Solingen'de 14 gündür eylemde olan Borbet işçileri: Hakkımızın peşine düştük

Şaibeli bir iflas kararıyla ve tüm hakları gasp edilerek işten atılan işçiler, 25 Aralık gününden itibaren her gün fabrika önünde toplanarak, “Artık yeter, herkes sesimiz duysun. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız” diyerek aileleriyle birlikte eylem yapıyorlar.

İşçiler gazetemize yaptıkları açıklamada hem işveren hem de onunla işbirliği yaparak kararı onaylayan işyeri temsilciliğine (BR) tepki göstererek, “Artık kendi hakkımızı kendimiz savunacağız, işverenin daha ucuz işçi çalıştırmak için iki yıldır hazırladığı bu senaryonun mağduru olmak istemiyoruz. Sonuna kadar hakkımızı arayacağız ve gerekirse her gün burada toplanıp sesimizi duyuracağız” diye konuştu. Fabrika önündeki protesto eylemini büyüterek devam ettirmek istediklerini söyleyen işçiler, tüm işçileri aileleriyle birlikte eyleme çağırdı. İşçilere üç aylık bir geçiş süreci (Transfergesellschaft) önererek, tazminatsız işten çıkış kararını imzalatmak isteyen işverenin bu çağrısının işçilerin büyük bölümü tarafından reddedildiği ve her işçinin dava açarak hukuksal yollardan da haklarını almak için girişim başlattıkları belirtiliyor.

25 Aralık’ta başlayan eylemler 14. gününe girerken katılım ve dayanışma için gelen ziyaretçiler de artarak devam ederken, eylemlerin önümüzdeki günlerde de devam edeceği duyuruldu. Bu arada Borbet Grup’un sahibi Margot Borbet’in evinin önünün güvenlik kordonuna alınması dikkat çekti.

“ARTIK KAYBEDECEK BİRŞEYİMİZ KALMADI!”

Borbet Solingen’de uzun yıllardır çalışan ve işçi temsilciliği de yapan Ali Çankaya, gelişmelerle ilgili olarak gazetemize şunları söyledi: “Bugün hakkımızın peşine düştüğümüz için buradayız. Enflasyon almış başını gitmiş, her şeye zam gelmişken işveren bizim ücretlerimizi yüzde 25 indirmek istedi. Bu olmayınca da ‘zarar ediyoruz’ diyerek, adım adım fabrikayı iflasa getirdi ve hiçbir tazminat ödemeden 600 işçiyi sokağa attı. Bu iflas kararının planlı bir şey olduğunu düşünüyoruz. Borbet Grubun Solingen dışındaki diğer işletmelerinde işçi ücretleri buraya göre epey düşük. Çünkü zamanında toplu sözleşme yapan işletmesi bizdik. Bir de Borbet Solingen’de üretilen jantlar kalite ve harcanan emek bakımından diğer fabrikalardan daha ilerde, onun için burada işçi ücretlerinin fazla olması bir lüks değil.  İşveren bu nedenle toplu sözleşmeyi artık tanımadığını açıkladı ve ücretlerde yüzde 25 indirim yapılmasını öngören bir plan sundu. Ama eski işyeri temsilciliği bunu kabul etmedi. Bunun üzerine de yeni seçilen işyeri temsilciliğinin de desteğini alarak adım adım iflasa getirdiler. İflasa gidiyor denilen firmaya 40-50 kiralık işçi aldılar, siparişler gayet iyi gidiyordu. Nasıl oldu da sonra iflas dediler, bir sürü soru işareti var. Yeni seçilen işyeri temsilciliği de bu yaşananlardan sorumlu, çünkü hiçbir itirazda bulunmadılar, işçilerin aleyhine olan tüm kararlara karşı pazarlık yapmayıp, işverenin isteklerine olur dediler.”

Borbet Solingen’de aslında iki-üç yıldır tartışmaların sürdüğünü söyleyen Çankaya, işçi temsilciliğinde yaşanan bölünme yüzünden şimdiye kadar işçilerin yararına olacak güçlü bir duruş çıkmadığına dikkat çekiyor. Çankaya, “Borbet işçini bundan sonra neler bekliyor” sorumuzu ise şöyle yanıtladı: “İşçiler şu anda tamamen boşluktalar, tekrar işe dönme umudu çok az ama buna rağmen işçilerin çoğu dava açtı. Ola ki burası tekrar açılıp üretime geçerse bir hak talep edebilmek için bu şart. Çünkü ‘transfergesellschaft’a geçmeyi kabul eden arkadaşlarımız, eğer burası tekrar üretime başlarsa hiçbir şekilde hak talep edemiyor.”

“SONUNA KADAR HAKKIMIZI ARAYACAĞIZ”

Ayhan Türkoğlu, eşi ve iki oğluyla birlikte eyleme katılan bir Borbet işçisi. Yaşananların açık bir haksızlık olduğunu söyleyen Türkoğlu duygu ve düşüncelerini şöyle anlatıyor:

“İşverenin bu yaptığını kabul etmiyoruz, resmen hırsızlık bu. Avrupa’da yıllarca en kaliteli jantları üretip, işverene milyonlarca euro kazandırdık sonra da zarar ediyoruz diyerek ücretlerimizi düşürmek istediler. Bunu başaramayınca da, şaibeli bir iflas kararı alarak bütün zararı biz işçilere yüklemek istiyorlar. Kapatacakları fabrikaya daha yakın zaman kadar tonlarca alüminyum getirdiler. Sektörde lider durumda olan firmanın üretimde, satışta sorunu yokken, ‘zarar ediyoruz’ diyerek kapatılmasını anlamak mümkün değil. İşimizi elimizden aldıkları gibi tazminatlarımızı ödememek için de türlü yollara başvurdular ve işçilerden bunun altına imza atmasını, ‘transfergesellschaft’a geçmelerini istiyorlar. Ama biliyoruz ki, eğer bunu kabul edip çıkışımızı imzalarsak hiçbir hak talep edemeyeceğiz, onun için bunu imzalamayacağız ve mahkemeye başvurarak hakkımızı almaya çalışacağız. Borbette mağdur olan sadece 600 işçi değil, aileleriyle birlikte 3-4 bin insan bu haksızlıktan etkileniyor. Onun için ailelerimizle buradayız ve Solingen Belediyesine de sesleniyoruz, fabrikanın kapanması bu şehre de zarar verecek.”

Borbet işçilerinin direnişine ilk günden itibaren destek veren Demokratik İşçi dernekleri federasyonu (DİDF) Bşakanı Zeynep Sefariye Ekşi ve YK üyeleri de önceki gün işçileri ziyaret ettiler. Ekşi işçilere hitaben yaptığı konuşmada, ‘sonuna kadar haklı mücadelenizin yanında olacağız’ mesajı verdi. DİDF üyesi dernek üyeleri önümüzdeki Pazar günü geniş katılımlı bir destek ziyareti daha yapacaklarını açıkladılar.  (Solingen/EVRENSEL)

Solingen'de kapatılan fabrikanın çoğu Türkiye kökenli olan işçileri 12 gündür eylemde