‘Oğlumdan harçlık alarak iş aramaya çıktım’

İŞKUR önünde konuştuğumuz üniversiteli genç bir kadının iş bulmaya dair ümidi neredeyse sıfırken, bir müzisyen; mesleğiyle geçimini sağlayamadığı için lokantalarda garsonluk yaptığını ifade ediyor.

11 Ocak 2023 04:15
Paylaş

Hilal TOK
Murat UYSAL
İstanbul

İşsiz sayısı son aylarda hızla artarken, işsizlerin iş bulmaya dair umutları giderek azaldı. Kadınlar erkeklere göre işsizliği daha derin yaşarken, gazetemize konuşan bir kadın iş aramaya ‘çocuğundan harçlık alarak’ geldiğini söyledi. Bir İŞKUR müdürlüğü önünde konuştuğumuz üniversiteli genç bir kadının iş bulmaya dair ümidi neredeyse sıfırken, bir müzisyen; mesleğiyle geçimini sağlayamadığı için lokantalarda garsonluk yaptığını ifade etti. İş arama masrafını dahi karşılayamayan işsizler ümitsiz.

"6 AYDIR İŞSİZİM, İŞ ARAMAK AYRI MASRAF"

İŞKUR önünde bekleyen 48 yaşındaki Sevcan Güler 6 aydan beri iş arıyor. 3 senedir ise düzenli ve uzun soluklu bir yerde çalışamadığını kaydederek, 8 yıldır İŞKUR’da kaydı olduğunu ama dönüş olmadığını söylüyor. En çok ‘yaş’ engeli çıkıyor karşısına: “İş var ama yaş sıkıntı oluyor yaşa takılıyorlar, almıyorlar. Belediyenin istihdam ofislerinden bizi arıyorlar işe çağırıyorlar, mülakata gidiyoruz, evrak hazırlıyoruz. Oradan oraya gidiyoruz. İş haberi çıkınca umutlanıyoruz, ekmek kazanacağız diyoruz. Olmuyor ama işe almıyorlar.”

Tekstil sektöründe çalıştığı sırada patronların ‘Sigortanı yapacağım’ dediğini fakat sigortasının yapılmadığını kaydeden Güler, “Böylece emekli olamıyoruz. İş aramaya giderken ya motokuryelik yapan oğlumdan harçlık alıyorum. Ya da iş arayan diğer arkadaşlarımda varsa onların desteği ile yol parasını verebiliyorum” diyor. İş aramak da ayrı bir masraf onun için: “Başvuru için 6 fotoğraf çektirdim 90 lira, bir minibüs 9 lira bunlar hep masraf. İş başvurusuna giderken çeyreğini bozduran arkadaşlar oldu. ‘Nasıl olsa işim olacak’ dediler, sevindiler. Ama işe almıyorlar. ‘Biz sizi çağıracağız’ diyorlar hep. Çağıran eden olmuyor, ev temizliklerine gidiyorum ben de bazen.”

Bir çocuğunun da gastronomi öğrencisi olduğunu söyleyen Güler, “Çocuklarım için bir gelecek düşünemiyorum” diyor. “İş var, ama iş beğenmiyorlar” diyen yetkililere de, “Biz işi beğeniyoruz bir işimiz olsun istiyoruz, ama yok, iş yok” diye yanıt veriyor.

PARA KAZANABİLMEK İÇİN ÖLÜ GÖMÜYOR

18 yaşında üniversite öğrencisi bir kadın da çevresinde çok fazla işsiz olduğunu söylüyor, “Bir kuzenim işsiz olduğu için mezarcılığa başladı. Para kazanabilmek için ölü gömüyor artık” diyor. Babasının kanser hastası olduğunu, babasının emekliliğinin okumasına, geçime yetmediğini söyleyen genç kadın “Mecburen eve katkıda bulunmam lazım. Babam emekli emekli maaşına yapılan zam da ortada. Çalışmayı düşünüyorum” diyor. Gazetecilik okuyan genç kadının gelecekte iş bulabileceğine dair de umudu yok.

İŞSİZE GEÇİCİ İŞLER DE ÇARE OLMUYOR

Ekmek ve unlu mamuller üzerine işçilik yaptığını söyleyen ve şu sıralarda geçici işlerde çalışan Selim, “İş bulabiliyorum ama geçici süreliğine çalışabiliyorum. Çünkü sürekli çıkarıyorlar, deneme süresi 3 ay, 6 ay çalışıyoruz, istemiyorlar. Kendi adamlarını çağırıyorlar, bir şekilde çıkarıyorlar” diyor. “Girdiğimiz şirketlerde ayrımcılık oluyor ben de buna dayanamıyorum” diyen Selim, “İşsizlik yok dersek yalan olur. Bu işsizlik böyle devam eder çünkü kanunlarımız esnek, gevşek. Düzenli güvenceli işi kim istemez. Tabii ki istiyorum ama bulamıyoruz. Bir şekilde geçiniyorum ama refahta da değiliz. Şu Türkiye şartlarında aldığımız ücretin 20-22 bin lira olması lazım. Daha düşüğüne razı oluyoruz, işsizliğin böyle sonuçları var” ifadelerini kullanıyor.

Üç kişiyle yapılması gereken işin tek kişiyle yapıldığını kaydeden Selim, işçilerin bunu kabul etmediğinde de işsiz kaldığını söylüyor: “Bundan şikayet edince de patron, ‘Kardeşim işine gelirse bizde böyle’ diyor. Kanunlar hep patronlardan ya işçiden yana kanun mu var?”

İŞSİZ MÜZİSYEN LOKANTALARDA GÜNÜBİRLİK ÇALIŞIYOR

Müzisyen Mehmet Karataş da işsiz bir sanatçı. Müzisyenlikle para kazanamadığı günleri lokantalarda çalışarak geçiriyor. “Halkın arasına girip baktığınızda milyonlarca işsizi görüyorsunuz” diyor, “Ben müzik yapıyorum, boşta kaldığım için hizmet sektöründe de çalışıyorum. Pandemiden sonra müzik piyasası bitti. Onca zamdan sonra insanlarımız bırakın düğün yapmayı ekmeğin derdine düşmüş durumda. Bir düğün salonu 40-50 bin lira sanatçıya mı para verecekler, geçimlerini mi düşünecekler? Eğer düğün olursa düğüne gidiyorum. Düğün olmayınca lokantalarda kebapçılık garsonluk yapıyorum.   Böyle olunca çalışamıyoruz, başka bir yerde çalışıyorsun bizi sahnede gören insan bu defa önümüzde önlükle kebap saplarken görüyor. Yardıma geldik diye yalan söylüyoruz, insanlar bizi dışlamasın diye. Ama bu ekmek parası sonuçta.”

 

ÖNCEKİ HABER

Kılıçdaroğlu'ndan HDP açıklaması: Parti kapatıp Hazine yardımını kesmek gibi uygulamaları kabul etmiyoruz

SONRAKİ HABER

TTB Merkez Konseyi üyelerine yönelik 'görevden alma' davası 8 Şubat'a ertelendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa