Emek ve Özgürlük İttifakı'nın Kartal mitingine katılanlar: Bir arada olmak bizi umutlandırıyor

Emek ve Özgürlük İttifakı mitingine katılan binlerce işçi, emekçi, genç ve kadın taleplerini dile getirdi.

15 Ocak 2023 16:46
Paylaş

Hilal TOK
Hasan Can BİLİCİ
İstanbul

Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi’nin (TÖP) oluşturduğu Emek ve Özgürlük İttifakı, ilk mitginini “Savaşa, yoksulluğa, baskılara dur diyelim. Birlikte değiştirelim” şiarıyla Kartal Meydanı’nda gerçekleştirdi.

İstanbul'un dört bir yanından işçi, emekçi, genç ve kadın binlerce yurttaş, “Yoksulluğa, savaşa, baskılara dur diyelim Birlikte değiştireceğiz” şiarıyla düzenlenen Emek ve Özgürlük İttifakı mitinginde taleplerini dile getirdi. Miting alanında yurttaşlara mikrofon uzattık.

"İNŞAAT İŞÇİLERİNİN DAHA İYİ ÖRGÜTLENMESİ, İŞ CİNAYETLERİNİN SON BULMASI AMACIYLA ALANDAYIM"

26 yaşındaki inşaat işçisi Mazlum: "İnşaat işçisinin örgütlenmesi çok zor. İş cinayetlerinin çoğu inşaatta oluyor. Kiminin kolu kopuyor, kiminin parmağı. İnşaat işçilerinin daha iyi örgütlenebilmesi talebiyle buradayım. Birlikte olabilmek, sesimizi birlikte çıkarmak benim için önemli. İşçi sınıfının birlikte hareket etmesi gerekiyor ki iş cinayetlerinin, kazaların sonunu getirebilelim. Bunu birlikte yapabiliriz. Bu durumu ancak işçiler değiştirebilir. Gücümüzü göstererek ancak değiştirebiliriz. Bu yüzden bu ittifakın çağrısını önemli buluyorum."

"CUMHUR VE MİLLET İTTİFAKININ İŞÇİLER İÇİN SÖYLEDİĞİ BİR ŞEY YOK"

İnşaat işçisi Sinan: "İş güvencesizliği yaşıyoruz, iş kazaları yaşıyoruz ve bu konuda güvence neredeyse hiç alınmıyor. Güvenlik dedikleri şey baretten ibaret oluyor. Ücretler konusunda da aynı şeyi yaşıyoruz. Yılın 6-7 ayı sadece çalışıyoruz. Kayıt dışı çalışma inanılmaz boyutta. Genelde sigorta yapılmıyor. Ben boyacıyım, sigortam yok. Aldığımız ücret kendimize bile yetmiyor. Cumhur ve millet ittifakının işçilerin sosyal, ekonomik, politik ihtiyaçları konusunda söylediği hiçbir şey yok ama bizim için esas olan bu. Biz bu haklarımızı elde etmek için bugün buradayız."

Liman işçisi Veysel Kılkıç: “Geçinemediğimizi patrona dile getirdik, ufak da olsa bir iyileştirme beklerken muhatap bulamadık, bu yüzden işi durdurduk. Bizi oyaladılar, biz de sendikaya başvurduk. Yetki aldık. Kararımız yüksek hakimdeyken taşeron firma ve liman yönetimi kirli pazarlığa oturarak bizi işten çıkardı. Burada olmak gurur ve onur verici. Çünkü işçiler birleşmedikçe her yerde işten çıkarmalar başlayacak. Bakın biz işçiler mevcut ücretlerle ailemizi geçindiremiyoruz. Sorunlarımız da taleplerimiz de bir. Taleplerimiz nasıl bir ise biz de tek yumruk halinde hareket etmeliyiz. Parça parça olursak hem hükümetin hem patronların işine gelir. Cumhur ve Millet ittifakının hiçbiri işçi için emekçi için şunu yapacağım demedi. Birbirinden ayrımı yok.  Millet ittifakının tek derdi cumhur ittifakı gitsin. Peki sonra? Sonrasında yine sefalete mi mahkum kalacağız? Adalet diyorlar, bu adalet zenginler için mi olacak sadece? Ben işçiler için bir şeyler yapacaklarına inanmıyorum. Bu yüzden Emek ve Demokrasi İttifakının mitingindeyim.

"İŞTEN ATMALARA CEVABIMIZ BÖYLE MEYDANLARDA OLUR"

Liman işçisi Fevzi Ateş: “Kışın ortasında herkes zam beklerken bunlar işimize son verdiler. Biz de işimizi geri almak, sendikal haklarımız, yasal haklarımızı sonuna kadar almak için mücadelemizi veriyoruz. Bunu almak için gücümüz de var, hakkımız da var, yetkimiz de var. Bunu alacağız onlara yedirmeyeceğiz. Bizi işçi, ezik olarak görmesinler. Görsünler ki karşılarında bizim gücümüz var. İşten atmalara cevabımız böyle meydanlarda, toplu mitinglerde olur."

Liman işçisi Ali Kaya Alpaya: "Biz ambar limanında çalışıyorduk. 70 kişiyi bir gecede kapı dışarı ettiler. Zam istedik, aylarca bizi oyaladılar, biz de sendikaya üye olunca bizi kovdular. Biz de sendikal haklarımızı istemek için buradayız. İşçilerin dayanışması ve birlikte mücadele için buradayız. Buradaki birlik beraberlik umut veriyor, çünkü böyle kazanabiliriz. Daha önceki iş yerlerinde birlikle beraberlikle kazanımlar oldu."

"CUMHUR VE MİLLET İTTİFAKI EMEKLİLERİN TALEPLERİNE DE CEVAP VEREMİYOR"

İşçi emeklisi Hıdır Çelik: "Yaşam gittikçe zorlaşıyor. Emekli olduğunda eskiden ev alabiliyordun. Ama şimdi aldığım maaş maalesef yetmiyor. Emekliye zam yetersiz. Enflasyonu dikkate aldığımızda her şeyden önce mutfağımızdan fedakarlık etmek zorundayız. Gerçekten emekliye yakışır bir şekilde yaşamamız gerekiyor. Biz ülkemizi gezemiyoruz, bir yere gidemiyoruz. Burada emek ve özgürlük mücadelesinin verilmesi gerekiyor. Cumhur ve Millet ittifakı bizim taleplerimize cevap veremiyor. Emek ve demokrasi haklarımız için buradayım."

"BÜTÜN KAMU EMEKÇİLERİ BİR ARADA OLMALI"

Sağlık emekçisi Engin: “Çalışma şartları, eleman eksikliği, performans artışı, performansa göre ödeme ek ödeme, full time çalışma gerçekten bunlar nedeniyle kendimize zaman ayırmayı geç, sağlığımız için bile zaman ayıramıyoruz, bu ödemeler hiçbir yeri dolduramıyor. Ben bekarım, ailesi olanları hiç düşünemüyorum, tüm sağlık emekçileri için buradayım. Memura seçim öncesi zam yaptılar ama hiçbir şey ifade ettirmiyor. Seçim öncesi izledikleri bir politika sadece. Bugün burada bütün emekçilerin olmasını gerektiren nokta şu; şu anda ülkede de belli bir siyasal durum var, ittifak denilen durumun, bir arada olmanın önemini bugün anlayabiliyoruz. Sendikal barajlar, sendikalaşmanın engellenmesi karşısında birlikte ses çıkarmanın ne demek olduğunu bir kez daha görmüş oluyoruz. Bu yüzden ittifak olmanın ve bir arada olmanın önemini buradan anlıyoruz. Bu yüzden bütün kamu emekçileri bir arada olmalı.”

"DAHA DEMOKRATİK VE NİTELİKLİ BİR EĞİTİM İÇİN..."

Liseli genç Bager: "Bugün bu ittifakın en başta önemi mevcut baskıcı rejimin iktidardan inip daha demokratik bir ortamın oluşması. Bizim talebimiz gençler olarak üniversitelerde, liselerde daha demokratik ve özerk, laik bir eğitimdir. Ben de bugün burada daha demokratik ve nitelikli bir eğitim almak için bulunuyorum. Ben meslek lisesi öğrencisiyim, başta okullarda mesleki anlamda verilen eğitim yetersiz. Nitelikli bir işçi haline getirecek bir eğitim yok. Bu fark kapatılmalı. Ben bir genç olarak mücadele edildiği koşullarda umutlu görüyorum geleceği. Böyle ittifaklarda, daha çok insanın bir araya gelmesi de gençlik için önemli bir yer tutuyor ve beni umutlandırıyor.

"İNSANCA YAŞAMAK, İNSANCA ÇALIŞMAK İÇİN..."

Gıda işçisi Sedef: “Çok yoğun çalışma saatleri, düşük ücretler, kadınlara dayatılan mobbinge karşı buradayım. Sözüm ona ücretlerimize zam yaptılar ama cebimize girmeden eridi. İnsanca yaşamak, insanca çalışma istiyoruz. Kuşkusuz bugün burada olmak önemli, çünkü ancak birleşerek haklarımızı kazanabiliriz. Bu ittifak da bizim mücadelemizle hayatımızı değiştirecektir, biz mücadeleyi bırakmadığımız sürece insanca yaşama talebimiz gerçekleşebilir.”

"BU DÜNYA BİR AVUÇ ZENGİNİN DEĞİL, BİZİM"

Memur emeklisi bir kadın: "Yapılan zamlar çok yetersiz. Geçinmekte zorlanıyoruz. Hayatımız çok zor. Yaşlandıkça sağlık harcamalarımız da çoğalıyor bu gidişle hiçbir şeye yetemeyeceğiz. Bu ittifakın değiştirici bir güç olacağını düşünüyorum, daha rahat daha özgür bir yaşam için buradayım. Bu kadar zor koşullarda daha fazla katılım olmalıydı. Artık haklarımızı savunalım, bu dünya bir avuç insanın değil, bizim. Bize yansısın zenginlikler."

KADINLAR EŞİTLİK İSTİYOR

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinden Zahide Kiper: “Kadınlar bugün eşitlik ve özgürlük mücadelesi için buradalar. Her gün en az 2 kadın öldürülüyor, kadın cinayetlerine karşı buradayız. Şiddete hayır demek için, tırpanlanmaya çalışan haklarımız için buradayız. Yoksulluk en çok kadınları etkiliyor, geçinebilmek ve çocuklarımızın eğitim hakkı için buradayız.”

"DEMOKRATİK VE ÖZERK ÜNİVERSİTE TALEBİYLE GELDİM"

İstanbul Üniversitesi öğrencisi Bilge: "Ben buraya demokratik ve özerk üniversite talebim için geldim. Hem de bir kadın olarak, güvenceli ve eşit kampüs talebimin arkasında durmak için buraya geldim. Bence her gencin her hakkı, her talebi için bugün alanlarda olması gerektiğini düşünüyorum. Biz bugün hemen hemen her üniversitede tek adam yönetiminin doğrudan atadığı idari kadroların yönettiği üniversitelerde eğitim görüyoruz. Bunun kampüs içine de yansımaları oluyor. Çoğumuz kendi kampüsümüzde güvenli bir ortamda hissetmiyoruz. Taciz ve şiddet olaylarını Türkiye’nin her yerinde duyuyoruz. Bütün bu sorunların karşısında eşit, güvenceli, özgür kampüsleri savunmak için burada buluşmak önemli diye düşünüyorum."

"DOĞANIN TAHRİBATINA KARŞI BURADAYIZ"

Validebağ Savunması üyesi Figen Küçüksezer: “Bugün burada özgür ve demokratik bir ülke, herkese iş, herkese ekmek için irademizi sokakta göstermek için buradayız. 20 yıldır ülkenin her tarafında doğal alanlar, doğal kaynaklar yok edildi, tahrip edilmeye devam ediyor. Biz yurttaş olarak bunun karşısında durduğumuz için burayız. Yurdun her tarafında doğayı tahrip eden uygulamalara karşı bu iktidardan kurtulmamız gerektiğini düşünüyorum.”

MARKET İŞÇİLERİ 6 SAATLİK İŞ GÜNÜ İSTİYOR

Market işçisi Emrullah: "Yeri geliyor, 12 saat çalışıyoruz. Emeğimizin, hakkımızın karşılığını alamıyoruz. Biz 6 saatlik bir çalışma süresi talebi, haklarımız için buradayız. Hakkımız neyse onu istiyoruz. Bu işçiler nasıl kazanacak, nasıl yiyecek? Geçinemiyoruz, yol parası bile 10 lira oldu. Hiçbir sosyal faaliyetimiz yok. Bu yüzden hakkımızı birlikte savunmak önemli. Market işçileri olarak hep birlikte sendikalaşmalı, mücadele etmeli, hakkımızı almalıyız. Birlikte değiştirebiliriz."

TÖP üyesi Hazal: “Alevilere laiklik, Kürtlere özgürlük, gençlere barınma talebi, geçinme talebiyle, kadınlar olarak İstanbul Sözleşmesinin yeniden yürürlüğe girmesi talebiyle sokakta olmaya devam ediyoruz.”

ÖNCEKİ HABER

MMK Metalurji işçileri ek zam ve promosyon istiyor

SONRAKİ HABER

Kroman işçileri: Ücretler artırılsın, zamlar durdurulsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa