10 Ekim anmasına katılanların iddianamesi kabul edildi: "Katliamcılardan değil, bizden hesap soruluyor"
10 Ekim Ankara Katliamı'nın 6. yılındaki anmada gözaltına alınan 18 kişi hakkında iddianame kabul edildi. Davayı konuştuğumuz Fatma Kılıçaslan “Devlet, kimse katliamın hesabını sormasın istiyor" dedi.
Fotoğraflar: Evrensel
Kübra KIRIMLI
Ankara
10 Ekim Barış Derneğinin çağrısıyla Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anma etkinliğinin 6’ncı yılında darbedilerek gözaltına alınan; aralarında akademisyen Dinçer Demirkent ile Emek Partisi GYK üyesi Sinancem Alikoç’un da bulunduğu 18 kişi hakkında “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama”, “Sesli, Yazılı veya Görüntülü Bir ileti ile Hakaret”, “Görevi Yaptırmamak İçin Direnmek”, “Kasten Yaralama” gibi çeşitli suçlardan hazırlanan iddianame kabul edildi. İlk duruşma 22 Haziran'da görülecek.
Açılan davayı ve suçlamaları dosyada sanık sıfatıyla yer alan HDP Kadın Meclisi Üyesi Fatma Kılıçaslan ile konuştuk. Kılıçaslan, “Devlet bu katliamı unutturmaya çalışıyor. Kimse katliamın hesabını sormasın istiyor. Katliamı gerçekleştirenleri değil anmaya katılanları mahkemeler ile korkutmaya çalıyorlar. Tıpkı Kemal Kurkut olayında o fotoğrafı çeken Gazeteci Abdurrahman Gök’ü cezalandırdıkları gibi. Korkmuyoruz. Mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
IŞİD tarafından 2015 yılında gerçekleştirilen Ankara Gar Saldırısı’nın 6. yıl dönümünde (10.10.2021), 10 Ekim Barış Derneği’nin çağrısıyla Ankara Sıhhiye Meydanı’nda düzenlenen anma öncesi ters kelepçe uygulanarak ve darbedilerek gözaltına alınan 18 kişi hakkında 1 yıl 1 ay sonra “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama”, “Sesli, Yazılı veya Görüntülü Bir ileti ile Hakaret”, “Görevi Yaptırmamak İçin Direnmek”, “Kasten Yaralama” gibi çeşitli suçlardan hazırlanan iddianame kabul edildi. Ankara 59’uncu Asliye Ceza Mahkemesinde 22 Haziran 2023 saat 09.30’da görülecek davanın ilk duruşması öncesinde 18 kişiden biri olanHDP Kadın Meclisinden Fatma Kılıçaslan ile konuştuk.
“DEVLET 10 EKİM’İ UNUTTURMAK İSTİYOR”
Kılıçaslan, “Katliamın yaşandığı ilk anda meydana sıkılan gaz bombaları aslında bu işte kimin parmağı olduğunu bizlere gösteriyor. Biz her sene her anma günü sürekli olarak devlet şiddeti ve engel ile karşılaşıyoruz. Defalarca her 10 Ekim anmasında bu şiddete maruz kaldık. Her yıl bir önceki yıla oranla devlet şiddetinin arttığını görüyoruz. Çünkü her yıl bir önceki yıla oranla daha kalabalık geçiyor anmalar. Devlet 10 Ekim’i unutturmaya çalışıyor. Kimse katliamın hesabını sormasın istiyorlar” diye konuştu.
Kılıçaslan katliamın 6’ncı yıldönümünde 18 kişi ile beraber gözaltına alınıp ardından haklarında dava açılmasına dair şunları söyledi: “Katliamdan sonra 2021 yılında gerçekleştirilen anma için hakkımızda dava açtılar. Gözaltına da alındığımız 6’ncı yıl anmasında saat tam 10.04’te saygı duruşu sırasında bize gaz sıktılar. Biz saygı duruşuna devam ederek alanı terk etmedik ve ardından zaten şiddet görerek gözaltına alındık. Orada biz ne yaptık? Yaşamını yitiren arkadaşlarımız için yas tutuyorduk. Ama görüyoruz ki devlet yas tutmamıza dahi izin vermiyor. Devlet burada yaşamını yitirenlerin unutulmasını, hayır unutmayacağız diyen her bir bireyi de yalnızlaştırmayı arzuluyor.”
“DEVLET YARGI ELİYLE BİZİ KORKUTMAYA ÇALIŞIYOR”
İktidarın fazla bir vaktinin kalmadığını, bu yüzden her geçen gün şiddeti daha fazla kendine dayanak aldığını ifade eden Kılıçaslan, “Bizi mahkeme ile tehdit ediyorlar. Korkutmaya çalışıyorlar. Bugün insanların sokakta rahatlıkla öldürüldüğünü ve kimsenin hesap vermediğine tanık oluyoruz. Çünkü yargı onların elinde. Bu ülkede artık ne bir adalet ne de hukuk kalmış! Katliamı yapanları sorgulamıyorlar. Bizden hesap soruyorlar. Bu duruma şaşırıyor muyum? Hayır, onlar bunu ne yaparlarsa yapsınlar biz de o kadar direnmeye devam edeceğiz. Daha kalabalık bir şekilde alanları doldurmaya devam edeceğiz. Yaşamını yitiren arkadaşlarımızın isimlerini hayatın her alanında yaşatmaya devam edeceğiz.
Konuşmasında Diyarbakır Newroz'unda polis kurşunu ile yaşamını yitiren Kemal Kurkut’u ve Eskişehir'de Gezi Eylemleri sırasında yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz’ı da hatırlatan Fatma Kılıçaslan, “Biz öldürülünce yargı hemen devreye giriyor ve katiller ceza almıyor. Ancak Kurkut olayını aydınlatan Gazeteci Abdurrahman Gök cezalandırılıyor. Tıpkı bizim olayımızda olduğu gibi. Katliamı yapanlar değil ananlar yargılanıyor. Dediğim gibi korkmuyoruz” diye konuştu.