15 Ocak 2023 21:41
/
Güncelleme: 16 Ocak 2023 12:38

Birleşe birleşe gelecek…

Nuray SANCAR

Dürülü bayrakları ellerinde, Marmaray’da yere oturmuş gençler kendi aralarında tartışıyorlar. İttifakın geleceğini, seçimi, muhtemel adayları konuşup miting hakkında tahminde bulunmaya çalışıyorlar; katılım nasıl olacak? Bu bir barometre sonuçta. Henüz yirmili yaşların başlarında olmalılar. Birazdan katılacakları mitinge bakarak memleketin geleceğini tayin etmeye çalışacaklar. Ama sadece oradaki gençlerde değil; bu kendine bakma, kendini izleme hali miting kitlesinin tamamında var. Miting bittikten sonra da kendi görüşlerinin sağlamasını almaya çalışıyor katılımcılar; bir kısmı dönüş yolunda laflarken, bir kısmı da alanı çevreleyen çok sayıdaki kafede arkadaş sohbetlerini uzatırken: ‘nasıl buldun?​’

Emek ve Özgürlük İttifakının bu ilk mitingi pek çok bakımdan bir gösterge sayılır. İttifak güçleri, çağrıya ne kadar insanın yanıt verdiğine bakarak kendi gücünü tartacak ama aynı şeyi iktidar da deneyimleyecekti. Bu bileşenlerle miting uzun süredir yapılmadığı ve 2015 travması hala canlı olduğu için katılımcı çeşitliliği kadar sayısı da önemliydi. Halk TV akşam haberlerinde mitinge katılanların sayısını ‘yüzlerce’ olarak verdi ve ayıp etti. Alan binlerce coşkulu insanı ağırlamıştı.

MEMLEKETİN RESMİ

Öte yandan Kartal’daki meydan zamanın başlıca mücadele dinamiklerini içermiş sayılır. Grevci işçiler, kadınlar, kamu emekçileri, işsizler, öğrenciler, Alevi ve Çerkes dernekleri, çeşitli memleket dernekleri, EYT’liler, emekli örgütleri, Barış Anneleri, ittifakta olmayan siyasi gruplar vb. ile geniş bir bileşim göze çarpıyordu.  

Bir mücadele platformu olarak kurulan İttifakın güçleri bu buluşmaya günlerdir hazırlanıyordu. Bu hafta sonuna doğru da seçim taktiğinin ana hatlarını konuşmak üzere buluşacaklar. Dolayısıyla mitingin havasını bu iki durum belirledi. Bir yandan toplumun çeşitli kesimlerinin ortak talepleri seslendirildi diğer yandan da tek adam rejimini son erdirmek için birlik ve beraberliğe duyulan ihtiyaç dile getirildi. Millet İttifakına da mesajlar vardı elbette. Son hafta içinde HDP’nin ‘kendi adayımızı gösteririz’ çıkışıyla yeni bir tartışmanın konusu olan ortak aday sorunu bu mitingin de gündemiydi. Emek-Özgürlük partileriyle müzakereyi reddetmesine karşın bu ittifakın oylarını ‘cepte’ gören anlayış kürsüden eleştirildi. EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz İstanbul’un kuşatmayı kırabilmesi için yanına Diyarbakır’ı alması gerektiğini söyledi. Saraçhane’yi Kartal’a çağırdı. HDP’li Mithat Sancar ‘iktidarın İstanbul’u faşizmin üssü yapmak istediği için İstanbul’dan başladıklarını söyledi. EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk ise ‘Birleşmiş halkı kimse yenemez, biz birleştik seni yeneceğiz AKP’ diye seslendi. Kısacası; birlik ve zafer arasındaki diyalektiğin işlendiği yer oldu sahne.

İstasyondan alana kadar uzanan miting korteji sloganlar ve halaylar kadar dost karşılaşmalarına, kucaklaşmalara, sarılmalara ve bolca muhabbete de yardım- yataklık etti doğal olarak. Selahattin Demirtaş’ın sürprizini tahmin edenler az değildi ve neredeyse sürpriz olmaktan çıkmıştı; Kortejin ilk bölümü alana girerken Demirtaş’ın hapishaneden gönderdiği şarkıyla yapılan karşılama doğrusu etkileyiciydi. Demirtaş bu ülkedeki hukuksuzluğun mağdurlarından biriydi. Hiçbir hukuk kuralına uymayacak biçimde tutukluydu. Gezi davasından yatanları ve basın mensuplarını, siyasetçileri kendi kafasına göre cezalandıran tek adam içtihadının başlıca simgesi olmuştu. İttifakın ilk mitingine de katkıda bulunmuştu.

MİTİNGİN AHENGİ

Bu miting halkın sinirlerinin gittikçe gerildiği bir ortamda yapıldı. Tek adam rejiminin keyfi müdahalelerinden, hukuksuz uygulamalarından, sebepsiz cezalandırmalarından yılmış olan emekçilerin ve ezilenlerin zorlanan sabrı ortak potaya aktı. Buradaki kitlenin birikmiş enerjisi ağız dolusu sloganlarla yatışacak gibi değildi. Yatışmadı da. Değişim arzusu o denli şiddetli ki ne olacaksa bir an önce olsun, nerede boy ölçüşülecekse orada ölçüşülsün ve zulüm bir an önce bitsin isteği ile zaferin bir gün elde edileceğine dair kesin bilginin dayanılabilir kıldığı sabrın gerilimi mitingin kendine özgü ahenginin sırrıydı.

Direnişlerden elde edilen irili ufaklı kazanımlar; sendikalaşma hakkı, işten atılanların geri alınması, püskürtülen doğa katliamcıları, kadın mücadeleleri, kayyuma karşı inatla süren mücadelelerin sağladığı moral alandaki coşkunun mayasıydı elbette. Kesintisiz süren baskılar, sansür, gözaltılar ve cezalandırmalar, bitmeyen Ali Cengiz oyunlarıyla uğraşmaktan duyulan bıkkınlık da hıncın.

Binlerce insanın olgunluk içinde tamamladığı miting bir başlangıç olarak görülmeli. Konuşmacıların bazıları buna işaret ettiler. Biriktire biriktire, birleşe birleşe kurulacak bir gelecek için Emek ve Özgürlük İttifakı’nın kıvılcım çıkaran çakmak taşıydı sanki miting.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Türk-İş ve Hak-İş’in üç genel başkan yardımcısı, 600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşme görüşmeleri için önümüzdeki hafta Çalışma Bakanlığına sunmak üzere zam talebini belirledi. Ancak zam oranı açıklanmadı. Pazarlığı yapılacak rakamdan haberi olmayan işçiler tepkili: “Neyi kimden gizliyorsunuz, taslağı açıklayın.”

22 bin 131 TL Türk-İş'in belirlediği açlık sınırı

72 bin TL Türk-İş'in belirlediği yoksulluk sınırı

30 bin TL kamu işçisinin ortalama ücreti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et