak” diye konuştu.

Yıldırım, özellikle son 2 ay mikroçip ve pasaport temininde sorun yaşadıklarını belirterek, “Bütün Türkiye’de bu problem yaşandı. Halen de devam ediyor. Ne zaman çözülecek bilinmiyor. Ne zaman istediğimiz sayıda mikroçip ve pasaport gelecek o da belli değil. Herhalde beyanname alınan hayvan sahipleri için bir süre sınırı olmayacaktır. Hiçbir sorun yaşamadan her meslektaşımızın mikroçip ve pasaport talebini karşılayana kadar bu sürenin sürmesini bekliyoruz” dedi.

6 MİLYON HAYVANDAN YÜZDE 25’İ ÇİPLENDİ

Evcil hayvanlara çip uygulamasında, 31 Aralık 2022 itibarıyla süre dolarken, 1 Ocak 2021’den itibaren 2 yıllık süreçte 855 bin 105 kedi, 574 bin 240 köpek ve 25 gelincik olmak üzere toplam 1 milyon 429 bin 370 ev hayvanı kimliklendirildi. Ayrıca çip ve pasaport temininde yaşanan sorunlar nedeniyle kayıt altına alınamayan 552 bin 127 hayvan sahibinden de beyanname alındı. Beyanname verenler, devam eden süreçte cezai işlem uygulanmadan hayvanlarını kayıt altına aldırabilecek. Yine sokaktan sahiplenilen hayvanlar da ceza uygulanmadan çiplenecek.  Çip taktırmayanlara 3 bin 642 lira ceza uygulanacak. Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri İsa Yıldırım, Türkiye’de sahipli kedi- köpek sayısının ortalama 6 milyon olduğunu ve sadece yüzde 25’inin kimliklendirildiğini söyledi. Yıldırım, beyanname verenlerin sayısı ile bu rakamın yüzde 30’lara çıkacağını, yüzde 60-70’lik kısmın kimliksiz kalacağını söyledi.  

 

 

ÖNCEKİ HABER

CHP’li Barut, yenilik getirmeyen “Tarım Cebimde” uygulamasının maliyetini sordu

SONRAKİ HABER

KESK üyesi kamu emekçileri: İnsanca yaşayacak ücret istiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa