‘Kulak misafiri’ olan kent: Midas
Güngör Dilmen’in “Midas’ın Kulakları” adlı tiyatro oyunundan veya antik çağların Grek Mitolojisi’ndeki “Eşek Kulaklı Midas” yakıştırmasından ‘Midas’, çoğumuzun aşina olduğu bir isimdir. Ancak yine birçoğumuz belki, Midas adında oldukça eski bir antik kentin bugünün Anadolu topra
Antik yerleşime de adını veren anıt dünyaca ünlüdür ve bundan dolayı, oldukça sapa bir yerde, kapalı bir havzada bulunan mahalde olmasına karşın, dünyanın pek uzak diyarından dahi turistleri görmek mümkündür burada. Ancak yerli turistler için aynı şeyi söylemek elbette şu an için olanaklı değil… Yüksekliği tam tamına 17 metreyi bulan devasa anıtsal yapı İ. Ö. 7. asırda inşa edilmiştir. Şehrin genişçe yayıldığı ve “Frigya Vadisi” olarak anılan coğrafyada zamanımıza kalabilmiş en büyük ve heybetli anıttır aynı zamanda. Üçgen alınlıklı bir Frig tapınağının ön cephesini oluşturan anıtsal duvar, tepesinde bir Akroterion (veya Akroterium: Düz bir kaide üzerine oturtulan bir tür mimari süsleme çeşidi. Bir yapının alınlığının tam tepesinde, klasik stilde yerleştirilir genellikle), alt merkezinde bir nişlik ve de “Terracotta” (kil bazlı bir tür seramik) ile kaplanmış olması özellikleri ile mimari yönden epeyce zengin ve ilgi çekicidir. Nişin duvar cephelerinde tanrıça Kibele’ye atfen “Matar” (anne) grafitisi okunabilmektedir hala. Döneminde hemen bu noktada, Kibele’nin bir büstünün durduğu var sayılmaktadır. Ayrıca söz konusu anıt, M. Ö. 7. yüzyıllara tarihlenen ve eski Frigçe yazılmış olup, Arkias’ın oğlu Ateş’e ithaf edilmiş bir de friz taşımaktadır.
Bölgeden çıkartılan pek çok önemli buluntu şu anda Türkiye’nin en önemli 2. Arkeoloji müzesi niteliğinde olan Ankara - Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir. Bunlar arasında Kral Midas’a ait olduğu düşünülen orijinal kafatası ve kendisinin sembolik mezarı da bulunmaktadır. Bölgenin arkeolojik kazı tarihleri ise görece epey gerilere uzanmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nın hem öncesi hem de sonrasında Fransız Arkeoloji Enstitüsü tarafından kazılan Midas, 1990’lı yıllarda ise Eskişehir Müzesi’nin kazı ekibince bilimsel araştırmalara konu olmuştur. Midas antik kenti, Metropolis ismindeki bir başka Frig kentine de oldukça yakın konumdadır. Ünlü Alman yönetmen Fritz Lang’ın çektiği ve tarihteki ilk bilim-kurgu filmi olarak bilinen Metropolis’in isim babası olan antik kent, bir Midas ve İzmir’in Torbalı ilçesinde yer alan adaş kent denli görkemli olmasa da bünyesinde önemli buluntuları barındırıyor. Kapadokya’dakilere benzer mağara evlere sahip olan kent, yakından ve dikkatlice bakıldığında üstteki kayalıklara oyma, genelde çift olarak işlenen aslan kabartmaları ile göz dolduruyor. Aynı tarzdaki kabartmaların daha büyüklerini Midas’ın farklı köşelerinde de görmek mümkün...