Ted Lasso yöntemiyle 2023’e giriş yapmak!

2023 yılının ilk rotasına belki bir kısmınız için bilindik bir dizi ve onun sıradışı ana karakteri ile giriş yapıyoruz: Ted Lasso. Ted Lasso bir futbol dizisi, henüz izlememiş olan komedi tutkunlarına ve futbol severlere şiddetle tavsiye ediyoruz. Seride eşinden ayrılan ve mülk paylaşımında Premier Lig’den bir takım olan AFC Richmond’un sahibi olan Rebecca Welton, eski eşinden intikam almak için onun çok sevdiği Richmond futbol kulübünü batırmak ister. Bu sebeple teknik direktörlüğe Amerikan futbolu 2. liginde bir takımda koçluk yapan Ted Lasso’yu takımın başına teknik direktör olarak çağırır. Hayatında hiç futbol ile haşır neşir olmamış Lasso, yardımcısı Koç Beard ile futbolun merkezi İngiltere’de bir maceraya atılır. Senaryo hüzünlü bir metin üstüne kurulsaydı, bir başarısızlık hikâyesi izleyecektik. Ancak Lasso’nun nevi şahsına münhasır yöntemleri seriyi sadece bir futbol hikâyesi olmaktan çıkarıyor ve seyircilere oldukça keyifli dakikalar yaşatıyor. Spoiler alert! Bu yazının sonunda Türkiye gençliği ile Ted Lasso arasında bir benzerlik kurulacaktır. Ama öncelikle Türkiye’nin uzun zamandır heyecan ile beklenen 2023’ünden kısaca söz edelim.

ERDOĞAN YÖNETİMİNİN 2023’Ü: YOKSULLUK VE GELECEKSİZLİK

Deşifre olması beklenen gerçek dışı Lozan Antlaşması (1923) maddelerini beklemeyi bir kenara bırakırsak geçtiğimiz son birkaç yıl Erdoğan yönetimi tarafından 2023’ün Türkiye yüzyılı olacağına dair yapılan propagandalarla geçti. Yerli milli araba TOGG, ülkenin çeşitli yerlerinde yeniden bulunan doğal gaz kaynakları, 500 bin yazılımcı yetiştirme programları… Bütün bunlar bu propagandaların aracı haline getirildi. Eni sonu Erdoğan yönetimi, “2023 Hedefini” bu yılı ‘Türkiye Yüzyılı’ olarak tanımlayarak pekiştirmeye çalıştı. Söylenen şuydu: “2023 yılı Türkiye açısından dış politikada ve ekonomide çığır açan bir yüzyıl olacak! İşçiler, emekçiler özelikle de onların genç kuşakları sizlere sesleniyoruz, eğer 2023 seçimlerinde tekrar Cumhur İttifakı’nı seçerseniz bu yüzyıl devam edecek.”Türkiye’de bizatihi Erdoğan tarafından açıklanan asgari ücret açlık sınırının altında olarak belirlendi, öğrenci bursları ise öğrencilerin temel ihtiyaçlarının cüzi bir kısmına dahi yetmeyecek düzeyde. Toplumun her kesimine yönelik saldırı büyüyor. Tek adam yönetimi kendinden olmayan gazetecilere, politikacılara karşı yargı sopasını sürekli öne sürüyor. İşçilerin, emekçilerin taleplerini görmezden geliyor. Türkiye gençliğinin uzun süredir talebi olan parasız, bilimsel ve demokratik eğtimin tesis edilmesi adına çaba bir yana dursun, aksine bu talebe ve bu talebi yapanlara yönelik saldırılar büyüyor. Her ne kadar Türkiye yüzyılı gençliğe bir armağan gibi sunulsa da gerçekte sunulan yoksulluk, geleceksizlik ve baskı politikaları. Tek adam yönetiminin vadettikleriyle Türkiye gençliğinin talepleri arasındaki makas büyümeye devam ediyor. Dolayısıyla eğer Erdoğan yönetimi iktidar kalmaya devam ederse Türkiye işçilere, emekçilere ve biz gençliğe 2023’te ve sonrasındaki yıllarda açlık, sefalet ve baskı yüzyılı taahhüt edebilir.

BURJUVA MUHALEFETİNDEN SORUNLARI ÇÖZMEYECEK REFORM PROJESİ

İktidarın taahhüdü yaptıklarıyla müstesna. Peki, ya burjuva muhalefetinin 2023 vizyonu nedir? 6’lı masa tarafından ortaya koyulan “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Değişiklik Önerisi” ve “İkinci Yüzyıla Çağrı” sloganıyla ilan edilen CHP’nin 2023 Vizyon Belgesi’ne bakarsak vaatler çok yaratıcı değil. Her iki metnin de ekonomik olarak ortaya koyduğu vizyon ise yoksulluğu çeşitli politikalar ile hafifletmek. Sistemin olduğu gibi kabul edildiği koşulda yoksulluğu önlemek elbette akla gelmez. Ancak üniversite gençliğinin barınamadığı, bursların gençlerin temel ihtiyaçlarını dahi karşılamadığı, belirlenen asgari ücretin bir bekâr işçinin aylık asgari geçim miktarının dahi altında olduğu bir ülkede yoksulluk hafifletilmesi gereken bir şeyden öte kaldırılması gereken bir mefumdur. Fakat burjuva muhalefeti bunun sözünü dahi açmıyor. Her iki metnin de Boğaziçi sürecindeki öğrenci mücadelesinden tokat yediği belli oluyor. Özel olarak bir demokratik üniversite vurgusu ortaya koyuluyor. Bu laf kalabalığının arasında bir şey dikkat çekici: Burjuva muhalefetinin 2023 vizyonu tüm üniversitelerin başında duran ceberut bir yapının adını değiştirmekle sınırlı. Özeti itibariyle burjuva muhalefeti sistemin ortaya koyduğu felaketleri ve geniş kesimlerin buna yönelik tepkilerini görüyor ancak bunları kökten ortadan kaldırmayı önermek yerine kendi lehine yeniden inşa etmeyi hedefliyor. Bu yeniden inşanın amelesi ise yine işçi emekçiler ve her fırsatta “Gençler, geleceğinizi biz kurtaracağız! Bekleyin” dedikleri gençler.

2023’TE DE HAKLARIMIZ VE TALEPLERİMİZ İÇİN MÜCADELEYE!

Tabloya şöyle bir bakınca 2023 yılının güze geçmesi için hiç bir makul neden saymadığımız düşünülebilir. Tıpkı hayatı boyunca Amerikan futbolu antrenörlüğü yapmış, futbolla hiç alakası olmayan ve bir anda kendini Premier Lig’in ortasında bulan Ted Lasso gibi. Türkiye gençliği uzun süredir deneyimleri doğrudan alt kuşaklara geçecek kesintisiz bir mücadelenin içinde değil ve önümüzdeki aylar hem siyasal hem de ekonomik olarak oldukça zor geçeceğe benziyor. İşte bizleri bekleyen tablonun zorluğu neredeyse Lasso’nun ütopik hikayesindeki kadar. Fakat aynı hikâyeden başka dersler çıkarmak mümkün. Dizide Lasso’nun kendine özgü yöntemleri olduğunu söyledik. Herkes tarafından çok farkedilmese de bizce en önemli özelliği sorunları başka zamanlara ve mekânlara havale etmeden çok yönlü ele alarak çözmeye girişmesi ve bu girişimde kendine dayanaklar yaratması. Türkiye gençliği açısından 2023 seçimlerinin öyle ya da böyle yararlı olmasının yolu, geleceğini seçimlere havale etmesinden değil tıpkı Lasso gibi sorunların çözülmesi için tutum almaya zaman kaybetmeden başlamasından geçiyor. Bunun için en uygun yöntem daha önce söylediğimiz gibi, haklarımız ve taleplerimiz adına birleşik mücadele!