Köyceğizliler Sığla Ormanına sahip çıkıyor: Ranta teslim etmeyeceğiz
Muğla Köyceğiz'de bulunan sığla ormanındaki ağaçların kesilerek ranta açılmasına karşı mücadele eden yaşam savunucuları Sığla Ormanı kamulaştırılıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Fotoğraf: Abidin Çınar/Evrensel
Abidin ÇINAR
Muğla
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde bulunan ve koruma altındaki sığla ağaçları “özel mülkiyet” kavramının arkasına sığınan kişi veya şirketler tarafından kesilerek, ağaçların bulunduğu orman alanının ranta açılmak istenmesine karşı tepkiler devam ediyor.
Köyceğiz ve çevresinde yaşayanların, çevre örgütlerinin, siyasi parti ve çeşitli derneklerin bir araya gelerek oluşturduğu Sığla Ormanları Savunması dün Köyceğiz pazaryerinde imza standı açarak bildiği dağıtımı gerçekleştirdi.
Bildiri dağıtımı sırasında konuştuğumuz Köyceğizliler, birleştikleri takdirde sığla ormanlarının kesilmesi durdurabileceklerini dile getirerek, Sığla Ormanı kamulaştırılıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
“SIĞLA ORMANINA SAHİP ÇIKIYORUZ”
Sığla Ormanları Savunması (SOS) adına konuşan Halil Beytaş, Sığla Ormanıyla ilgili halkın bilgisi dışında tasarruflar yapıldığını belirterek, “Sığla Ormanının yarısı inşaat şirketlerine satılmış, ağaçlar işaretlenerek kesilmesi için dilekçeler verildiğini biliyoruz. Sığla ormanıyla ilgili imar planları hazırlanmış. İşaretlenerek kesimi için beklenen Sığla ağaçlarını Köyceğiz halkına bildirmek, Köyceğiz halkını duyarlı kılmak, milyonlarca yıllık Sığla ormanlarına sahip çıkmak istiyoruz” dedi.
“SIĞLA ORMANINA DOKUNMALARINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
İnşaat şirketlerinin Sığla ağaçlarını kesmeye hazırlandıklarını hatırlatan yazar Semih Gümüş “Köyceğizliler nihayet Sığla ormanlarını korumak için harekete geçti” dedi. Sığla ağaçlarını değil kesmek bir dalını bile budamanın yasak olduğuna ifade eden Gümüş, “Sığla ağaçları gerek Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle gerek Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun kararlarıyla gerekse de uluslararası sözleşmelerle koruma altındadır. Parselledikleri alalarda Sığla ağaçlarını kesmeye hazırlandıkları gibi gelecekte ormanın tamamında neler yapacaklarını düşünmek dahi istemiyoruz. Sığla Ormanına dokunmalarına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Emekli öğretmen Mehmet Ali Demirdizen ise, Sığla ağaçlarının Köyceğiz’in hayat damarı olduğunu belirterek, “Köyceğizin hava sıcaklığını en az 3-4 derece dengelemektedir. Köyceğizliler olarak Sığla ağaçlarını yok ettirmeyeceğiz. Sonuna kadar direneceğiz” diye ekledi.
“SIĞLAMIZA DOKUNMALARINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Meltem Develioğlu da “Sığla ağaçlarımız imara açıldı, ormanımız satışa sunuldu. Ağaçlarımıza kıyarak nefesimizi kesmek, kuşların yuvasını bozmak istiyorlar. Birlik olmak için yola çıktık, Sığlamıza dokunmalarına izin vermeyeceğiz” dedi.
Bale öğretmeni Hale Çullas ise, Sığla ağaçlarının uluslararası anlaşmalarla, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle koruma altına alınmış olmasına rağmen ağaçların kesilmek üzere işaretlendiğini gördüklerini söyledi. Çullas, “Oluşum içine girdik, örgütlenmeye başladık. Pazaryerinde bildirilerle halkı duyarlı olmaya ve beraber kesimi engellemeye çağırıyoruz. Çocuklarımızın nefes alacağı Sığlaları kestirmeyeceğiz” diye konuştu.
Emekli Redaktör Figen Beytaşı, “Sığla hayattır, ağaçlarımızı korumak için bildiriler dağıtıyoruz” dedi.
“SIĞLALAR KESİLİRSE KÖYCEĞİZİ TERKE ETMEK ZORUNDA KALIRIZ”
Köyceğiz – Karabataklı Hayal Yıldız da şunları söyledi; “Çocukluğum sığla ormanlarında geçti. Günlük Ağacı tomurcuk olduğu zaman toplayıp yemekler yaparız. Etrafında sılcan dediğimiz yenen bir bitki olur, toplarız. Köyceğiz’de imar izni verilen alanlar arttıkça her yer binalarla dolmaya başladı. Sıcaklık her yıl daha da artmaya başladı. Sığlalar kesilirse sıcaktan Köyceğiz’de kimse oturamaz, hepimiz Köyceğiz’i terk etmek zorunda kalırız.”
Müzisyen Mehmet Kılıç ise, “Bizden çok öncesinde varlardı, bizden çok sonrasında da var olmaları için elimizden geldiğince, kesenlerin karşısında olmak niyetindeyiz. Varlıklarıyla bizi besliyorlar, biz onlara zarar vermeyelim yeter” dedi.
“KONUŞMAYAN AĞAÇLARIMIZIN SESİ OLMAMIZ GEREKİYOR”
Müzisyen Cansu Saltık, “Hayatımızın her alanında yer alan bütün canlılarla müziğimizle yaratanın aşkını paylaşmaya çalışıyoruz. Toprakta bizden farklı değil. Toprağın üzerindeki her şey bizim canımız, tenimiz. İnsanla doğa arasında bir ayrım yok. O yüzden biz kendi akciğerimizi ormanlarımızı kestiğimizde kesmiş oluyoruz. Onları korumak, insan olarak varoluşumuzun gereği elimizden geldiğinde sesimizi duyurmamız gerekiyor. Sesimiz duyulmazsa rant için ormanlar kurban edilebiliyor. Bizim birlik olmamız, sesimizi duyurmamız, konuşmayan ağaçlarımızın sesi olmamız gerekiyor” diye konuştu.
Köyceğizli Osman Biçer ise şunları ekledi; “Dünyada iki yerde Sığla ormanı, yedi tanede ayaklı göl var. Dünya mirasına sahip çıkmazsak kaybedeceğimiz çok fazla. Ağalar diye bilinen bir gurubun burada davayı kanması sonucu özel orman statüsündeki yerin yüzde 50’sini satınca böyle bir durum ortaya çıktı. Öncelikli talebimiz, kesimlerin bir an önce durdurulması, sonrasında ormanın özel mülk olmaktan çıkarılıp kamulaştırılmasıdır.”
“SIĞLAYI RANTA TESLİM ETMEYECEĞİZ”
Emekli Öğretmen Selçuk Biber de “Günlük ağaçları her derde deva. Üst solunumu bir kenara bırakacak olursak, onun çıkardığı reçineler, mide hastalıklarına iyi gelen, sağlıkta yaralarda kullanılan bir ilaç” diyerek Sığla’nın önemine dikkat çekti. İşçilerin çalıştırılıp ağaçlardan reçine elde edildiğini, elde edilen yağların kozmetik sanayinde, sağlık sektöründe kullanıldığını hatırlatan Biber, “Zamanla ağaçlarda açılan yaralar nedeniyle devlet tarafından yasaklandı, ağaçlar koruma altına alındı. Şimdi yeniden korumadan çıkarılarak ranta teslim edilmiş durumda. Bunu önlemeye çalışıyoruz” dedi.
Berber İlyas Köse ise Sığla Ormanlarının Köyceğiz’in simgesi olduğunu belirterek, “Köyceğiz’in rumuzu ve vazgeçilmezidir. Köyceğizliler ayaklansın, Sığla ağaçları kesilmesin” diye ekledi.