İngiltere’de hükümet sendikal haklara saldırı hazırlığında

Arif BEKTAŞ
Londra

İngiltere'de geçtiğimiz yıl milyonlarca işçinin “Artık yeter” diyerek başlattıkları grev dalgası etkili olmaya devam ediyor. Yaklaşık 500 iş yerinde grevler yapıldı. Bunların en az 350'sinden işçiler zaferle çıktı.

Ülkenin her köşesinde etkili olan sağlık işçileri, demir yolu işçileri, kamu işçileri ve yüksek öğrenim işçilerinin grevlerinin zaferle sonuçlanmaması için hükümet elinden geleni yapıyor. 41 bin demir yolu, 70 bin yüksek öğrenim, 300 bin sağlık ve 100 bin kamu işçisinin grevlerini kırmak için yeni bir yasa hazırlığında olan hükümete sendikalar tepki göstererek, “Gerekirse sokaklara inerek mücadeleyi büyüteceğiz” mesajı verdi.

HÜKÜMETİN "MİNİMUM SERVİS" OYUNU

Yıllardır ücretlerine zam alamayan sağlıkçıların grevi nedeniyle, verilemeyen sağlık hizmetinden işçileri sorumlu tutan hükümete sert tepki gösteren işçiler ve sendikalar, sağlık servisinin dibe vurmasının asıl sebebinin hükümetin sağlık politikaları olduğunu dile getiriyorlar.

Önceki gün 24 saatlik bir grev daha gerçekleştiren ambulans işçileri, hükümetin suçlamaları karşısında yıllardır zam almadan çalıştıklarını belirterek, ölümlerden hükümetin sorumlu olduğunu açıkladı.

Hükümet, sağlık işçileri gibi demir yolu, eğitim ve kamu işçilerine de benzer suçlamalarda bulunuyor. Sürekli işçilere ve sendikalara saldırmalarına rağmen, halkın üçte ikisi işçileri ve üçte biri hükümeti haklı buluyor.

Hükümet grev olsa bile “minimum servisin" sağlanmasını istiyor. Bu da grevlerin etkisinin kırılması anlamına geliyor.

"BU YASAYA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Mücadeleci tutumu nedeniyle hükümetin en çok hedef aldığı kesimlerden olan demir yolu işçileri grevlerine devam ediyor. Yeni yasa ile demir yollarındaki grevleri durdurmanın yollarını araya hükümet, sendikacıları da cezalandırmanın planını yapıyor.

Büyük grev dalgasını geçtiğimiz haziran ayında başlatan Demiryolu İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Mick Lynch, hükümetin yeni yasa hazırlığı ve işçilerin tutumuna dair Evrensel’e konuştu.

Liynch şunları söyledi:

"Hükümet, grevlerin gerçekleştirilmesine engel olmanın ve gerekirse grev yapan işçi ve sendikacılara ceza vermenin yolunu arıyor. 'Minimum servis' adı altında aslında grevleri etkisiz hale getirmenin yollarını arıyorlar. Bu yasa ile tam olarak ne yapmak istedikleri açık değil. Bekleyip göreceğiz.

Ayrıntıları gördüğümüzde, bu yasaya karşı nasıl bir mücadele vereceğimize de karar vereceğiz. Mahkeme yoluyla mı, diyalog yoluyla mı yoksa sokakta eylemlerimizle mi bu yasaya karşı mücadele yöntemimizi belirleyeceğiz.

Parlamentoda oylamaya sunulacak. Umarız bu yasa hiç çıkmaz. Ve umarız muhalefetteki İşçi Partisi buna karşı çıkar ve parlamentodan geçmesine izin vermez.

Sonuç ne olursa olsun, işçilerin örgütlenmesine ve grev silahını kullanmasına engel olmak isteyen her tür yasaya karşı çıkacağız ve mücadele edeceğiz. Çünkü grev hakkı hem bir insan hakkıdır ve hem de sendikaların özgürce örgütlenmesine ve yoğun sömürüye karşı tutum almasının bir aracıdır. Sendikaların ve işçilerin özgürce örgütlenmediği bir toplum da özgür değildir. Herkes buna karşı çıkmalıdır. Tüm demokratlar, tüm sendikalar ve sendikalar konfederasyonu TUC.

Tüm sendikalar bu yasaya karşı çıkmalı ve mücadele etmelidir. Kitle örgütleri, demokratik kurumlar, kampanya örgütleri ve işçi hareketi içinde örgütlenen herkes buna karşı ortak bir tutum sergileyip mücadele etmelidir."

İngiltere’de 2022’de işçilerin 10 zaferi

İngiltere’de bir dönüm noktası: Grev dalgası!

İngiltere ve Galler'de binlerce ambulans çalışanı ikinci kez greve gitti

Haklarının gasbına karşı işçiler alanlarda yanıt verecek