16 Ocak 2023 04:07

Haklarımız için örgütlü ortak mücadele şart

"Açlık sınırı 8 bin 130 TL, yoksulluk sınırı 26 bin 483 TL’dir. Bu durumda en düşük emekli maaşının 5 bin 500 TL olarak tartışılması emeklinin açlığa ve sefalete mahkum edilmesi anlamına geliyor."

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

Duran SINACI
DİSK/Emekli Sen
Güzelbahçe Şube Sekreteri

Araştırmalara göre, Türkiye genelinde 8 milyon 615 bin işçi emeklisi, 2 milyon 718 bin esnaf emeklisi ve 2 milyon 389 bin memur emeklisi olmak üzere toplam 13 milyon 722 bin kişi emekli aylığı alıyor. EYT’lilerin emekliler kervanına katılmasıyla birlikte yaklaşık 16 milyon emeklimiz olacak.

2000 yılından önce emekli olanların maaş bağlanma oranları yüzde 75 iken, bu oran 2000-2008 yılları arasında yüzde 65’e, 2008’den sonra da yüzde 45 düşürülmüştür. Asgari ücret 2023 yılı için 8 bin 506 TL olarak belirlendi. Türk-İş’in yapmış olduğu araştırmaya göre 2022 yılı aralık ayında açlık sınırı 8 bin 130 TL, yoksulluk sınırı 26 bin 483 TL’dir. Bu durumda en düşük emekli maaşının 5 bin 500 TL olarak tartışılması emeklinin açlığa ve sefalete mahkum edilmesi anlamına geliyor.

AKP ve MHP iktidarının emeklileri açlık ve sefalete pervasızca mahkum etmesinin nedenini biliyoruz. “Emek ve demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz” şiarını içselleştiren emeklilerin sayısını arttıramadık. 16 milyon emeklinin sadece yüzde 20’si hareketlense ırmağın yönünü değiştirebilirdik. Demeye dilim varmıyor ama kabahatin çoğu bizim.

Türkiye’nin üçüncü büyük ili olan İzmir nüfusu ile orantılandığında en çok emekli barındıran ilimiz. İzmir genelinde 1 milyonun üzerinde emekli barınıyor. Yıllarca çalışarak prim ödemiş emeklilerin onurlu ve bağımsız bir yaşam sürdürme hakkını elde ettiği söylenemez. Emeklilerin sosyal ve kültürel yaşama daha aktif katılmaları için yeterince örgütlendikleri de söylenemez.

İşçi, esnaf ve memur emeklileri olarak örgütlenip haklarımızı haykırsaydık; yoksulluk sınırının üzerinde bir emekli maaşı, nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti ve ihtiyaç halinde evde bakım hizmeti alma, emeklilerin ihtiyaçlarını dikkate alan kaliteli barınma, yerel hizmetlere kolay ulaşma, enerji ve temel hizmetlere erişim haklarımıza ulaşmaya daha yakın olurduk.

Kabuğumuza çekilmek yerine deneyimlerimizi paylaşarak onurlu ve bağımsız bir yaşam sürdürmek, sosyal ve kültürel yaşama katılma haklarımızı geliştirmek istiyorsak örgütlenmenin dışında seçeneğimiz yok. İşçi, esnaf ve memur emeklileri olarak gücümüzü birleştirmiş olsaydık yüzdelik zamlarla açlığa ve sefalete mahkum edilmezdik. Kısacası çare örgütlü, ortak mücadelede.

ÖNCEKİ HABER

Kroman işçileri: Ücretler artırılsın, zamlar durdurulsun

SONRAKİ HABER

İşçiler gerçeği görüyor, birbirine inanmıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa