16 Ocak 2023 19:38

Brezilya'da Kongre'nin basılması ve ordunun rolü hakkında 5 soru

The Conversation, Denver Üniversitesi'nde Brezilya siyaseti konusunda uzman olan Rafael Ioris'e Bolsonaro destekçilerinin saldırısının önemini ve bundan sonra neler olabileceğini sordu.

Fotoğraf: Mateus Bonomi/AA

Paylaş

Eski Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun binlerce aşırı sağcı destekçisi 8 Ocak 2023'te ülkenin Kongre ve Yüksek Mahkeme binaları ile Başkanlık Sarayını bastı.

ABD Kongre Binası'na 6 Ocak 2021'de yapılan saldırıya benzer görüntülerde, göstericilerin binaların güvenlik çemberini aşarken polisi ezdikleri ve dövdükleri görüldü.

Bu olay, Bolsonaro'nun solcu eski Başkan Luiz Inácio Lula da Silva'nın geri döndüğü bir seçimde devrilmesinden haftalar sonra gerçekleşti. The Conversation, Denver Üniversitesi'nde Brezilya siyaseti konusunda uzman olan Rafael Ioris'ten saldırının önemini ve bundan sonra neler olabileceğini açıklamasını istedi.

1- Brezilya Kongresi'nin basılmasının arkasında kim vardı?

Gördüğümüz şey, Bolsonaro'nun binlerce sıkı destekçisinin - onun aşırı sağcı gündemini paylaşanların - son seçimlerden sonra meseleleri kendi ellerine almaya çalışmasıydı.

Her ne kadar Bolsonaro saldırı sırasında başkentte olmasa da - Florida'daydı - yaşananlardan nihai olarak onun sorumlu olduğuna inanıyorum. İktidardayken siyasi kurumlara güvensizliği teşvik etti, Kongre'nin kapatılmasını savundu ve göstericilerin hedef aldığı kurumlardan ikisi olan Yüksek Mahkeme'ye saldırdı.

Yaşananların arkasında başkaları da vardı. Protestolar haftalardır sürüyordu ve gösterileri finanse edenler arasında, binlerce Bolsonaro destekçisinin otobüslerle başkent Brasilia'ya taşınmasına yardım eden büyük toprak sahipleri ve iş grupları da vardı.

Bir de ordunun rolü var. Ordunun önde gelen isimleri uzun süredir Bolsonaro'nun aşırı sağ gündemini destekliyor ve hatta son zamanlarda saldırı öncesinde ülkenin farklı bölgelerinde düzenlenen darbe yanlısı gösterilere açık destek verdiler.

Başkentteki kilit kurumların basılmasını önleyen güvenlik eksikliği de beni şu soruyu sormaya itiyor: İhmalleri mi vardı, yoksa suç ortağı mıydılar?

2- Ordunun rolünü biraz daha açabilir misiniz?

Sokak güvenliği silahlı kuvvetlerin sorumluluğu değildir, ancak ordunun Bolsanaro'nun gündemini desteklemeye devam etmesi, devlet tarafından yönetilen askeri polis mensupları arasında bu tür görüşlerin benimsenmesine meşruiyet sağlamaya yardımcı olmuştur. Brasilia'daki gösterileri kontrol altında tutmakla görevli olan da askeri polisti.

Bolsonaro yanlısı göstericiler, Lula'nın iktidara gelmesini sağlayan hileli bir seçim olduğunu iddia ettikleri - hiçbir kanıta dayanmayan - seçimleri iptal etmek için askeri bir müdahale talep ediyorlar.

Göstericilerin umudu, birçoğu Bolsonaro'yu desteklediğini ve ordu üsleri yakınlarında kurulan protesto kamplarına sempati duyduğunu ifade eden üst düzey ordu mensuplarının Lula'yı devirme girişimine destek vermeleriydi.

Brezilya, silahlı kuvvetlerin sivil yönetimi kabul etmediği uzun bir geçmişe sahip. Son askeri darbe 1964 yılında gerçekleşmişti. Elbette koşullar o zamankinden farklı - Soğuk Savaş'ın sıcak günlerinde darbe, ABD de dahil olmak üzere dış hükümetler tarafından desteklenmişti.

Bolsonaro, önemli askerleri hükümetteki pozisyonlara getirerek Brezilya ordusuyla yakın bağlar kurdu. Bolsonaro'nun dostu sağcı generaller savunma bakanı, dışişleri bakanı ve hatta Kovid-19 krizinin zirvesinde sağlık bakanı oldular. Dahası, son sekiz yılda yaklaşık 6 bin aktif askeri personelin hükümette askeri olmayan pozisyonlarda görevlendirildiği tahmin ediliyor.

Özellikle Deniz ve Hava Kuvvetleri'ndeki bazı generaller protestoları destekliyor. Seçimlerden bu yana, askeri müdahale talep eden gösterilerin meşru olduğunu ilan eden generaller oldu.

Bence Brezilya ordusunun bazı kesimlerinin yaşananları teşvik ettiğini söylemek doğru olur.

Ancak iş başa düştüğünde silahlı kuvvetler sessiz kaldı. Ordu protestoları beslemiş olabilir, ancak iş - tankların sokaklara çıktığı - geleneksel bir darbe fikrine geldiğinde bu gerçekleşmedi.

3- Peki siz bunu bir darbe girişimi olarak nitelendirir misiniz?

Bu temel bir soru. Olaylar 8 Ocak'ta ortaya çıktığında, daha çok şiddet içeren ve kontrolden çıkan bir protesto gibi görünüyordu - bazı binaların içindeki yıkım seviyesi bunu kanıtlıyor.

Ancak haftalar öncesinden planlanmıştı ve Bolsonaro destekçilerini başkente taşımak için yüzlerce otobüsün parası ödendiği için iyi finanse edilmişti. Ve pek çok protestocunun ifade ettiği amaç askeri müdahaleydi. Yani bu anlamda daha çok bir darbe girişimine benzediğini söyleyebilirim.

4- Bu saldırı bize Brezilya'daki demokrasi hakkında ne söylüyor?

Brezilya bir yol ayrımında. Bolsonaro'nun başkanlığı döneminde ülke demokrasi konusunda geriledi, kurumlara duyulan güven bizzat başkanın saldırıları ve yolsuzluk skandalları nedeniyle erozyona uğradı. Demokrasiyi baltalayan siciline rağmen ülkenin yarısına yakını ona oy verdi. Ancak Lula'nın seçilmesi, Bolsonaro'nun dört yıllık saldırısının ardından ülkede demokratik kurumları yeniden inşa etmek isteyenlerin sayısının daha da arttığını gösteriyor.

Dolayısıyla bu bir dönüm noktası olabilir. Brezilya'da medya, eylemleri güçlü bir şekilde kınadı. Önümüzdeki günlerde ve haftalarda neler olduğuna dair soruşturmalar yapılacak ve umarız bir dereceye kadar hesap verilebilirlik sağlanacaktır. Asıl önemli olan Lula'nın ordu içindeki demokrasi karşıtı unsurlarla nasıl mücadele edeceğidir.

5- ABD Kongre Binası'na 6 Ocak'ta düzenlenen saldırı ile yapılan karşılaştırmalar doğru mu?

Trumpizm ve Bolsonarizm, silah hakları ve geleneksel aile yapıları gibi konuları destekleyen sağ kesimden destekçileriyle çalınan seçimlere dair bir anlatıyı paylaşıyor.

Önemli bir fark da ordunun rolü. Eski askeri personel 6 Ocak'ta başkentte düzenlenen saldırıda yer almış olsa da ABD ordusunun üst düzey isimleri saldırıyı kınadı. Ayrıca 8 Ocak 2023'te Brasilia'da gerçekleşen saldırının aksine, ABD'de askeri müdahalenin gerçekleşmesi de amaçlanmamıştı.

Ancak açık paralellikler var - her ikisinde de aşırı sağcı, güçlü grupların ve bireylerin bir ülkenin gidişatını kabullenmeyi reddettiğini ve iktidar kurumlarına saldırmaya çalıştığını gördük.

Şimdi merak ediyorum, saldırı sonrasında yaşananlar da paralellik gösterecek mi?

ABD'de yetkililer olaya karışan pek çok kişiyi cezalandırarak iyi bir iş çıkardılar. Aynı şeyi Brezilya'da göreceğimizden emin değilim zira ülkenin dört bir yanındaki ordu ve polis güçleri içindeki güçlü gruplarla yüzleşmeleri gerekebilir. Dolayısıyla, ülke içindeki ve dışındaki demokratik aktörler Brezilya'da demokrasiyi savunma görevini desteklemek için çok önemli olacak.

The Conversation’dan çeviren Mehmet Özer

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

AKP Sözcüsü Çelik: EYT şubat ya da en geç mart ayında sonuçlanacak

SONRAKİ HABER

EMEP Kayseri: "Fırsatçılar zam yapıyor" diyen AKP, kendi belediyelerinde ilk fırsatta zam yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa