Asgari ücret işçileri yine açlığa mahkum ediyor
Türk-İş’in araştırmasına göre aralık ayında 4 kişilik ailenin açlık sınırı 8 bin 130 lira, yoksulluk sınırı 26 bin 485 lira olarak hesaplandı.
Fotoğraf: Evrensel
Kemal KESKİN
İzmir
İşçiler, asgari ücret zammının ardından; temel tüketim maddeleri başta olmak üzere harcama kalemlerindeki fiyat artışlarının durdurulması gerektiğini söyledi. 2023 yılı için açıklanan yeni asgari ücret 8 bin 500 lira olarak belirlenirken, Türk-İş’in araştırmasına göre aralık ayında 4 kişilik ailenin açlık sınırı 8 bin 130 lira, yoksulluk sınırı 26 bin 485 lira olarak hesaplandı. Açlık sınırının sadece 370 lira üstünde açıklanan asgari ücret işçileri yine açlığa mahkum ediyor.
"SENDİKAL ALANDA İŞÇİLER LEHİNE BİR YOL AÇMA İHTİYACI VAR"
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın “Kırmızı çizgimiz 7 bin 785 lira” açıklamasını hatırlatan bir işçi, “Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın daha önce böyle beyanı olmadı mı? Asgari ücretin belirlenmesi ile toplu sözleşme yapan işyerlerinde ücretler asgari ücret seviyesine gerilemedi mi? Sözleşme dönemlerinde cakasından geçilmeyen sendikacılar şimdiden ek zam talepleri ile karşılaşacaklarının ve nasıl sıvışacaklarının derdine düşmediler mi? Sonradan Türk-İş’in 9 bin liranın altına imza atmam deyip masayı terk etmesi neyin nesi? Kazanma mücadelesine neden girmez ya da işçileri buna hazırlamaz? Bunlar üst üste konunca ne söylediğinizin değil ne yaptığınızın bir kıymeti oluyor. Onun için sendikal alanda işçiler lehine bir yol açma ihtiyacı her geçen gün kendini biraz daha dayatıyor” dedi.
"TÜRK-İŞ’İN KIRMIZI ÇİZGİSİ HER ŞEYİ AÇIKLIYOR"
Bir petrokimya fabrikasında çalışan işçi, “Asgari ücret pazarlık öncesi Türk-İş’in 7 bin 785 lira kırmızı çizgimizdir demesi her şeyi açıklıyor. Boşuna inkar etmesinler” diyerek, tepkisini dile getirdi. Bir başka petrokimya işçisi de “İçleri çürümüş hepsi aynı yerden emir alıyor” diyerek, sendikaların yaptığı açıklamaların işçileri ikna etmediğini dile getirdi.
"SÖZLEŞME MASASINDA İŞÇİLER OLMALI"
Petrokimya iş kolunda bu dönemin aynı zamanda sözleşme taslaklarının hazırlandığı ve görüşmelerin de yapılacağı bir olduğunu hatırlatan işçiler, bu süreçte kırtasiye ve bürokratik uygulamalardan hem yıldıklarını hem de yorulduklarını söyledi. Kendilerinin katılmadığı, her şeyin genel merkezce belirlendiği dönemi artık yaşamak istemediklerini dile getiren işçiler, “Bizim adımıza pazarlığın yapıldığı yerde işçiler olmalı ve kendimizi ifade etmeliyiz” dedi. Petrokimya işçisi, “Bana kalırsa direkt işyerinde yazarım taslağı işçiyle birlikte” diyerek, TİS masasında işçilerin olması gerektiğini ifade etti.
"PARA PUL OLDU"
Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan bir işçi, “Tamam eyvallah ama on beş gün sonra benim ev sahibim de aynı oranda belki daha fazla zam yapacak. Ee nerede kaldı. Daha yılbaşını bekleyen zamlar var. Geçen sene 5 şubatta aldığımız zamlı maaş eriyip gitmişti. Her şeye zam gelince aldığımız zam pul oldu” dedi.
Başka biri işçi ise, “Ne diyeyim enflasyon aynı kalacaksa bu zamma tamam diyelim. Ama her şeye zam gelecek. Bunu herkes biliyor. Aslında bu da çok düşük ama yapacak bir şey yok. Asgari ücret görüşmeleri başlarken bence işçilerin beklentisini düşük tuttular. 7 bin 500 liraya razı olan arkadaşlar vardı” diyerek tepkisini dile getirdi.