17 Ocak 2023 03:00

Tarihi sit alanında taş ocağı

Foça’da tarihi Pers Mezar Anıtı’nın da içinde olduğu doğal sit alanına taş ocağı açılması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının başlattığı ÇED sürecine vatandaşlar tepkili. 

Fotoğraflar: Ramis Sağlam/Evrensel

Paylaş

Ramis SAĞLAM
İzmir

İzmir’in Foça ilçesi İsmet Paşa ve Fevzi Paşa Mahallelerinde Mustafa Narlı tarafından kurulmak istenen doğal taş (tüf) ocağı projesine ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreci başlattı.

Proje tanıtım dosyasına göre, ilçenin Pers Mezar Anıtı’nın da içinde bulunduğu doğal ve tarihi sit alanı sınırları içinde yer alan 19.97 hektarlık alanda tüf taşı çıkarılması planlanıyor. Dosyada yer alan bilgilerde yılda 25 bin ton tüf taşı çıkarılması hedeflenirken, yapılacak ocağın tarihi kalıntılara zarar vereceği gündemde.

Projedeki verileri değerlendiren Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey, söz konusu taş ocağı çevresinde zeytinlikler bulunduğunu ve taş ocağının zeytinliklere mesafesi 3 bin metreden daha az ise taş ocağı faaliyetine izin verilemeyeceğini söylerken, bölgede yaşayanlar ise ocağa izin vermeyeceklerini ifade etti.

"RUHSATTA AMACA AYKIRILIK SÖZ KONUSU"

Proje dosyasında bloklar halinde ve bir kısmı ise kırılarak tüvenan (işlenmemiş) olarak elde edileceği belirtilen malzemenin, park, bahçe, istinat duvarı ve altyapı projelerinde yapı taşı olarak kullanılmak üzere doğrudan satışa sunulacağının belirtildiğini söyleyen Atabey, “Söz konusu işletme ruhsatı II (B) grubu maden olarak alınmış. Yönetmelikte, II (B) grubunda blok olarak üretilen taşlar, boyutlandırılarak geometrik şekil verilen taşlar sayılmıştır. Dolayısıyla işletme ruhsatında belirtilen amaca aykırı bir durum söz konusudur. Bu işletme ruhsatının iptal nedenidir” diye konuştu.

"SAHANIN TIBBİ JEOLOJİK RAPORU HAZIRLANMALI"

Volkanik kayaçlarla ilgili teorik bilgilerin verildiğini ancak ruhsat alanındaki kaya biriminin fiziksel ve kimyasal, petrografik ve mineralojik özellikleri hakkında bilgi verilmediğinin altını çizen Atabey, “Yüzeydeki orman, çalılık ve bitki örtüsünün kaldırılması işleminde sıyrılacak toprak miktarı nedir bilinmiyor. Volkanik kayalarda doğal radyoaktivite değerleri ve toprak gazları ölçülmesi gerekiyor. Raporda bu ölçüm değerleri yok. Taş kesme işlemleri sırasında kullanılacak suların en yakın su kaynaklarından gerekli izinler alındıktan sonra gerçekleştirileceği söylenmiş, fakat bu en yakın su kaynağı nedir? Nereden, nasıl temin edileceği bilinmemektedir? Bu bağlamda sahanın tıbbi jeolojik raporu hazırlanmalı ve ÇED dosyasında bir bölüm olarak yer alması gerekir” dedi.

"ORMAN VE BİTKİ ÖRTÜSÜ ORTADAN KALKAR"

Taş ocağı faaliyeti başladığında ilk önce toprakla birlikte orman ve bitki örtüsünün ortadan kalkacağını vurgulayan Atabey, “Dış görünüş bozulur, erozyon hızlanır, tarım alanları zarar görür. Yer altı su sistemi bozulur, patlatmaların etkisiyle heyelan, çökmeler olur. Yaydığı toz, çevrede yaşayanları ve bitkileri etkiler. Gürültü ve görüntü kirliliği olur, çamur atıkları çevreyi kirletir. En sonunda geriye tehlike yaratan falezli, dev su dolu çukurlar kalır” diye ekledi.

