6 Ocak 2023 15:27
/
Güncelleme: 15:34

Parvin Mohammadi 20 yılı aşkın bir süredir İran Hür İşçi Sendikası’nın Başkan Yardımcılığını yürütüyor ve 2011 yılında İran’da asgari ücret için başlatılan 40 bin imza kampanyasının ana örgütçülerinden biri. Çalışmaları nedeniyle İranlı yetkililer tarafından birçok kez gözaltına alındı ve sorgulandı.

IranWire’a verdiği röportajda, son protestolar için “Bu hareket tüm insanlar arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmaya ve ayrımcılığı sona erdirmeye çalışıyor” dedi: “İran’da dini bir hükümet iktidara geldikten sonra pek çok insan sosyal, ekonomik ve kültürel haklarını kaybetti. Eşcinseller ölüm cezasıyla karşı karşıya kaldı ve kadınlar ‘ikinci cins’ olarak temel haklarını kaybetti. Bu devrimin, cinsiyetin artık ayrımcılık ve aşağılama için bir mihenk taşı olmayacağı bir noktaya ulaşmaya çalıştığını hayal ediyorum. Bu nedenle kadınların talepleri toplumun tamamının talepleridir ve erkekler onları desteklemektedir çünkü bu temel haklar toplumda kurumsallaştığında o toplumun üyelerinin diğer haklarını da elde edeceklerini bilmektedirler.”

Devam eden protestolar, 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin Tahran ahlak polisi tarafından gözaltına alınması ve 16 Eylül’de ölmesiyle tetiklendi. Amini, "başörtüsü kuralını ihlal ettiği" iddiasıyla tutuklanmıştı.

REJİMİN DEVRİLMESİ HİÇ BU KADAR ÖNE ÇIKMAMIŞTI

“Geçmiş protestolarda insanlar rejime karşı ve onun devrilmesi için bu kadar yoğun slogan atmamıştı. Sloganlarının çoğu yüksek fiyatlar, işsizlik ve benzeri şikayetlerle ilgiliydi” diyor Mohammadi ve şöyle devam ediyor: “Bu kez sloganlar kadınların talepleriyle sınırlı kalmadı ve insanlar kadınların taleplerini de içeren daha büyük hedefleri olduğunu açıkça ortaya koydu... Protestocular hemen hükümeti hedef aldı. Tekrar ediyorum, şu anda sokaklarda olan bu gençler zafere kadar ya da yok olana kadar orada olacaklar.”

İran işçi hareketinin protesto hareketinin neresinde durduğu sorulduğunda Mohammadi şöyle diyor: “Son protestolarda öldürülenlerin çoğu işçiler ve işçi çocukları. Ancak işçi grevlerini ve bu harekete desteklerini kastediyorsanız, işçilerin henüz örgütlü bir şekilde sahaya inmediğini ve bunun bir nedeni olduğunu söylemeliyim.”

ÜLKE ÇAPINDA GREVLER YAKLAŞIYOR

1979 devriminden sonra İslam Cumhuriyeti’nin işçilerin bağımsız sendikalar ve loncalar kurma imkanlarını ellerinden aldığını hatırlatıyor:  “Bunun da ötesinde, İslam Cumhuriyeti işçilerin başının üstünde İşçi Evi ve İslami İşçi Konseyleri gibi paralel kurumlar kurdu ve işçiler arasında her türlü örgütlenmeyi sınırladı. Üye kazanmamıza ve olması gerektiği gibi aktif olmamıza da izin vermiyorlar.”

İran’da protestolar sırasında birçok fabrikada grevler gerçekleştirildi. Özellikle petrol ve demir çelik fabrikalarında hak talepli grevler yoğunlaştı. İşçi Örgütlenme Komitesi adına da işçileri protesto hareketine daha geniş katılmaya çağıran açıklamalar yapıldı. 

Mohammadi şimdi de “Ülke çapında işçi grevleri yaklaşıyor” diyor. Ona göre, “İşçiler, işyerlerinin logosunu taşıyan bir pankart açıp harekete katıldıklarında, işverenin hükümetin cezasına kendi cezasını eklemeyeceğinden emin olduklarında grevler başlayacak”. 

İnsan hakları örgütleri, İran güvenlik güçlerinin protestoları sert bir şekilde bastırdığını, 500’den fazla kişiyi öldürdüğünü ve 18 bin fazla kişiyi gözaltına aldığını söylüyor. Bir insan hakları grubuna göre en az 100 protestocu şu anda “idam, ölüm cezası suçlamaları ya da cezaları” riski altında. (DIŞ HABERLER)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Tüm gruplar silah bıraksın, PKK kendini feshetsin’

‘Tüm gruplar silah bıraksın, PKK kendini feshetsin’

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, bir süredir beklenen mesajı, DEM Parti İmralı heyeti aracılığıyla duyuruldu. Öcalan, “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” çağrısı yaptı. Açıklamada Suriye’deki Kürtlerin siyasi ve askeri durumuyla ilgili bir ifade yer almadı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
CHP'li belediyelere silkeleme ve sabah dörtte operasyonlar yapılırken AKP'li Sincan Belediyesine Cumhurbaşkanlığı bütçesinden 30 milyonluk bağış yapıldığı iddia edildi.

Evrensel'i Takip Et