15 Ocak 2023 07:19

Barınma hakkı insanlık hakkıdır, metalaştırılmamalıdır

İnsanlara kamu tarafından, özellikle de yerel yönetimlerce ücretsiz ya da çok düşük maliyetlerle sosyal konut sunulmasının, Finlandiya başta olmak üzere, birçok örneği var dünyada.

Barınma hakkı insanlık hakkıdır, metalaştırılmamalıdır

Fotoğraf: DHA

Mustafa DURMUŞ

Seçimler yaklaşırken, siyasal iktidar emekçilerin en temel sorunlarından biri olan barınma/konut sorununa, kendi meşrebine uygun bir yöntemle, ‘Emekçileri borçlandırma yoluyla konut sahibi yapma biçiminde’ çözümler önermeye devam ediyor.

Böylece bir yandan artık ücretleriyle kiralarını dahi ödemekte zorlanan, konut edinme hayali içindeki insanları yanında tutmaya çalışıyor, diğer yandan krizdeki inşaat ve konut sektörüne can suyu oluyor. Bu yolla konut kredisi veren ve sektörün üçüncü ayağı olan ticari bankalara kaynak aktarmaya devam ediyor.

Düşük faiz ikinci eli de kapsayacak Nitekim bu yılın başında açıklanan ve 16 Ocak’ta başlaması öngörülen “Sıfır konuta yönelik düşük faizli kampanyanın genişletilerek ikinci el konutları da kapsayacağı” açıklandı. Bu da konut fiyatlarında ülke çapında kısa sürede yüzde 10’un üzerinde, bazı kentlerde ise yüzde 15’e yakın bir artışa neden oldu.

Böylece, bu yıl kur korumalı mevduatın (KKM) artık çekiciliği kalmadığından, reel mevduat faizi düşük, döviz kuru yatay seyrederken, borsa inişte olduğundan, getirisi azalan servetin bir kısmı konut sektörüne yönelecek ve konut fiyatları, dar ve sabit gelirlilerin aleyhine olmak üzere, daha da yükselecek. Düşük faiz ile konut sahibi olma hayalini kuranların artan bu fiyatlar yüzünden hayalleri de kursaklarında kalacak.

Dahası, kısa sürede konut arzı hızlıca artırılmazsa, tıpkı otomobil fiyatlarında görüldüğü gibi, olabilecekler bunlarla da sınırlı kalmayacak zira eski konutların fiyatları yenilerinin fiyatlarını geçecek

BORSA BENZERİ BİR KONUT BALONU

Kısaca borsada ortaya çıkan kurgusal değer artışının bir benzeri konut sektöründe gerçekleşebilir. Borsadaki patlamanınsa bugünlerde bir çöküşle sonuçlanmakta olduğu ve bunun altında küçük yatırımcının kalacağı da öngörülüyor.

Oysa dünyanın başka yerlerinde, çok daha halktan yana çözümlere rastlamak mümkün. “Barınmanın bir insanlık hakkı olduğu”, dolayısıyla da ticarileştirilmemesi, piyasalaştırılmaması gereğinden hareketle insanlara kamu tarafından, özellikle de yerel yönetimlerce ücretsiz ya da çok düşük maliyetlerle sosyal konut sunulmasının, Finlandiya başta olmak üzere, birçok örneği var dünyada.

VİYANA’DA SOSYAL KONUT SUNUMU

Biraz daha bir ara çözümü ise Avusturya’da Viyana kenti hayata geçiriyor. Aşağıdaki fotoğraf ülkenin başkenti Viyana’daki sayısız sosyal konuttan birine ait. Bu konutlar kamuca yapılmış kooperatif konutlar.

Özetle anlatmak gerekirse, konutu olmayan bir grup insan (örneğin 50 kişi), gazetede yapılan resmi konut satış ilanına karşılık bir araya geliyor, toplu olarak kamudan ipotekli konut kredisi alıyor, borcu aralarında pay ediyor ve 40 yıl boyunca kişi başı ortalama 56 bin doları bulan borcu ödüyor. Bu insanlar binanın bakımını kendileri üsleniyor. Konuta asla bir yatırım gözüyle bakılmıyor zira sahipleri konutlara ne kadar uzun süre sahip olursa konut o kadar değer kaybediyor.

Çok önemli bir başka şey ise ayrıntıda gizli: Bu insanlar ülkelerindeki mültecileri aynı binada ücretsiz olarak konaklatmak için dayanışma fonu kuruyorlar, bu amaçla ayrılan konutun ya da konutların maliyetini bu fondan karşılıyorlar. Böylece göçmenlerin konut sorununun çözümüne de katkı da bulunurken, ülkedeki hatırı sayılır düzeydeki ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı yürütülen mücadeleye destek veriyorlar.

Evrensel'i Takip Et