4 Ocak 2023 04:00

Şunu bi’konuşalım, oylar mı bölünüyor?

İbrahim KOÇ

YTÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü

2023 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimleri’ne bir sürpriz yaşanmadığı takdirde 6 ay kaldı. Kısa bir süre kalmasına rağmen yeni seçim düzenlemeleri ve oylamaya dair halkın kafası oldukça karışık. Bu karmaşıklık ve kafa karışıklığı, tek adam bloğunun AKP-MHP İttifakını seçtirmek için her yolu denemesinden kaynaklanıyor.

Seçimlerin odağını tek başına kapladığı görülen “tek adamın sandıkta gönderilmesi” hedefinin genel seçimleri gölgelediği de söylenebilir.

Bu yazıda, seçimlere giderken Türkiye’de uygulanmış seçim sistemlerini, 2023 seçiminin detaylarını, yeni düzenlemeleri ve nasıl oy kullanacağımızı öğrenmiş olacağız.

Türkiye seçimlerde D’Hondt Sistemini kullanıyor. Bu, Belçikalı matematikçi Victor D’Hondt tarafından geliştirilen ve nispi temsil oranlarını belirleyen bir sistem. Türkiye'de 1965 seçimleri hariç, 1961 yılından bu yana uygulanıyor. D’Hondt Sistemi’nde bir seçim bölgesinde partilerin aldığı oy miktarı, o bölgenin milletvekili sayısına ulaşana kadar 1'den başlayarak bölünüyor. Partilerin bu bölünmelerle elde ettikleri sayılar en çoktan en aza diziliyor ve milletvekili sayısı dağıtılıyor. Bu seçim sisteminin dünyadaki en antidemokratik seçim sistemlerinden biri olduğunu söylemek mümkün. Çoğunluğun temsiliyetini sağlarken, kendi içerisinde dolaylı olan barajlardan ötürü büyük partilerin gücünü arttırıyor.

Yukarıda da görüldüğü üzere, Türkiye’de şimdiye kadar birçok defa seçim sistemi değişti veya yeni seçim tasarıları ile çeşitli düzenlemeler getirildi. Bu değişiklikler ve düzenlemeler siyasal ihtiyaçlar, iktidarda kalma planları ve meclis üstünlüğünü sağlama hesaplamaları üzerinden yapıldı.

Örneğin, 1983’te getirilen %10 barajı sol, sosyalist ve Kürt hareketinin mecliste yer almasını önlemek adına atılan adımlardan biriydi.

TÜRKİYE VE SEÇİM BARAJI

Türkiye, 2022 Mart ayına kadar %10’luk seçim barajıyla seçimlerde en yüksek baraj oranı olan ülkeydi. 2022 Mart ayında Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP’nin barajı geçmesini garanti altına almak için seçim barajı %7’ye düşürüldü. Buna rağmen, hala %7 seçim barajı uygulamasıyla dünyadaki en yüksek seçim barajına sahip ülkelerden biri.

Barajın seçime bağımsız katılan adaylara uygulanmadığı detayını da ekleyerek şimdi 2023’te olacak seçimi değerlendirelim ve anlamaya çalışalım.

2023 CUMHURBAŞKANLIĞI GENEL SEÇİMİ

Çoğumuzun kafa karışıklığı yaşadığı 2023 seçimleri Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’na göre beş yılda bir aynı günde yapılıyor.

Genel oyla beraber yapılacak seçimde, geçerli oyların “salt” çoğunluğunu, yüzde 50+1’i alan aday, cumhurbaşkanı seçilecek.

İlk oylamada çoğunluk sağlanamazsa bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci tur oylaması yapılacak. Bu oylamaya, ilk turda en çok oy alan iki aday katılacak ve en çok oyu alan aday cumhurbaşkanı seçilecek. Cumhurbaşkanı adayı olan kişiler ise milletvekili adayı olamayacak.

Dolayısıyla, cumhurbaşkanı seçimi oylamasında ne yapılacağı aslında oldukça açık.

GENEL SEÇİM VE İTTİFAKLAR

Bu seçimde iki oy kullanacağız. Bir oyumuzu aday olan cumhurbaşkanı için kullanırken, diğer oyumuzu da milletvekilleri için kullanacağız.

Milletvekili oy pusulalarında milletvekillerinin aday oldukları partinin amblemi olacak. Eğer bu parti bir ittifakın üyesi ise ittifakın çerçevesinin içerisinde yer alacak.

Yani oyumuzu vereceğimiz partiye oy verirken aynı zamanda eğer bu parti bir ittifak içerisinde yer alıyorsa ittifaka da oy vermiş olacağız.

İttifak yapan partiler, ittifak unvanları altında yan yana yer alacak. Partilerin logoları, isimleri, genel başkanlarının adlarıyla partiler için ayrılan her sütunun altında, milletvekili adaylarının isimleri de belirtilecek.

Seçmenler, cumhurbaşkanına ve milletvekillerine yönelik tercihte bulundukları iki ayrı oy pusulasını aynı zarfa koyarak sandığa attıktan sonra oy verme işlemini tamamlayacak.

Kafaların en çok karıştığı nokta ise, kullanılacak olan bu iki oyun birbirini etkileyip etkilemeyeceği hususu. Buradan da anlaşıldığı üzere seçimlerde tek adamın karşısındaki adaylara oy vermenin yanında bir de milletvekili seçmek için oy vereceğiz. Dolayısıyla, milletvekilleri seçimi için kullanacağımız oy, cumhurbaşkanlığı seçiminden bağımsız olacak ve iki oy birbirini etkilemeyecek.

İTTİFAKLAR OY MU BÖLÜYOR?

Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ayrı olduğunu söylemiştik. Bu cepte. Diğer tartışma ise Erdoğan karşısında en çok oy alacak, etrafında en bol oylu partinin birleştiği aday kim ise onun desteklenmesi, oyların bölünmemesi. Ki bu tabloda bu aday Millet İttifakının adayı. Burada Millet İttifakı’nın göstereceği adayın desteklenmesi elbette diğer ittifakların ve partilerin tartışmasıyla mümkün. Veyahut bu ittifakların kendi adayları da bulunabilir. İlk turda kendi adaylarıyla girip ikinci turda Erdoğan karşısında olan adayı desteklemek seçeneği de önceki seçimlerden hatırladığımız bir tutumdu, bu da tercih edilebilir.

Muhalefet cephesinden henüz bir Cumhurbaşkanı adayı açıklaması gelmediğini de düşündüğümüzde bu tartışmanın oyları bölmekle bugün de bir ilgisi yok.

Ancak görünen o ki bu yaygın söylemin siyaset yapmayı ve Türkiye’nin geleceğini yalnızca bir sandıkla çözülecek bir tartışmaya indirgemekten çıkarı olanlarla apaçık bir ilişkisi var. Zira seçim sürecinde kendi siyasetinden ve onun güç birliklerinden güç alarak ek zam talep edecek, tek adamın antidemokratik uygulamalarını geri püskürtecek, üniversitede parasız ve bilimsel bir eğitim için mücadele edecek örgütlü bir halk yığınının karşılayacağı bir sandık değil, hazırlıksız, dağınık, gafil avlanmış bir seçmen olarak karşılanacak bir sandık derdi var ki bu Millet İttifakı’nın en temel stratejisi.

Bu anlamda, farklı ittifaklar ve adaylık tartışması Erdoğan’ın yeniden kazanmasına yol açacak bir hata olarak değil, bu süreçte Erdoğan karşısında bir güç olacak halkın siyaseti olarak görülmeli, siyasetin ABC’si olan güç ilişkileri dengesine göre halkın kendi ağırlığınca kazanıp kaybetme şansı olduğunu bilmeli.

Evrensel'i Takip Et