Evrensel için yeni bir dönem
Evrensel için yeni bir dönem
20 Ocak 2023 04:14
/
Güncelleme: 21:02

‘Ensar’dan ‘gönüllü’ geri göndermeye: Zorlayıcı, kısıtlayıcı politikalar hak ihlallerini artırdı

Cihan ÇELİK
İstanbul

Seçim tartışmalarının yoğunlaşmasıyla mültecilere dönük sınır dışı söylemi ve uygulamasında artış yaşandı. 2022 yılında sınır dışı edilen toplam göçmen sayısı yaklaşık 120 bin iken bu yılın sadece ilk 12 gününde 3 bin 349 göçmen sınır dışı edildi. İktidar İçişleri Bakanlığı aracılığıyla sınır dışı uygulamasını hızlandırırken CHP, İYİ Parti ve Zafer Partisi gibi partilerin mülteciler geri gönderme söylemlerinde de artış var. Son örnek Zafer Partisinin Suriyeli mültecileri ülkelerine geri gönderme vaadi üzerine kurduğu “Zafer Turizm” adlı seçim kampanyası.

Geri gönderme tartışmalarını, geri gönderme vaadi üzerinden süren seçim kampanyalarını, geri gönderme merkezlerinde yaşananları Sığınmacı Hakları Platformundan Taha Elgazi ile konuştuk.

ZORLAYICI, KISITLAYICI POLİTİKALAR İSTİSMARI ARTIRDI

Mültecilerin maruz kaldığı hak ihlallerine ilişkin raporlama çalışmaları yürüten Elgazi, son yıllarda hak ihlallerinde ve mültecilere dönük nefret cinayetlerinde artış yaşandığına dikkat çekiyor. Elgazi bu artışın iktidar politikalarıyla olan ilişkisini şöyle özetliyor: "2016’ya kadar göçmenler geçici koruma statüsüne ulaşabiliyordu. Belediye seçimlerinin kaybedilmesinin ardından iktidar politika değiştirdi. Seçim sonrası sığınmacıları yük gibi görmeye başlayan iktidar mültecilere dönük zorlayıcı kısıtlayıcı idari uygulamalar başlattı. Mülteciler istismara daha açık hale geldi.”

‘İKTİDAR DA MUHALEFET DE KULLANIYOR’

Güvencesizlikleri nedeniyle toplum içerisinde istismar edilen mültecilerin siyaset sahnesinde de siyasi çıkarlar için araç olarak kullanıldığını vurgulayan Elgazi, iktidarın mültecileri dış politikada Avrupa’ya karşı; muhalefetin ise iç politikada siyasi rant aracı olarak kullandığını anlattı. Avrupa Birliği ile gerilimi tırmandırdığı iki yıl önce iktidarın mültecileri otobüslerle sınıra taşındığını hatırlatan Elgazi “İktidar, ilk yıllarda bir amaç uğruna ‘muhacir’, ‘ensar’, ‘kardeşlik’ söylemlerini kullanıyordu. Şubat 2022’de İçişleri Bakanlığı seyreltme projesini ilan etti, hemen ardından Cumhurbaşkanı 1 milyon göçmenin ‘gönüllü’ olarak Suriye’ye gönderileceğini açıkladı” dedi.

İKTİDAR VE MUHALEFET ARASINDA SIKIŞMA

Bu süreçte bazı muhalefet partilerinin ise sosyal ve ekonomik sorunlar üzerinden sürekli mültecileri hedef aldığına dikkat çeken Elgazi, “Nefret söylemleri ile halkı mültecilere karşı kışkırtıyorlar. İktidarın geri gönderme uygulamaları ile birlikte muhalefetin nefret söylemi mültecileri daha fazla hedef haline getiriyor” uyarısında bulundu.

Mültecilerin iktidarın politikaları ile muhalefetin söylemleri arasına sıkıştığını ifade eden Elgazi, tüm bunların ardından AKP’nin Esad’la görüşme hamlesinin de Suriyeliler üzerinde ciddi bir baskıya dönüştüğünü vurguladı. Suriyeli mültecilerin barış sinyallerini ‘Güvensiz bir ortama itileceğiz’ şeklinde yorumladığını söyleyen Elgazi, korkunun mülteciler arasında Avrupa’ya doğru yeni bir göç dalgası başlattığını ve bunun da sınırdaki ölümleri tetiklediğini belirtti.

‘GÖNÜLLÜ’ SÖYLEMİNİN ARDINDAKİ GERÇEKLER

İktdarın ‘gönüllü’ dediği geri gönderme uygulaması ve güvenlikçi politikalar hak ihlallerindeki artışın en önemli nedenleri arasında. İhlaller, bağımsız kuruluşlar kadar bazı devlet kurumlarının raporlarına da yansıdı. Ancak Göç İdaresi Başkanlığı bu ihlalleri reddediyor. Raporları Göç İdaresi Genel Müdürü Savaş Ünlü’ye ilettiklerini söyleyen Elgazi, “Bakanlık raporların Türkiye’nin adını lekelemek için yazıldığını öne sürüyor. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun (TİHEK) resmi raporunda Antep’teki geri gönderme merkezinde sığınmacıların maruz kaldığı fiziksel şiddete yer verildi” dedi.

Tuzla Geri Gönderme Merkezinden Diyarbakır’a gönderilen göçmenleri taşıyan otobüsün yaptığı kaza sonrası ortaya çıkan ölümlerin de gerçekleri gösterdiğini söyleyen Elgazi, “Otobüsteki sığınmacılardan ikisi hayatını kaybetti, diğerleri yaralandı. Hepsinin elleri bağlıydı. Otobüs devrildiğinde insanlar üst üste yığıldı, boğularak hayatını kaybettiler” dedi.

BELGELER ZORLA İMZALATILIYOR

Pek çok göçmene zorla geri dönüş belgesi imzalatılarak karga tulumba sınır dışı edildiğini de söyleyen Elgazi, GGM’de tutulan ya da sınır dışı otobüslerine bindirilen mültecilerin fiziksel şiddet, susuz ve yemeksiz bırakma gibi muamelelerle karşılaştıklarını söyledi. Sınır dışı edilenlerin büyük oranda ‘güvenli bölge’ diye ifade edilen Cerablus, Azez ve İdlib gibi el Nusra ve ÖSO kontrolündeki bölgelere gönderildiğini söyleyen Elgazi, “Gönderilenlerin pek çoğunun buralarda kimsesi yok. Bu bölgeler hâlâ uçaklar tarafından bombalanıyor. El Nusra Azez’e kadar geldiyse orası nasıl güvenli bölge oluyor?​” diye sordu.

Hükümetin sınırın Suriye tarafındaki konut projesini de demografik yapıya müdahale olarak yorumladıklarını söyleyen Elgazi, “Sınır dışı edilenlerin yüzde 70’i genç ve eğitimsiz. Suriye’de işsizlik büyük sorun. İşsizlik ve eğitimsizlik birleşince geri gönderilenler çetelerin kollarına itilmiş oluyor. Gönüllü geri gönderme için eğitim, sağlık, çalışma koşulları oluşturulmalı” dedi.

Evrensel'i Takip Et