‘ÇED SÜRECİNE İTİRAZ EDİYORUZ’

Esra Yaren (Foça Belediyesi Vekili Avukat): Taş ocağı Pers Mezar Anıtı’na çok yakın. Arkeolojik ve sanat tarihi açısından değerlendirmesi yapılmaksızın, Pers Anıtı ve proje etki alanında yer alan kültür ve tabiat varlıklarına etkisinin uzman meslek mensupları tarafından değerlendirilmemesi itiraz noktalarımız içinde yer alıyor. İkinci itiraz noktamız ise planlama ve yer seçim ilkeleri açısından değerlendirilmesi açısından olacak. Bölgenin kapasite sorunu açısından değerlendirilmesi, kültürel varlıkları etkileri açısından değerlendirilmesi yapılmaksızın ve alanın niteliği, tarım alanları, su kaynaklarına etkisi değerlendirilmeksizin hazırlanan proje tanıtım dosyası dikkate alınarak verilecek ÇED sürecine itiraz ediyoruz. Foça ve çevresindeki kültürel mirasa yapacağı tahribat nedeniyle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına itirazlarımızı sunacağız.  

"HALK OLARAK KARŞI DURACAĞIZ"

Hakan Barçın (İzmir Büyükşehir ve Foça Belediye Meclis Üyesi): Bulunduğumuz yer kültürel bir miras. Bugüne kadar ciddi anlamda korunarak günümüze gelmiş. Bu bölgede tüf taş ocağı kurulmak isteniyor. Taş ocağı olarak çok yanlış bir yer seçildiğini düşünüyoruz. Foça taşı, Foça’nın mimarisinde önemli bir yer tutuyor. Her şey her yerde olur para mantığı devreye giriyor. Yine klasik olarak bir zihniyetle savaşacağız. Elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Yerel yönetimin de içinde olduğu bir karşı duruşu halk olarak sergileyeceğiz. 

"FOÇA HALKI OLUMSUZ ETKİLENECEK" 

Cihat Gerihan (Yeni Bağarası Muhtarı): Tarımla, çiftçilikle uğraşan mahalle sakinlerimiz bu taş ocağına karşı. Az ötemizde DSİ’nin bir barajı var. Bu baraj taş ocağından etkilenecektir. Yine bu bölgede arıcılık, zeytincilik yapan vatandaşlar var. Bu taş ocağı çok büyük sıkıntı yaratacaktır. Biz mahalleli olarak bu çalışmanın yapılmasına karşıyız. Ekonomik açıdan hem çiftçimizi hem de esnafımızı bütün olarak ise Foça halkını olumsuz etkileyecektir.  

"KÜLTÜR VARLIKLARINA ZARAR VERECEK NİTELİKTE"

Ercüment Kuyumcu (Foça Belediye Meclis Üyesi İmar Komisyon Başkanı): 16 yıldır Foça kazılarında görev alıyorum ve 2000 yılındaki Pers Mezarı Anıtı’nın onarımında da bulundum. Bu anıt 2 bin 600 yaşında. Phokaia Pers Mezar Anıtı arkeoloji dünyası açısından çok büyük bir öneme sahip. Mezarlık alanının güneyindeki dere yatağının hemen yanında ise Geç Roma Dönemine ait sivil mimarlık örneğine ait bir ev yapısına rastlandı. Tüm veriler göz önüne alınarak Phokaia Antik Kenti’nin sınırlarının bu bölgeye kadar yayıldığı görülüyor. Fakat Pers Mezar Anıtı restorasyon projesinin sonlanmasından sonra bu alanda maalesef daha fazla araştırma ve kazı çalışmaları yapılamadı. Osmanlı döneminde tüm Anadolu’ya bu bölgeden çıkan değirmen taşları gönderilmekteydi. Taş ocağı olarak öngörülen alanda Arkaik dönemden Bizans dönemine kadar birçok taşınabilir ve taşınmaz kültür varlığına rastlandı. Yapılacak madencilik faaliyetleri alandaki kültür varlıklarına zarar verecek niteliktedir. Dolayısıyla maden alanı ve civarının arkeologlarca yüzey araştırması yapılarak incelenmesi gerekmektedir. Bölge çok sayıda yabani hayvana da ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle türü çok azalan samurların bu bölgede yaşadığı bilinir. Çevre kirletici faaliyetler bölgedeki tarıma, fauna ve floraya da zarar verecektir.  

"ZEYTİNCİLİĞİ BİTİRİR"

Ercan Yüksektepe (Foça Zeytinyağı Satış Kooperatifi Başkanı): Kuzey rüzgarlarının altında kalan 300 metrelik alanda ve kuzey doğumuzda da zeytinlikler bulunuyor. Taş ocağından kalkan tozlar direk zeytinlerin üzerine indiği zaman zeytini ve tarımı olumsuz etkileyecek. Bu alandaki taş ocağı faaliyetleri başta tarım olmak üzere bütün olarak bölgedeki ekolojik yapıyı ve bitki örtüsünü olumsuz etkileyeceğinden, taş ocağını istemiyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri arkalarını 504. kez rektörlük binasına döndü

SONRAKİ HABER

Sibel Çelik’i öldüren Halil Yılmaz'a müebbet hapis cezası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa