Fransa ‘95 ruhuyla’ alanlarda
Fransa’da emeklilik yaşının 62’den 64’e çıkarılmak istenmesine karşı yüz binlerce işçi ve emekçi üretimi durdurarak alanlara çıktı. Bugünkü gelişmeler Kasım-Aralık 1995’deki direnişi hatırlattı.
Fotoğraf: Yaşar Ay/Evrensel
Yıldız EREN
Paris
1995’in kasım ayının son günleri… Paris’te hava buz gibi, bazı yerlere kar estiriyor. Önce SNCF devlet demir yolları işçileri çalışmayı durdurduklarını ilan ettiler, ardından metro otobüs çalışanları sınıf kardeşleriyle alanlara çıktılar. Gençlik, yanı başlarındaki sektörler birbirini izledi. EDF gaz sektörü çalışanları millet meclisinin önünü kapattılar.
Dönemin Başbakanı Alain Juppe meclisten “Bu yasa mutlaka geçecek” diye talimat verdi. Sosyal sigorta sistemi ve emeklilik yasa tasarısı diye tanımlanan yasa önergesi ile emeklilik yaşının yükseltilmesi sosyal güvenlik sisteminin parçalanması, yeniden hizaya konulması isteniyordu.
Aralık başındayız, Paris’te Genel İş Konfederasyonu genel merkezinde CGT konfederasyonun genel kongresi var, kongre delegeleri kongreden genel eylem ve direniş kararının çıkması için kürsüden çağrı yapıyorlar.
Sokaklar, alanlar doldu. Paris’te her tarafta beyaz bir örtü ile kaplanmış karın dondurucu soğuğu binler on binler yan yana, kol kola meydanları doldurdu. İçimizi ısıtan bir dalgalanma, “Haftaya bir milyonlarla alanlardayız” sözleri ile mitingden ayrılanlar kilometrelerce yürüyerek evlerine dönüyorlar. Ertesi gün yine buradayız sözlerini yerine getiriyorlar. Haftalarca süren genel direniş sonunda ürününü verdi: Juppe yasa tasarısını geri çekmek zorunda kaldı. Fransız işçi sınıfının direniş dalgası Avrupa’yı sarsıyor, her ülkeden “Fransızca konuşalım” sloganları dalga dalga yayılıyor.
1995’te 2 milyonu aşan işçi ve halk hareketi karşısında Juppe reformu çöpe atıldı. Ancak her hükümet değişikliğinde tekrar bu konu gündeme geldi. En son 2019’da François Fillon hükümeti bir kez daha denedi. Sınıf hareketinin zayıflığı ve sendikaların bölünmüşlüğü hükümeti bazı noktalarda yasa değişikliği yapmaya zorlasa bile reform taslağı geri çekildi.
BU SALDIRI DALGASI DAHA BÜYÜK
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve ekibi geçen dönemde mecliste konuyu tartışmaya açmayı denedi, ama muhalefetten gelen tepkiler karşısında tasarı bir kez daha rafa kaldırıldı.
Şimdi bir kez daha deniyorlar. 10 Ocak’ta başbakan meclisten “Bu sefer geçmeli, yoksa sistem çöker” dedi. Bu saldırı dalgası daha büyük. Son 25 yıldır yapamadıklarını yine deneyecekler. Emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkarmayı hedefliyorlar. Çeyrek yüzyıldan beri sağlanamayan sendikal birlik sağlandı, bütün sendika konfederasyonları hep birlikte genel eylem günü için alanlara çıktı.
January 19, 2023
HAVA İŞÇİDEN, EMEKÇİLERDEN ESİYOR
Ayrıca içinde bulunulan sosyal siyasal çıkmazlarda işçi ve emekçilerin satın alma gücü gittikçe düşüyor, maaşlarının yükseltilmesi için günlerce direnen petrol işçileri taleplerinin bir kısmını elde ettiler. Cumhurbaşkanı Macron ve Başbakan Borne ikilisinin korkusu olan Sarı Yelekliler hareketi yeniden sokağı işgal edeceğini duyurdu. Sonuçta hava işçiden ve emekçilerden esiyor. O vakit cumhurbaşkanı olan Jacques Chirac 1995’te “Beni sondajlar etkilemez” diyordu, tepetaklak gitti.
Macron ekibi sondajlar karşısında “bakalım” diye tedirginliklerini göstermek istemeseler de etekleri tutuştu. “Ülkeyi bloke ettirmeyiz” deseler de işçi ve halk hareketi kararlı. Bir çok sektörden emekçiler kasım-aralık 1995 direniş ruhuyla sokaklarda.
Bugünlerde de hava soğuk, sisli ve kar esintileri var, ama dipten gelen dalga, tutuşmakta olan ateşin kıvılcımları içimizi ısıtıyor.
Ülkenin güney şehirleri Toulouse, Nice, Marsilya’da kortejler alanları doldurdu. Birçok sektörde iş durdu. Montaj sanayi ve 5 bin Airbus işçisi mitinge katılacaklarını duyurdular. Paris’te birçok liseden miting alanlarına gitmek için öğrenciler boykot çağrısı yaptı.
Devlet demir yolları, metro ve otobüs seferleri durdu. Eğitim sektöründe genel eylem gününe katılım yüzde 75 oranında. Eğitim emekçileri ve sağlık çalışanları kortejlerin en başında yer aldı.
Macron 11 bakanıyla İspanya’ya gitti. “Orda kalsın, sokmayın ülkeye” yorumları yapılıyor.
Sol muhalif parti ve kitle örgütleri “Tarihsel görevimizi yerine getirmek için ’95’te olduğu gibi alanlara çıkmalıyız” çağrısı yapıyor.